Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Anılan yasal düzenleme uyarınca, meskeniyet şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup; takipte borçlu sıfatı taşımayan 3. Kişinin ve ayrıca bunun yanında borçlu bulunmakla birlikte taşınmazın maliki olmayan kişilerin bu şikayette bulunmaya hakkı yoktur. (Yargıtay 12. HD 2019/8158 esas 2020/356 karar, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2015/17105 esas 2015/31231 karar sayılı ilamı) Somut olayda meskeniyet şikayetine konu edilen taşınmaza ait tapu kaydına göre malikin, takibin borçlusu Nuri Topçu olduğu, davacı T1 taşınmazın maliki olmadığı, davacı lehine "aile konutu" şerhi olmuş olsa dahi taşınmaz maliki olmadığından haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkının olmadığı, davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine'' karar verildiği görülmüştür....

İlk derece mahkemesince bu rapor hükme esas alınarak karar verilmiş ise de, meskeniyet şikayetinin niteliği, günün ekonomik koşulları, paranın satın alma gücünde yaşanan değer kaybı ve taşınmaz değerlerinde meydana gelen ciddi artış dikkate alındığında, meskeniyet şikayeti bakımından haciz veya dava tarihinden ziyade hüküm tarihine en yakın olan keşif tarihi itibariyle yapılan değerlendirme esas alınarak şikayetin esası hakkında karar verilmesi, meskeniyet şikayeti ile korunmak istenen hakkın özüne, ölçülülük ve hakkaniyet ilkelerine daha uygun olacaktır....

İlk derece mahkemesince; meskeniyet ve taşkın haciz şikayetlerinin hak düşürücü süre nedeniyle reddine, dair karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf (süre tutum )dilekçesinde özetle; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren istinaf dilekçesi sunacağını, süre tutum talebinin kabulüne, mahkeme kararının kaldırılması istemine ilişkindir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Uyuşmazlık, meskeniyet iddiasına ilişkin haczedilmezlik şikayeti ile taşkın haciz istemine ilişkindir. İİK'nun 4. maddesi gereğince takip hangi icra dairesinde başlamış ise, bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı bulunduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Anılan yetki kuralı kamu düzenine yönelik olup, kesin niteliktedir ve mahkemece re'sen gözetilmelidir (HGK. 21.03.2001 Tarih, 2001/12- 235). Yasada, koşulların oluşması halinde İİK'nun 79 ve 360. maddeleri bu husustaki yetkiyle ilgili istisnalardır....

Davalı/alacaklı vekili cevap dilekçesinde: müvekkilinin alacağının ipoteğe dayalı olduğunu, haciz söz konusu olmadığından meskeniyet şikayetinin ileri sürülemeyeceğini, satışın usulüne uygun yapıldığını beyanla şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece Mahkemesi; talimat icra dairesince yapılmış bir haciz işlemi bulunmadığı, HMK'nın 114/1- ç maddesi gereğince yetkinin kesin olduğu hallerde mahkeminin yetkili olup olmadığını öncelikle değerlendirmesi gerektiği, meskeniyet şikayeti yönünden talimat icra dairesince yapılmış bir haciz işlemi bulunmadığından talimat icra dairesinin bağlı bulunduğu İstanbul Anadolu İcra Hukuk Mahkemesi'nin yetkili olmadığı, İstanbul İcra Hukuk Mahkemesi'nin yetkili olduğunu gerekçesiyle meskeniyet şikayeti yönünden İİK'nın 4. maddesi gereğince şikayetin reddine karar vermiştir. Davacı/3.kişi vekili istinaf dilekçesinde; şikayet dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

İcra Müdürlüğünün 2018/2609 Esas sayılı dosyasına meskeniyet iddiasında bulunulduğunu, bunun borca itiraz olarak kabul edilmesi gerektiğini, haczedilmezlik itirazının borca itiraz olarak değerlendirilmesi gerektiğini, bu taleplerinin mahkemece tarafından kabul edilmezse hakklarının zayi olmaması için yerel mahkeme tarafından meskeniyet konusunun araştırılması gerektiğini, süresinde başvurdukları haczedilmezlik şikayetinin kabul edilmesi gerektiğini belirterek, mahkeme kararının lehlerine bozulmasını ve yasal süresi içinde başvurdukları meskeniyet iddialarının kabul edilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık, ödeme emrinin tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve İİK'nun 82/12 maddesinde düzenlenen meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetine ilişkindir....

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu hakkında kredi kartı sözleşmesine dayalı olarak genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde, borçlu, takibin kesinleşmesinden sonra icra mahkemesine yaptığı başvuruda, İİK'nun 71. maddesine göre itfa itirazı ile beraber aynı Kanunun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi gereğince meskeniyet şikayetini ileri sürerek takibin iptalini talep etmiş, mahkemece; takibin iptali talebinin reddi ile toplam 654,14 TL alacak yönünden takibin devamına, meskeniyet şikayetinin ise usulden reddine karar verilmiş ve kararın gerekçesinde takip çıkışı ve dosya hesabındaki...

    Temyiz Sebepleri Borçluya 103 davetiyesi gönderildiği durumlarda daha öncesinden hacze muttali olunsa dahi şikayet süresinin borçluya 103 davetiyesinin gönderildiği tarihten itibaren başlayacağı, somut olayda şikayetçi her ne kadar dosyaya 21.02.2020 tarihinde dosya fotokopisi istemli olarak dilekçe vermiş ise de; kendisine gönderilen 103 davet kağıdının tebliğ tarihi olan 14.07.2020 dikkate alındığında, 16.07.2020 tarihinde açılan işbu meskeniyet şikayeti isteminin süresinde olup, istinaf mahkemesinin kararının bu yönü ile usul ve yasaya açıkça aykırı olduğu, şikayteçinin bahse konu taşınmaz haciz kayıtlarının fotokopisini aldığına dair de dosyada bir kayıt bulunmadığı ileri sürülmüştür. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kambiyo senedine dayalı ilamsız takipte İİK'nun 82/1-12 maddesi gereği meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 2004 sayılı İİK md.82/1-12, 3....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Uyuşmazlık, usulsüz tebliğ ile meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti ile kıymet taktirine itiraza ilişkindir. İlk derece mahkemesince dava dosyasında daha önce yapılan yargılama sonucunda, 10/02/2020 tarih 2020/20- 2020/28 E.K sayılı ilamı ile "Meskeniyet iddiası davasının hak düşürücü süre nedeniyle reddine, Kıymet takdiri davası yönünden İİK madde 128/a uyarınca Kıymet takdiri raporunu düzenleten icra dairesinin kesin yetkili bulunduğu anlaşıldığından Mahkememizin yetkisizliğine... ," dair karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararının davacı vekilince istinafı üzerine, dairemizin 14/07/2020 tarihli 2020/1211- 1236 E.K sayılı ilamı ile özetle; "...meskeniyet şikayeti ile ilgili davalarda, mahkemece dava dilekçesinin taraflara tebliğ edilerek, duruşma açılıp, tarafların duruşmaya davet edilmesi ve taraflarca bildirilen deliller toplanıp sonucuna göre hukuki değerlendirme yapılması gerekir....

      Hacze dayanak yapılan tasarrufun iptali ilamında da anılan yasa hükmüne uygun olarak yalnızca satış işleminin iptaline karar verilmekle yetinilmiş olup; 3. kişi adına olan tapu kaydının iptali ile borçlu adına tesciline dair bir hüküm kurulmamıştır. Bu nedenle, taşınmazın mülkiyeti şikayetçi 3. kişiye aittir. Diğer taraftan, İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde; borçlunun haline münasip evinin haczolunamayacağı ifade edilmiştir. Anılan yasal düzenleme uyarınca, meskeniyet şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup; takipte borçlu sıfatı taşımayan 3. kişinin bu şikayette bulunmaya hakkı yoktur. Somut durumda davacı T1'un yukarıda değinilen yasal düzenleme ve açıklamalar uyarınca icra takibinde "borçlu" sıfatını taşımaması nedeniyle meskeniyet şikayetinde bulunamayacağı açıktır. Bu durumda, mahkemece, şikayetin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmayıp davacı vekilinin istinaf talebinin yasal dayanağı bulunmamaktadır....

      Borçlunun eşi T1 tarafından haczedilmezlik şikayeti açılmış, mahkemece şikayetin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde; borçlunun haline münasip evinin haczolunamayacağı ifade edilmiştir. Anılan yasal düzenleme uyarınca, meskeniyet şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan, tapuda lehine aile konutu şerhi verilen 3. kişinin haczin kaldırılmasını istemesi mümkün değildir. Bu nedenlerle mahkemece, şikayetin aktif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacı vekili, her ne kadar AYM'nin bireysel başvuru kararını emsal göstermiş ise de, bu karar bireysel başvuru talebinde bulunan kişi yönünden sonuç doğurmakta olup, 3. kişilere herhangi bir etkisi yoktur, mer'i yasal düzenleme gereğince haczedilmezlik şikayeti borçluya tanınmış bir hak olup, eşin bundan yararlanması mümkün değildir....

      UYAP Entegrasyonu