Bir başka ifadeyle,meskeniyet şikayeti, şahsi hak niteliğinde olup; iddiada bulunan kişinin ihtiyacı ve haczedilen meskenin bu şahsın haline münasip olup olmadığı araştırılarak sonuçlandırılması gerekir. Bu nedenle, haczedilmezlik şikayetinin incelenmesi sırasında şikayetçi borçlunun ölümü halinde mirasçılarının yargılamayı sürdürmeleri mümkün değildir. Öte yandan, borçlunun ölümü ile İİK'nun 53. maddesi uyarınca; alacaklı tarafından takibin mirasçılara yöneltilmesi ve bu konuda muhtıra tebliğinden sonra, mirasçılar haczin kendilerine tebliğ tarihinden ya da öğrenmeleri halinde bu tarihten itibaren İİK'nun 16/1. maddesinde ön görülen yasal yedi günlük sürede İİK'nun 82/12. maddesi uyarınca kendileri adına haczedilmezlik şikayetinde bulunabileceklerdir. Somut olayda, borçlu ... haczedilmezlik şikayetinde bulunduktan sonra söz konusu şikayet incelenip karara bağlanmadan 27.11.2014 tarihinde vefat ettiği ibraz edilen veraset belgesinden anlaşılmıştır....
Meskeniyet şikayeti kısmen kabul edilip kısmen reddedildiğine ve alacaklı da yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğine göre, mahkemece, alacaklı yararına da vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, bu hususta karar verilmemesi doğru olmadığı gibi, yargılama giderlerinin, meskeniyet şikayetinin kabul ve ret oranına göre taraflar arasında bölüştürülmesi yerine, tamamının alacaklı üzerinde bırakılması da isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ın ipotekli taşınmazın haline münasip meskenleri olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılmasını istediği, mahkemece şikayetin süresinde olmadığı ve şikayet konu taşınmazın ipotek ettirilmesi sebebiyle meskeniyet iddiasından vazgeçmiş sayılacakları gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi gereğince, borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez. Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı sadece borçluya aittir. Somut olayda; şikayetçilerden ...'ın icra takibinde taraf sıfatı olmadığından, yukarıda anılan yasa maddesi gereğince meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı da yoktur. Öte yandan, İİK'nun 82/1-12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceği düzenlemesi haczedilmezlik şikayeti olup, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır....
İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 22/12/2014 NUMARASI : 2014/375-2014/1288 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlunun, 20.03.2014 tarihinde, icra mahkemesine başvurusunda; maliki olduğu .... ada 13 parsel sayılı taşınmazdaki 18 numaralı bağımsız bölüme yönelik meskeniyet iddiasında bulunduğu, mahkemece, şikayetin süreden reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendine dayalı meskeniyet şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tâbidir. Bu süre, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar....
Somut olayda; mahkemece, HMK'nun 297/1-c. maddesine aykırı olarak hüküm kurulduğu, davacı borçlunun meskeniyet şikayeti hakkında gerekçe belirtilmeden karar verildiği görülmektedir. O halde, mahkemece, borçlunun talebi ile ilgili HMK'nun 297. maddesine uygun olarak hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi. .......
Somut olayda borçlunun meskeniyet şikayeti ve kıymet takdir raporuna itiraz ile ilk derece mahkemesine başvurduğu, ... 5. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 21.09.2017 tarih, 2017/129 E.- 2017/573 K. sayılı kararı ile meskeniyet şikayetinin süreden reddine kıymet takdirine ilişkin itirazın reddine karar verildiği, borçlunun ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurduğu, ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi'nin 29.05.2018 tarih ve 2017/2040 E.-2018/1136 K. sayılı kararı ile davacının kıymet takdirne ilişkin itirazın reddine dair istinaf başvurusunun İİK’nun 363. ve HMK’nun 352. maddeleri gereğince reddine, meskeniyet şikayetinin süreden reddine dair kararı yönünden 6100 sayılı HMK.nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verildiği görülmektedir....
İİK'nun 82/1-12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Mahkemece, borçlunun şikayete konu hacze muttali olduğu kabul edilen takip dosyasına sunduğu 14.07.2015 tarihli dilekçesinde ... plaka sayılı aracına konulan haciz şerhinin kaldırılmasının talep edildiği görülmüş olup, anılan dilekçeden, borçlunun şikayete konu taşınmaz haczini öğrendiğinin kabulü mümkün değildir. Hal böyle olunca, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmaza, tapuda 14.01.2015 tarihinde haciz şerhinin işlendiği, borçluya İİK'nun 103. maddesine ilişkin davetiye tebliğ edilmediği, kıymet takdirine ilişkin keşfin ise 29.09.2015 tarihinde yapıldığı dosyadaki bilirkişi raporundan görülmüş olup, borçlunun hacizden en erken bu tarihte haberdar olduğu anlaşılmakla, 05.10.2015 tarihinde yapılan meskeniyet şikayetinin süresinde olduğunun kabulü gerekir....
in ipotekli taşınmazın haline münasip meskenleri olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurdukları, mahkemece şikayete konu taşınmaz üzerinde tesis edilen ipoteğin niteliği dikkate alındığında davacıların meskeniyet iddiasından feragat etmiş sayılacakları gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi gereğince, borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez. Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı sadece borçluya aittir. Somut olayda; şikayetçilerden ...'in icra takibinde taraf sıfatı olmadığından, yukarıda anılan yasa maddesi gereğince meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı da yoktur. Diğer taraftan, İİK'nun 82/1-12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin düzenleme haczedilmezlik şikayeti olup, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır....
Davacı haline münasip evinin haczedilemeyeceğinden bahisle meskeniyet şikayeti davası açmıştır. Mahkemece şikayetin 7 günlük yasal süreden sonra yapıldığı gerekçesiyle süre aşımı nedeniyle şikayetin reddine karar verilmiştir. İstinaf konusu karar; davacının yüzüne karşı 24/11/2020 tarihinde tefhim edilmiş, davacı 30/11/2020 tarihinde istinaf talebini belirtir süre tutum dilekçesi vermiş, gerekçeli karar kendisine 23/12/2020 tarihinde tebliğ edildiği halde yasal süre içerisinde gerekçeli istinaf dilekçesi sunmadığı gibi daha önce verdiği süre tutum dilekçesinde de herhangi bir istinaf sebebi ileri sürülmemiştir. Mahkemece şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi isabetlidir. İİK'nun 365/1- son maddesi gereğince şikayetin süreden reddi kararları kesin nitelikte olup, istinaf kabiliyeti bulunmadığından istinaf dilekçesinin reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davanın konusu, İİK 82/12'ye göre meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetidir. Dava konusu İzmir- Kiraz ilçesi, Cevizli mah. 12 Ada, 4 Parsel sayılı taşınmazın davacı-borçlu T1 adına kayıtlı iken 07/08/2017 tarihli haciz şerhi ile birlikte 11/04/2019 tarihinde dava dışı Zehra Yılmaz adına satış nedeniyle kaydının yapıldığı, taşınmazın Zehra Yılmaz adına kayıtlı olduğu görülmüştür. Somut olayda, meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayeti ileri sürülen taşınmazın dava tarihi 29/01/2020 tarihinden daha öncesinde borçlu tarafından dava dışı 3.kişiye satıldığı, bu nedenle davacı-borçlu tarafından haczedilmezlik şikayeti ileri sürülemeyeceğinden davanın husumetten reddine karar verilmesi gerekirken süreden reddine kara verilmesi bu nedenle hukuken yerinde değildir....