Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava dilekçesini tekrar ederek ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, TK'nun 32.maddesi ve Tebligat Yönetmeliği'nin 53.maddesine göre ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihin, borçlunun usulsüz tebligatı öğrendiğini bildirdiği tarih olduğunu, dava konusu icra takibinden kıymet takdir raporunun tebliğ edildiği 03/12/2019 tarihi itibariyle haberdar olunduğunu, bu nedenle kararın kaldırılarak şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 16,21 vd. maddeleri uyarınca açılmış usulsüz tebligat şikayetidir....

üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, mahkeme kararının kaldırılmasına ve yerine; ihtarname tebligatları usulsüz olsa da cevabi ihtarname ile usulsüz tebligata muttali olunduğu ve hesap kat ihtarnamesi tebliğ şartı gerçekleştiğinden takip talebine ihtarname aslının eklenmemiş olmasının icra emri gönderilmesine engel olmadığı gerekçeleriyle şikayetin reddine hükmedildiği, kararın borçlular tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır....

    DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası ile şikayete ve aynı madddeye dayalı icra memur işlemini şikayete ilişkindir....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkiline yapıldığı ileri sürülen tebligattan müvekkilinin bilgisi olmadığını, bu nedenle müvekkilin takibi öğrendiği tarih göz önüne alınarak başta senet üzerinde değişiklik yapıldığı, dolayısıyla zamanaşımı oluştuğu ve diğer tüm itirazlarının incelenmediğini, usulsüz tebliğ nedeniyle memuru şikayet iddiamızı araştırıp gerekçelendirmeden eksik gerekçe ile hüküm kurulduğunu tüm bu nedenlerle istinaf başvurularının kabulü ile mahkemece verilmiş olan kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, icra takibinde borca, yetkiye, zamanaşımına ve usulsüz tebligata itiraz ile takibin iptali istemine ilişkindir....

    Somut durumda açılan davada ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu ve takipten 13/09/2021 tarihinde haberdar olunduğu bildirilmiş ve bu tarihin ödeme emri tebliğ tarihi olarak kabulü istenilmiştir. Davacı usulsüz tebliğ iddiası yönünden tebliğin yapıldığı kişinin davacının kardeşi ancak aynı zamanda takibin diğer borçlusu olduğu ve hasma tebliğ yasağına aykırı olarak tebliğin yapıldığı iddiasına dayanmıştır. Takip dosyası kapsamı ile takibin devamı aşamalarında davacı borçluya 103 davetiyesi ve kıymet takdir raporunun da tebliğ edildiği, tebliğ tarihlerinin sırası ile 22/10/2013 ve 03/06/2014 tarihleri olduğu anlaşılmaktadır. TK 32. Madde hükmü gözetildiğinde ve dava dilekçesinde bu tebliğler yönünden de usulsüz tebligat iddiasında bulunulmadığından davacının 103 davetiyesi tebliği ile 22/10/2013 tarihinde takipten haberdar olduğunun kabulü gerekir....

    HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi usulen zorunludur. Somut olayda, davacı borçlu tarafça, sair şikayet ve itirazlarının yanında, konkordato davasında verilen mühlet ve tedbir kararına istinaden, takibin iptali ve hacizlerin kaldırılması taleplerinde de bulunulduğu halde, mahkemece bu talepler hakkında herhangi bir hukuki değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır. Konkordato davasındaki mühlet ve tedbir kararına istinaden takibin iptali isteminin süresiz şikayet yolu ile ileri sürülebileceği de aşikardır. Yukarıda belirtilen usuli eksiklik kamu düzenine ilişkin esaslı hata niteliğinde olup, HMK 'nun 355....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Takip yolunun değiştirilerek iflas takibine dönüştürülmesi sonrasında ödeme emrinin davacı vekiline tebliğ yapıldığı, davacı-borçlu şirkete ödeme emri tebliğ işlemi yapılması gerekirken vekiline yapılan tebliğin usulüne uygun olmadığı, ilamsız takipte olduğu gibi değiştirilen iflas takibinde de ödeme emrinin davacı şirkete yapılması gerektiği, bu yapılmadan vekile yapılan tebliğin usulsüz olduğu, usulsüz tebliğe dayalı yapılan takibin iptali gerektiği, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi'nin 06/09/2016 tarih ve 2015/11876 E. 2016/5146 K.sayılı ilamının da aynı doğrultuda emsal nitelikte olduğu anlaşılmakla şikayetin kabulü ile Dörtyol İcra Müdürlüğü'nün 2016/6647 esas sayılı icra takibinin usulsüz tebliğ nedeniyle diğer sebepler incelenmeksizin takibin iptaline karar verilmiştir....

    Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki ödeme emri tebligat işleminin usulsüz olduğu ve borca itiraz uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince usulsüz tebliğ şikayetinin ve takibin iptali şikayetinin süreden reddine karar verilmiştir. Kararın şikayetçi borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayetçi borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. ŞİKAYET Şikayetçi borçlu şikayet dilekçesinde; tebliğ edilen ödeme emri tebligatının usulsüz olarak tebliğ edildiğini, tebligat zarfında Tebligat Kanunu'nun 21. madde şerhi bulunmamasına rağmen posta memuru tarafından yetkisiz şekilde T.K.'nın 21....

      çalmadığını, adresin kapalı olduğunun yanlış bilgi olduğunu, muhatabın dağıtım saatlerinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğinin tevsik edilmediğini, kapıya ihbarname yapıştırılmadığını, müvekkilinin komşu olarak belirtilen Ramazan Demir isimli kişiyi tanımadığını, bu kişinin verdiği bilginin de gerçeği yansıtmadığını, davacının çalışan olması sebebiyle tebligat tarihinde çarşıda değil işte olduğunu, müvekkilinin icra takibini 20/08/2020 tarihinde haricen öğrendiğini, borca ve ferilerine itiraz ettiklerini bildirerek ödeme emri tebliğ tarihinin 20/08/2020 tarihi olarak düzeltilmesine, takibin durdurulmasına ve mükerrerlik nedeniyle takibin iptali ile kötü niyetli davalı aleyhine %20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir....

      Taraflar arasındaki usulsüz tebliğ şikayeti ve takibin iptali talebinden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulü ile şikayetçi hakkındaki 29.08.2021 tarihli ödeme emri tebliğ tarihinin 27.09.2021 olarak düzeltilmesine, takibin davacı borçlu yönünden İİK'nın 170/a madde gereğince iptaline, davacının alacaklı aleyhine tazminata ve para cezasına hükmedilmesi talebinin reddine karar verilmiştir. Kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince alacaklının istinaf başvurusunun esastan reddine hükmedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

        UYAP Entegrasyonu