WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dolayısıyla, ilk derece mahkemesince, icranın geri bırakılması isteminin süre aşımından reddine, takibin iptali isteminin reddine, memur muamelesine yönelik şikayetin de reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi hukuka aykırı olduğundan; HMK'nun 355 ve 353/1- b-2 maddeleri gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, hüküm kurulması yeniden yargılama yapılmasını da gerektirmediğinden, icranın geri bırakılması isteminin süre aşımından reddine, takibin iptali isteminin reddine, memur muamelesine yönelik şikayetin reddine, davacı tarafın yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun reddine, oy birliği ile karar verilmiştir....

İcra Hukuk Mahkemesi'nin 29.03.2012 gün ve 2011/143-2012/78 sayılı ilamı ile “takibin durmasına, karar kesinleştiğinde takibin iptaline” karar verildiği, bu kararın Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 03.12.2012 gün ve 2012/18795-35939 sayılı ilamı ile kararın hüküm bölümünden "takibin durmasına, karar kesinleştiğinde takibin iptaline" sözcüklerinin çıkartılarak yerine "icranın geri bırakılmasına" sözcüklerinin yazılması suretiyle düzeltilerek onandığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır....

    Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan takibin kesinleşmesinden sonra borçlu, zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemiyle icra mahkemesine başvurmuş mahkemece; istem süreden reddedilmiştir. Takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı İİK'nun 168/3. maddesine göre 5 günlük süreye tâbi ise de, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığına ilişkin şikayet, İİK'nun 170/b maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 71/2 ve 33/a maddeleri gereğince bir süreye tabi olmayıp, iddianın yerinde olduğunun belirlenmesi halinde icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekir....

    Sanık hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılması kurumu, doğurduğu sonuçlar itibariyle karma bir özelliğe sahiptir. CMK'nın 231/5. maddesinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmayacağı açıkça ifade edilmiştir. Böylece hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı ile kurulan hüküm, belli bir süre sanık hakkında hüküm ifade etmemekte, her hangi bir sonuç doğurmamaktadır. Sanık bulunduğu hal üzere bırakılmakta, aynen yargılanan kimsenin durumunda kalmakta ve yapılan yargılama geçici bir süre askıda kalmaktadır. Askı süresi boyunca, yargılanan kimsenin sanık sıfatı devam eder ise de, hiçbir şekilde bu kimse hükümlü sayılamaz. Bu nedenle hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen kimse, hiçbir haktan yoksun bırakılamaz ve ayrıca bu karara dayanarak hiçbir hukuki statüden dışarıya çıkarılamaz....

      Mahkemece, davanın İİK'nın 33/a maddesine dayalı olarak açılan takibin zaman aşımına uğramadığının tespiti davası olduğu, bu nedenle ihtilafın çözümünde yerel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğu gerekçesiyle, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, İİK 33/a maddesine göre açılmış, zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması kararına itiraz davasıdır....

        Bu durumda anılan süreç tamamlanmadan icranın geri bırakılması kararı ile birlikte hacizlerin de kaldırılmasına karar verilemez. (Yargıtay 12 Hukuk Diresi 2014/23064 Esas - 2014/30824 Karar ) Somut olayda, örnek 10 ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği ve takibin kesinleştiği, takibin kesinleşmesinden sonra alacaklı vekilinin en son 27/02/2012 tarihinde satış talebinde bulunduğu ve zamanaşımının kesilmiş olduğu, bu tarihten dosyanın yenilenme tarihi olan 14/11/2019 tarihine kadar dosyanın işlemsiz bırakıldığı ve yeniden başlayan 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken takibin geri bırakılmasına karar verilmesi isabetsizdir. Öte yandan, yukarıda anılan Yargıtay kararı gereğince, haciz zamanaşımı süresi dolduktan sonra konulmuş olsa bile icranın geri bırakılması kararı ile birlikte hacizlerin kaldırılmasına karar verilemez....

        Ayrıca, alacaklının, takibin devamını sağlayıcı nitelikteki her takip işlemi ile de zamanaşımı kesilir ve yeni bir süre işlemeye başlar. Somut olayda; alacaklı vekili tarafından 28.03.2012 tarihinde borçlu adına kayıtlı araç ve taşınmaz bulunması halinde haciz konulması için sorgulamasının talep edildiği anlaşılmaktadır. Alacaklı vekilinin 28.03.2012 tarihli talebi icra müdürlüğünce kabul edilip gerekli sorgulamanın yapıldığına ilişkin sonucun talebin altına şerh düşüldüğünden anılan işlem takibin devamını sağlamaya yönelik olup, zamanaşımını kesen işlemdir. Bu durumda takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olarak takibin (3) yıldan fazla işlemsiz bırakılmadığı ve dolayısıyla borçlular hakkında zamanaşımının gerçekleşmediği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece icranın geri bırakılması isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

          İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince: "Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda İstanbul 14.İcra Müdürlüğü 2021/4582 Esas sayılı dosyasında icra takibi dayanağı senetlerin zamanaşımı süresinin 3 yıl olduğu, icra dosyasında 3 yıllık zamanaşımı süresi dolmadan önce alacaklı tarafından 11/01/2016 ve 09/04/2018 tarihlerinde icra takip işlemi yapıldığı, bu durumda takibin zamanaşımına uğramadığı anlaşıldığından icranın geri bırakılması talebinin reddine, öte yandan dava ret edildiğinden takibin durdurulmasına ilişkin mahkememizin tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmiş ve icranın geri bırakılması talebinin REDDİNE" dair karar verildiği görülmüştür....

          Mahkemece yukarıda belirtilen madde hükmü uyarınca icranın geri bırakılması yerine, takibin iptaline karar verilmesi isabetsiz olup hükmün bu nedenle bozulması gerekmekle beraber, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından mahkeme kararının düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... İcra Hukuk Mahkemesi’nin 23.10.2014 tarih ve 2014/377 E. 2014/509 K. sayılı kararının hüküm bölümünün 1 no'lu paragrafında yer alan, “takibin zamanaşımı nedeniyle iptaline” sözcüklerinin karar metninden çıkarılmasına, yerine “takip dosyasında icranın geri bırakılmasına” sözcüklerinin yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), harç alınmasına yer olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının oluşması halinde, takibin şekline göre İİK'nun 170/b. maddesi göndermesi ile olayda uygulanması gerekli aynı Kanunun 71/2. ve 33/a-1. maddeleri gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekmektedir. Mahkemece, yukarıda belirtilen madde hükmü uyarınca icranın geri bırakılması yerine, takibin talikine karar verilmesi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir....

              UYAP Entegrasyonu