Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; İİK'nın 82/1-12. maddesinde; borçlunun haline münasip evinin haczolunamayacağı düzenlenmiş ve meskeniyet şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan, tapuda lehine aile konutu şerhi verilen 3. kişinin haczin kaldırılmasını istemesi mümkün olmadığı gerekçesiyle meskeniyet ve haczedilmezlik şikayetinin aktif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayet eden-3. kişi vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

    İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Diğer yandan, İcra ve İflas Kanunu'nda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz, yeni bir haciz olup, borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır. Somut olayda ise, taşınmaz kaydı üzerine son olarak, alacaklı vekilinin talebi üzerine 27.8.2019 tarihinde haciz şerhi işlendiği, bu hacze ilişkin olarak icra dosyasından 07.10.2019 tarihinde borçluya kıymet takdiri raporu tebliğ edilerek bildirimde bulunulduğu, borçlunun 14.10.2019 tarihinde süresinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu anlaşılmıştır....

      Borçlu, meskeniyet şikayeti ile birlikte haciz işlemi tebliğinin usulsüz olduğunu ileri sürerse, öncelikli olarak haciz işlemi tebliğinin usulüne uygun olup olmadığının denetlenmesi, usulsüz olduğunun saptanması ve borçlunun, haczi öğrenme tarihine göre 7 gün içinde meskeniyet şikayetinde bulunduğunun anlaşılması durumunda işin esasının incelenmesi gerekir. O halde, mahkemece, yukarıdaki açıklama doğrultusunda inceleme yapılması gerekirken, 103 davetiye tebliğinin usulsüzlüğü şikayeti incelenmeden haczedilmezlik şikayetinin esasının incelenerek karar verilmesi isabetsiz olduğundan resen bakılan sebeplerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden yargılama yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Resen bakılan sebeplerle HMK'nın 353/1- a-6. maddesi gereğince Kocaeli 1....

      Her ne kadar davacı vekili şikayetini ödeme emrine itiraz olarak belirtmiş ise de uyuşmazlığın meskeniyet iddiası ile haczedilmezlik şikayeti niteliğinde olduğu anlaşılmış, davacı vekilinin 08.09.2020 tarihli dilekçesi ile meskeniyet iddiasında bulunduğu görülmüştür. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; şikayetçi T1'ın eşi hakkında kambiyo senetlerine dayalı haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, meskeniyet iddiasında bulunma hakkının ancak takip borçlusuna ait olduğu, takipte taraf sıfatı bulunmayan şikayetçi 3. kişinin haczedilmezlik iddiasında bulunamayacağı, şikayetçinin aktif husumet ehliyeti bulunmadığı (Aynı mahiyette Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19....

      Davacı borçlu tarafça, meskeniyet şikayeti ile birlikte, usulsüz tebliğ şikayetinde de bulunulmuş olmasına rağmen mahkemece, yalnızca meskeniyet şikayetine ilişkin hukuki değerlendirmede bulunulmuş, usulsüz tebliğ şikayeti ile ilgili olumlu ya da olumsuz herhangi bir değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır. Yukarıda belirtilen usuli eksiklik kamu düzenine ilişkin esaslı hata niteliğinde olup, HMK 'nun 355. Maddesi uyarınca, dairemizce resen nazara alınması zorunlu olduğundan; davacı tarafın istinaf sebepleri bu aşamada değerlendirilmeksizin, HMK'nun 355 ve 353/1- a-6 maddeleri gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, belirtilen eksikliklerin giderilerek usulüne uygun şekilde hüküm kurulması için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....

      Sayılı dosyasına sunulan dava dilekçesi içeriğinde, takip dosyasından taşınmazlarına haciz konulduğunun belirtildiği, dolayısıyla en geç menfi tespit davasının açıldığı tarih olan 14/08/2020 tarihinde haczi öğrendiğinin kabulü gerektiğinden, bu tarihten itibaren 7 günlük hak düşürücü süre geçirildikten sonra meskeniyet şikayetinde bulunduğu anlaşıldığından, mahkemece şikayetin süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken, işin esası incelenerek karar verilmiş olması isabetsizdir. İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi gereğince; borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez. Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı borçlunun şahsına sıkı sıkıya bağlıdır. Bir başka ifadeyle, meskeniyet şikayeti, şahsi hak niteliğinde olup; iddiada bulunan kişinin ihtiyacı ve haczedilen meskenin bu şahsın haline münasip olup olmadığı araştırılarak sonuçlandırılması gerekir....

      olduğunu belirterek, meskeniyet şikayetinin kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      Davacı T1 yönünden yapılan incelemede, İİK'nun 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin haczedilmezlik şikayeti, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibinde haciz safhası olmadığından, diğer bir ifade ile meskeniyet şikayetine konu edilecek bir haciz bulunmadığından, haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı yoktur. (Benzer yönde Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2018/8628 E 2019/10912 K sayılı kararı) Yerel mahkemenin bu yöndeki kabulü ile meskeniyet şikayetinin reddi kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır....

      İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı borçlu (şikayetçi) vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; şikayet dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek, haczin geçerli olup olmadığı ve icra müdürlüğü kararının hatalı olduğuna…” dair Yargıtay ilamının taraflarına tebliğ edilene kadar haciz şerhi askıda olup haczin kaldırılıp kaldırılmayacağı belli olmayıp, bu sebeple gerçek ve kesin bir haczin varlığından söz edilemeyeceğinden meskeniyet şikayeti için de yasal sürenin başlamadığını, Yargıtay’ın 25.12.2022 tarihinde taraflarına yaptığı ve ***”…haczin kaldırılmayacağı ve icra müdürlüğü kararının hatalı olduğuna…” dair ilam içeren tebligata kadar meskeniyet şikayeti süresinin başlamadığını ve Yargıtay’ın 25.12.2022 tarihinde yaptığı tebliğden itibaren de yasal süresi içerisinde meskeniyet şikayetinin yapıldığını, zira icra dosyalarında, borçluların haline münasip tek meskenleri için konulan her haczin yeni bir şikayet konusu edileceğinin kabul edilmesi borçluya her seferinde masraf, yargılama gideri ve...

      YANIT: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı T1 taşınmaz maliki olmadığından haczedilmezlik şikayetinde bulunmak için hukuki yararının bulunmadığını, tasarrufun iptali kararı ile mahkeme tarafından verilmiş bir cebri icra yetkisi bulunduğunu, bu nedenle meskeniyet iddiasının kabulünün mümkün olmadığını, davacıların alacağın tahsilini engellemek için kötüniyetli olarak her yola başvurduklarını, taşınmazda bulunan diğer hacizlere ilişkin meskeniyet iddiasında bulunulup bulunulmadığının araştırılması gerektiğini, davacıların borçların ödemeyerek hacze kendilerinin sebebiyet verdiklerini, davanın açılmasında davalının kusuru bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, "meskeniyet iddiasına yönelik şikayetin kabulü ile, dava konusu taşınmaz üzerine konulan hacizlerin kaldırılmasına" karar verilmiştir....

      UYAP Entegrasyonu