Mirasın reddi ilâmı ile hakkındaki takip işlemlerinin iptalini isteyen şahsın başvurusu borca itiraz olarak nitelendirilmeyeceğinden ve İİK’nun 16/2 maddesi gereği süreyle sınırlandırılamayacağından, ilamlı icra takibinde mirasçıların mirasın reddi nedeniyle takibin iptali talebi süresiz şikayet olarak değerlendirilmelidir. O halde, şikayetçilerin mirasın reddi nedeniyle takibin iptali ve haczin kaldırılması talepleri süresiz şikayet olarak değerlendirilerek, işin esasına girilip, deliller değerlendirilmek suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, Bölge adliye mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Şikayetçi-borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10....
Somut olayda; Dairemizin bozma ilamında; mirasın hükmen reddi şikayeti hakkında mahkemece verilen davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararın kesinleşmediği görülür ise derdestlikten bu yöne ilişkin davanın reddine karar verilmesi, aksi halde mirasın reddi davasının bekletici mesele yapılması, bu dava sonunda mirasın hükmen reddi kararı verilir ise takibin iptali yönünde hüküm tesisi, anılan dava reddedilir ise borçluların meskeniyet şikayetinin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilmiş, ancak mahkemece davanın derdestlik nedeni ile usulden reddine karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilâm doğrultusunda, terekenin borca batık olması nedeniyle mirasın hükmen reddine ilişkin kararın kesinleşmesi beklenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/201 Esas 2017/357 Karar sayılı kararla mirasın reddi kararının iptaline karar verildiği, Mahkemece reddi mirasın iptali kararının kesinleşmediğinden bahisle takibi iptalinin usul ve yasaya aykırı olduğu, bu kararın bekletici mesele yapılması gerektiğinden İlk Derece Mahkemesince verilen kaldırılması gerektiği, davacıların yaptığı reddi mirasın iptaline dair açılan davanın tespit hükmünde olmayıp reddi miras yapan mirasçıların hukuka aykırı mirasın reddi kararını ortadan kaldıran iptal davası niteliğinde olduğu, dosya borçlusu avalist Muhammet Kurtul'un yasal mirasçıları olduklarınını hüküm altına alması nedeniyle mirasçılıklarının sabit olduğu, kesinleşmeden icraya konulamayacak ilamlar yasada sınırlı sayıda sayıldığı, reddi mirasın iptali ilamının bunlardan olmadığı, HMK 367....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: İstinaf konusu, takipten sonra mirasın reddi nedeniyle açılan takibin iptali şikayetine ilişkindir. Davalı alacaklı vekili tarafından borçlu Hüdayet Durgut hakkında Afyonkarahisar İcra Müdürlüğü'nün 2016/10384 Esas sayılı dosyasıyla 26/06/2013 tarihinde genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatılmış, borçluya ödeme emri 28/06/2013 tarihinde tebliğ edilmiştir. Borçlu Hüdayet Durgut 07/01/2018 tarihinde vefat etmiştir. Borçlunun vefatından sonra mirasçılarına ödeme emri çıkartılmıştır. Davacıya ödeme emri 11/11/2020 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı 13/11/2020 tarihinde şikayet ve takibin iptali davası açmış, yapılan yargılama sonucunda davacı borçlu hakkındaki takibin iptaline karar verilmiş, bu karara karşı davalı alacaklı istinaf yasa yoluna başvurmuştur....
reddi kararına dayalı olarak takibin durdurulmasına ve takibin iptal edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıya ödeme emri tebliğ edilmesine rağmen ödeme emrine itiraz etmediğini ve mirasın reddi kararını dosyaya sunmadığını, davacı mirasçı hakkındaki takibin kesinleştiğini, mirasın reddi kararının ödeme emrinin tebliğinden ve takibin kesinleşmesinden önce alınmış bir karar olduğunu, ödeme emrinin tebliğinden ve takibin kesinleşmesinden önce miras reddedildiğinden takibin iptali şartlarının oluşmadığını, davacı aleyhinde birden fazla icra takibi olmasına rağmen davacının hiçbir dosyaya mirasın reddi kararını sunmadığını, bu durumda müvekkilinin mirasçıların mirası reddettiklerinden haberdar olmasının beklenemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürünün mirasın reddi kararını görmeden önce takip hukuku kurallarına göre yaptığı işlemleri, kendiliğinden kaldırma yetkisi bulunmamakta ise de bu işlemlerin iptali şikâyet yolu ile İcra Mahkemesinden istenebilir. İcra Mahkemesi takipten önce alınan mirasın reddi kararının taşıdığı hüküm ve bu hükümlerin sonuçlarını (TMK 611.) şikâyetin konusu olması nedeniyle değerlendirebilecektir. Mirasın reddi kararına dayanan takibin iptali talebinin borçlu sıfatına itiraz olarak nitelendirilip borca itiraz müessesesi kapsamında değerlendirilmesi başvurunun borca itiraz süreleri ile sınırlandırılması takip hukukunun bütünlüğü ile uyum sağlamaz. İcra hukuku ilâmlı icrayı da bünyesinde bulundurmaktadır. İlâmlı icrada itiraz “İtfa”, “imhal”, “zamanaşımı” ile sınırlı olup, yasada bir başka nedenle ilâmlı takibe itiraz edilebileceğine ilişkin düzenleme bulunmamaktadır....
Maddesi gereğince yasal 3 aylık süre içerisinde mirasın gerçek reddini talep ettikleri, Sulh Hukuk Mahkemesince mirasın reddi talebinin kabul edildiği, 06/08/2020 tarihinde kararın kesinleştiği, davalı takip alacaklısı tarafın murisin vefat ettiği 08/09/2019 tarihinden itibaren mirasın reddi için belirtilen 3 aylık hak düşürücü süre dolmadan takip başlattığı, bu nedenle başlatılan takibin yasaya aykırı olduğu, mirasın red süresince mirasçılar hakkında takip yapılamayacağından, kanuna aykırı olarak başlatılan takip nedeni ile takip borçlularının şikayetin süreye tabi olmadığından ilk derece mahkemesi kararının yasaya uygun olduğu anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, mirasın reddedilmesi nedeniyle icra emrinin iptali istemine ilişkindir. Somut olayda, davacıların murisi Hüseyin Alay'ın 02/06/2019 tarihinde vefat ettiği, davacı mirasçıların mirasın reddi için 13/06/2019 tarihinde dava açtığı, takibin mirasın reddi davası sonuçlanmadan 18/06/2020 tarihinde başlatıldığı, takip ve huzurdaki dava devam ederken 02/10/2020 tarihinde mirasın reddi davasının kabulle sonuçlandığı, bu kararın 10/11/2020 tarihinde kesinleştiği anlaşılmakla, taleple bağlı kalınarak icra emrinin iptaline karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 23/02/2021 tarih ve 2019/18 Esas, 2021/42 Karar sayılı ilamı ile davacı borçlular yönünden mirasın hükmen reddine karar verildiği, kararın 01/11/2021 tarihinde kesinleştiği, takibin kesinleşmesinden sonra alınan mirasın reddi kararlarına dayanılarak takibin iptali isteminin süreye tabi olmadığı, kesinleşen mirasın hükmen reddi kararı ile şikayetçi borçlulara karşı başlatılan takibin iptalinin gerektiği görülmüştür. Dairemizce yapılan değerlendirmeler neticesinde; HMK.nın 355.maddesine göre istinaf incelemesinin dilekçede belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılabileceği, ancak kamu düzenine aykırılık görülmesi halinde bu hususun resen nazara alınabileceği, dosya kapsamı, mevcut delil durumu dikkate alındığında, şikayetin kabulüne, Adana 6. İcra Dairesi'nin 2018/13341 Esas sayılı dosyasında tesis edilen 30/12/2021 tarihli müdürlük işleminin iptaline, şikayetçi borçlular hakkında başlatılan Adana 6....