Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Öte yandan İİK. nun 53. maddesi gereğince mirasçılar hakkındaki takip, ilk takibin devamından ibaret bulunduğu için; borçluya ödeme emri tebliğ edildiği halde borçlu süresinde itiraz etmeyerek takip kesinleşmiş ve daha sonra borçlu ölmüş ise, takibi mirasçılara yöneltmek isteyen alacaklının, mirasçılara ödeme emri çıkarmasına gerek yoktur. Takibin kendilerine karşı devam ettirilmesi yönündeki alacaklı isteminin mirasçılara muhtıra gönderilerek tebliği ile yetinilmesi yeterlidir. Buna rağmen ödeme emri çıkarılması halinde, mirasçılar murisin ölümünden önceki ve kesinleşmiş işlemlere karşı murisin itiraz hakkı bulunmadığı sürece itiraz edemezler. Muris yönünden kesinleşen hususlar, mirasçılar tarafından ileri sürülemez. Takibin kesinleşmesinden sonra murisin ölümü halinde mirasçıların, mirası usulüne uygun reddettiklerine ilişkin mahkeme kararı almaları halinde mirasçılar aleyhinde takibe devam edilmesi ve mirasçıların mal ve haklarına haciz konulması mümkün değildir....

Somut olayda davalı taraf, icra takibinde 10.745,48 TL'lik asıl alacağa ve bu alacağın ferilerine itiraz etmiş olup, bakiyesini kabul etmiş olmasına karşın mahkemece, takip konusu alacağın tamamına itiraz edilmiş gibi kabul edilerek, hüküm fıkrasının 1. bendinde itiraz edilmeyen kısımı da kapsayacak şekilde tüm takip miktarı üzerinden itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir. 2-) Bunun yanında, yukarıda açıklandığı şekilde mahkemece hükmün 1. bendinde itiraz edilmeyen kısımı da kapsayacak şekilde tüm takip miktarı üzerinden takibin devamı yönünde hüküm kurulmasına rağmen, hükmün 2. bendinde ise davalının itirazının kısmi olması nedeni ile itiraz edilmeyen alacak yönünden açılan davanın reddine karar verilmek suretiyle, çelişkili fıkralar oluşturularak hüküm kurulması da doğru görülmemiş, bu husus da bozmayı gerektirmiştir. 3-) Bozma nedenlerine göre davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek...

    DAVA KONUSU : Şikayet KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı aleyhine icra takibi başlattıklarını ancak davalının 24/06/2021 tarihinde asıl alacağı kabul ederek faiz, yasal vekalet ücreti ile takip masraflarına itiraz ederek bu alacaklar yönünden takibin durdurulmasını talep ettiği, talep sonrasında icra müdürlüğünün 26/06/2021 tarihinde asıl alacak yönünden takibin devamına ancak diğer alacaklar yönünden takibin durdurulmasına karar verdiğini, takip masrafları ve takip vekâlet ücreti takip sonunda icra dairesince re'sen hesaplanıp taraflardan tahsil edileceği için borçlunun takip masraflarına ve vekâlet ücretine itiraz hakkı hukuken olmadığını, bu masraflar için yapılan itiraz nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiğini, bu kararın hukuka aykırı olduğunu beyanla takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir...

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacı şirketle birlikte dava dışı bir kısım borçlular aleyhine iflas yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, dava dışı bir kısım borçlular vekilinin icra dosyasına vekaletname ve itiraz dilekçesi sunarak takibe itiraz ettikleri, itiraz dilekçesi ekindeki vekaletnamede şikayetçi T1i ile ilgili vekaletname olmadığı halde itiraz dilekçesinde şikayetçi şirketinde isminin yazılı olduğu, icra müdürlüğünce de itiraz dilekçesinde yazılı olan tüm borçlular yönünden itirazın süresinde olması halinde takibin durdurulmasına karar verildiği, takip borçlusu T1 vekilinin bu karara karşı şikayet yoluna başvurarak müvekkili şirketin takibe itiraz etmediğini söyleyerek müvekkili yönünden takibin durdurulmasına yönelik kararın kaldırılmasını istediği, ilk derece mahkemesince davanın hukuki yarar yokluğu nedeni ile reddine karar verildiği görülmüş olup, icra dosyasına sunulan takibe yönelik itiraz dilekçesinde her ne kadar davacı şirketin de...

    İİK'nun 62/1. maddesinde; “İtiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur...” hükmü ile aynı maddenin 4. fıkrasında; “Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısmın cihet ve miktarını açıkca göstermesi lazımdır. Aksi taktirde itiraz edilmemiş sayılır.” hükmü yer almaktadır. Borçlunun; “borçlu değilim”, “borcum yoktur”, “alacaklının takibe yetkisi yoktur”, “senet sahtedir”, “itiraz ediyorum”, “borçtan sorumlu değilim” ve sair şekilde itiraz istemini dile getiren, itiraz iradesini ortaya koyan sözcüklerin kullanılması yeterlidir. Bu konuda, kullanılan sözcüklerin sözlük anlamına bakılmayıp, onu kullanan kişinin gerçek maksat ve isteği göz önünde tutulmalıdır. Borçlunun dilekçesinden genel olarak “itiraz iradesi” çıkarılabiliyorsa, bu geçerli bir itiraz olarak kabul edilmelidir. Bu konuda, kuşkuya düşülmesi halinde, borçlu lehine hareket edilmelidir....

    Takip dosyası incelendiğinde; alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, iş bu takibe ilişkin borçluya yapılan ödeme emri tebliğ evrakının bila tebliğ iade olduğu, borçlunun takibi haricen e-devletten öğrenerek itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durduğu, Tebligat Kanununun 35. maddesinin tatbiki ile borçluya ve vekiline yeniden tebligat yapıldığı ancak buna ilişkin itiraz olmadığı, alacaklının takibin kesinleştirilmesi talebinin icra müdürlüğünce reddedildiği, davacı tarafından iş bu kararın kaldırılmasının talep edildiği tüm dosya kapsamından tespit edilmekle; İİK'nın 62.maddesi gereğince itiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur....

    Somut olayda; imzaya itiraz kabul edildiğine göre; mahkemece, itiraz eden borçlu yönünden "takibin durdurulması" yerine "takibin iptaline" karar verilmesi doğru olmadığı gibi tüm borçlular yönünden takibin iptalini doğuracak şekilde hüküm kurulması da isabetsiz olup, mahkeme kararının bu nedenlerle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, mahkeme kararının bu gerekçe ile düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 15/06/2016 tarih ve 2015/522 E. - 2016/625 K. sayılı kararının hüküm kısmının birinci bölümünde yer alan "takibin iptaline" sözcüklerinin karar metninden çıkarılmasına, yerine "Davacı borçlu ...Tic. Ltd....

      İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ,İstanbul Anadolu 8.İcra Müdürlüğünün 2021/7049 Esas dosyasından müvekkili T1 hakkında yapılan ilamsız takipte ikinci kez gönderilen örnek no:7 ödeme emrinin 29.06.2021 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu , ikinci ödeme emrinin tebliğinin akabinde de yasal itiraz süresinde borca itiraz edilerek takibin durdurulmasına karar verilmesi talep edildiğini, yasal süresinde yapılan itiraz nedeniyle 06.07.2021 tarihinde takibin durdurulmasına karar veren icra müdürünün, aynı tarihte alacaklı vekilinin talebine karşı verdiği red kararından sonra ise bu kez 12.07.2021 tarihinde '‘Müdürlüğümüzün 06.07.2021 tarihli takibin durdurulması kararından vazgeçilmesine, borçlu T1 yönünden takibin devamına’ şeklinde ilk iki kararının tam aksi yönünde olmak üzere üçüncü bir karar daha vermiş olduğunu, aynı dosyadan borçluya yeniden ödeme emri tebliğinin, borçluya itiraz hakkının yeniden doğmasını sağlayacağını . icra müdürünün verdiği karardan...

      itiraz edilmiştir ve bu itiraz üzerine takip durdurulmuş olduğuna göre yapılan işlem usulüne uygun olup, Çorlu 4....

      Ltd.Şti, borçlunun ...olduğu, 13.595,72 TL asıl alacağın tahsili amaı ile açılmış icra takip dosyası olduğu, borçlu davalının, takibin mükerrer olmasından dolayı derdestlik itirazında bulunması nedeniyle takibin durduğu, takip tarihinin 01.11.2016 olduğu, itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ edilmediği anlaşılmıştır. Antalya ... İcra Müdürlüğü'nün .../... Esas sayılı icra takip dosyası getirtilmiş, dosya içerisine konulmuştur. incelenmesinde; alacaklının ... Cam Taşımacılı İnş.Turizm San ve Tic. Ltd.ŞTİ, borçlunun ...Plastik Yapı San.Tic. A.Ş olduğu, 13.595,72 TL asıl alacak, 3.824,58 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 17.420,30 TL alacağın tahsili amacı ile açılmış icra takip dosyası olduğu, borçlu davalının, takibin mükerrer takip olmasından dolayı derdestlik itirazı üzerine takibin durduğu, takip tarihinin 10.11.2016 olduğu, itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ edilmediği anlaşılmıştır....

        UYAP Entegrasyonu