Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak duruşma günü verilmesi mirasın reddi beyanlarının hukuki sonuç doğurmalarını geciktirmeyeceğinden, söz konusu mirasın reddi beyanları sulh hakimlerine ulaşmakla sonuçlarını doğurmuş olmaktadır. Bu durumda, henüz itirazın iptali davası açılmadan önce davalı borçluların mirası ret beyanları hukuki sonuçlarını doğurmuş olup, murisin ölümü tarihi itibariyle davalıların mirasçılık sıfatları da sona ermiş olduğumdan Kararın onanması gerektiği görüşünde olmam nedeniyle bozma yönündeki sayın çoğunluğun görüşüne katılmamaktayım....

    .-933 K. sayılı kararı ile reddettiğini, takipten kıymet takdiri için gelindiğinde evine bırakılan haber kağıdı ile haberdar olduğunu, mirasın reddi kararına dayalı olarak takibin durdurulması ile hacizlerin kaldırılması taleplerinin icra müdürlüğü tarafından reddedildiğini ileri sürerek talepte bulunduğu, mahkemece istem, İİK'nun 16/2. maddesine göre süresiz şikayet kabul edilerek icra müdürlüğü işleminin iptali ile şikayetçi borçlu yönünden takibin durdurulmasına, taşınmazları üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. İcra dosyasının incelenmesinde; takibin borçlu hakkında mirasçı sıfatı ile yapıldığı anlaşılmaktadır. Borçlu icra müdürlüğüne başvurusunda; mirası reddettiğinden hakkındaki takibin durdurulması ile adına kayıtlı gayrimenkullere konulan hacizlerin fekkini istemiştir. Bir diğer ifade ile mirasın reddi kararı nedeniyle borçlu olmadığını ileri sürmektedir....

      İcra Hukuk Mahkemesi dosyasının getirtilerek incelenmesi mirasın hükmen reddi şikayeti hakkında mahkemece verilen davanın açılmamış sayılmasına kararının kesinleşmediği görülür ise derdestlikten bu yöne ilişkin davanın reddine karar verilmesi aksi halde mirasın reddi davasının bekletici mesele yapılması bu dava sonunda mirasın hükmen reddi kararı verilir ise takibin iptali yönünde hüküm tesisi, anılan dava reddedilir ise borçluların meskeniyet şikayetinin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken mirasın reddi davasının henüz sonuçlanmadığı işlemlerin usule uygun olduğu gerekçeleri ile şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Tüm dosya kapsamına göre; davacıya ödeme emrinin 01/06/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davanın tebliğ tarihine göre 5 günlük süre içerisinde açılmış olduğu alacaklının mirasın reddi kararının iptal edildiğine dair mahkeme ilamı sunmadığı, mirasın reddi kararının iptaline ilişkin ilam sunulmadığı sürece mirasın reddi konusundaki ilamın geçerliliğini koruyacağı, takip hukuku açısından mevcut duruma göre geçerli olan ilam dikkate alınarak karar verileceğinden, mirasın reddi kararının iptali konusundaki davanın sonucunun beklenmesine gerek bulunmadığı, takibin mirası ret kararından önce başlayıp başlamamasının davacının mirasın reddi nedeniyle borca itirazına engel olmadığı, davanın açılmasına sebebiyet verilmesi nedeniyle davalı aleyhine yargılama giderine hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, ileri sürülen istinaf sebepleri yerinde olmadığından, davalının istinaf başvurusunun HMK'nun 353- (1)-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşılmıştır....

        Buzluk’un mirasçıları yönünden mirasın reddedildiğinin tespit ve tesciline karar verildiği, daha sonra alacaklı tarafça mirasın reddi kararının iptali için ... 23. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/379 Esasına kayden dava açıldığı, yargılama neticesinde mirasın reddinin iptaline karar verildiği, terekenin resmi tasfiyesine hükmedilmediği ve işbu kararın 21/11/2016 tarihinde kesinleştiği görülmektedir....

          Hukuk Dairesinin 28/12/2016 tarihli ve 2016/7861 Esas 2016/26294 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere mirasın reddine ilişkin mahkeme kararı icra takibinin kesinleşmesinden önceki bir tarihte alındığı hallerde mirasın reddi nedeniyle borçlardan sorumlu olmadığına ilişkin iddia borca itiraz olup ödeme emrinin tebliği üzerine takibin şekline göre yasal süre içerisinde ilgili merci e yapılması gerekir. Dolayısıyla ilk derece mahkemesince mirasın reddine ilişkin talep İİK'nun 53/1. maddesi kapsamında kabul edilerek takibin iptaline karar verilmiş ise de, bu husus yukarıda açıklanan gerekçelerle yerinde değildir....

          Borçlular hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi yapıldığına göre; takibin türüne göre borçlular, mirası reddettiklerini bildirerek takibin iptalini icra mahkemesinden isteyebilirler. Somut olayda; murisin takipten önce ölmesi nedeniyle mirasçılar hakkında takibe başlandığı, icra emrinin tebliği üzerine borçluların 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine başvurarak mirasın reddi davasının derdest olması nedeniyle takibin iptalini istedikleri, Sulh Hukuk Mahkemesi'ne yapılan mirasın reddi talebinin takipten önce 31.12.2013 tarihinde olduğu, borçluların icra mahkemesine başvuru tarihi olan 29.01.2014 tarihinden sonra icra mahkemesinin incelemesi devam ederken 06.02.2014'te ise sonuçlandığı anlaşılmıştır. O halde, borçlu mirasçıların, takip tarihinden önce 3 aylık yasal süre içerisinde muris ...'...

            Murisin ilâma bağlanmış bir borcu için takip yapıldığında daha önce mirasın reddi kararı almış kişi, kendisine karşı yapılan takip işlemlerinin iptalini ancak şikâyet yolu ile ileri sürebilir. Borçluların bu husustaki başvurusu şikayet niteliğinde olup İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz olarak ileri sürülebilir. Mirasın reddi ilâmı ile hakkındaki takip işlemlerinin iptalini isteyen şahsın başvurusu borca itiraz olarak nitelendirilmeyeceğinden ve İİK’nun 16/2 maddesi gereği süreyle sınırlandırılamayacağından, ilamlı icra takibinde mirasçıların mirasın reddi nedeniyle takibin iptali talebi süresiz şikayet olarak değerlendirilmelidir....

            edemeyeceğini, takibin iptali talebinin reddi gerektiğini söyleyerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

            nin 2012/548 Esas sayılı dosyası ile mirasın reddinin iptali için dava açıldığından eldeki davanın derdestlik nedeniyle reddi gerektiğini, müvekkilleri ........, ,,,,,,,,ve ,,,,,,, takip konusu borcun ve tasarrufun tarafı olmadığından, davalı şirketin ise mirasla bir ilgilisi bulunmadığından haklarındaki davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, murisin mevcut malvarlığının 300.000 TL borçlarının ise 355.000 TL olması nedeniyle müvekkili ...... tarafından mirasın reddedildiğini, ........tarafından mirasın reddinin iptali istemiyle açılan .........'nin 2012/368 Esas sayılı davasının da reddedildiğini belirterek davanın tüm müvekkilleri yönünden reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre davanın mirasın ret işleminin iptali istemine ilişkin olduğu, davalılar ..., ... ve ......'...

              UYAP Entegrasyonu