Anılan yasal düzenleme uyarınca, meskeniyet şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan 3. kişinin bu konuda şikayet hakkı bulunmamaktadır. Somut olayda şikayetçi T1 yukarıda değinilen yasal düzenleme ve açıklamalar uyarınca icra takibinde "borçlu" sıfatını taşımaması nedeniyle meskeniyet şikayetinde bulunamayacağı açıktır. Bu durumda, mahkemece, şikayetin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olup, HMK'nun 355. maddesi uyarınca resen yapılan inceleme sonucunda kararda kamu düzenine aykırılık da bulunmadığı anlaşılmakla, davacının istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; İstanbul 5....
2022/3269 Esas sayılı dosyası üzerinden verilen 11/01/2023 tarihli karar ile "Borçlu tarafından her ne kadar meskeniyet iddiasında bulunulmuş ise de Meskeniyet iddiasının Mahkemeye yapılması gerekmekte olup, müdürlüğümüz dosyasına yapılan itirazın Reddine" şeklinde karar verildiği, şikayetçi borçlunun 20/01/2023 tarihli dilekçesi ile; Samsun İcra Müdürlüğünün 2022/3269 Esas sayılı dosyası üzerinden verilen 11/01/2023 tarihli karar ile Samsun ili, Bafra ilçesi, Emirefendi Mah., 1763 ada 81 parsel A Blok 2.Kat 6 nolu bağımsız bölümde kayıtlı taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılmasının talep edildiği, İcra dosyası incelendiğinde borçlu hakkında genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, takibin itirazsız kesinleştiği, bu itibarla borçlu adına kayıtlı taşınmaz üzerine haciz konulmasında hukuka aykırılık bulunmadığı, yine meskeniyet şikayeti İcra Mahkemelerince inceleneceğinden Samsun İcra Müdürlüğünün 2022/3269 Esas sayılı dosyası üzerinden verilen şikayete konu 11/01/2023...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan ilamlı takipte, borçlunun meskeniyet şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece taşınmaz üzerinde ticari krediden kaynaklanan ipotek bulunduğu ve borcun ödenmediği belirtilerek şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 82/12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar....
Mahkemece, Dairemizin 23.10.2014 tarih ve 2014/18236 E.-24834 K. sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş, yapılan yargılama sonucunda ise, ödeme emrinin 07.06.2013 tarihinde tebliğ edilmiş sayılmasına, maaş üzerine konan haczin kaldırılmasına, meskeniyet şikayetinin (esastan) kabulüne karar verilmiştir. Dairemizin 23.10.2014 tarih ve 2014/18236 E.-24834 K. sayılı bozma ilamında belirtilmesine ve mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmesine rağmen, ödeme emrinin tebliğ edilmiş sayıldığı tarihten önce yapılan hacizlerin hükümsüz kaldığı gözetilerek, borçlunun meskeniyet şikayetine konu taşınmaz yönünden, meskeniyet şikayetinin esası incelenmeden bahse konu taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği halde, meskeniyet şikayetinin esasının incelenerek haczin kaldırıldığı görülmüştür....
ın Mahkemenin 2013/32 Esas sayılı dosyasında 2581 parsel sayılı başka bir taşınmaz için de meskeniyet şikayetinde bulunduğu, iş bu dosyada 10.09.2013 tarihinde icra edilen keşifteki imzalı beyanında; 2582 parsel sayılı taşınmazda sadece hissesi bulunduğunu, meskeniyet şikayetinin 2581 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olduğunu beyan ettiği, mahkemece yapılan yargılama sonucunda tanzim edilen bilirkişi raporu doğrultusunda meskeniyet şikayetinin kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Takip hukukunda asıl olan borcun ödenmesidir. İcra mahkemesi ve icra dairesi, takip aşamasında alacaklı ve borçlunun karşılıklı olarak menfaatlerini gözetmekle yükümlüdür. O halde borçlunun birden fazla meskeni varsa seçimlik hakkını bu meskenlerden sadece biri için kullanabilir....
İcra Müdürlüğü'nün 2018/10305 esas sayılı takip dosyası ile, davalı alacaklı tarafından davacı-borçlu ve dava dışı borçlu hakkında icra takibi başlatıldığı, davacı-borçluya ödeme emrinin 02/10/2018 tarihinde tebliğ edildiği, takibin kesinleştiği, davacı-borçlu adına kayıtlı taşınmaza haciz konularak kıymet takdir raporunun 27/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Diğer yandan, İcra ve İflas Kanunu'nda, taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi şeklinde bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz, yeni bir haciz olmakla borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır....
İcra Müdürlüğünün 2018/1334 esas sayılı dosyası kapsamında kendisine 07/03/2022 tarihinde 103 davetiye kağıdının gönderilmesi ile takipten haberdar olduğunu, davalıya hiçbir borcunun bulunmadığını, tebligatların sahte adreslere gönderilerek takibin kesinleştirildiğini, takibin yetkisiz yerde açıldığını, yetkili icra müdürlüğünün Kocaeli İcra Müdürlüğü olduğunu, takibe konu senedin teminat amaçlı verildiğini, takip dayanağa senetteki imzanın kendisine ait olmadığını, takibin Bodrum 2. İcra Müdürlüğünün 2018/1234 esas sayılı dosyası ile mükerrer olduğunu, haczedilen taşınmazlardan B Blok No:69 Kat.2. D.5 deki meskenin haline münasip evi olduğunu belirterek haczin kaldırılmasına, takibin iptaline karar verilmesini istemiştir....
Anılan yasal düzenleme uyarınca, meskeniyet şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan 3. kişinin bu konuda şikayet hakkı bulunmamaktadır. Somut olayda; şikayetçinin icra takibinde taraf sıfatı olmadığı gibi aile konutu olduğundan bahisle haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu taşınmazdaki kendi hissesi üzerine de haciz konulmadığı anlaşılmakla yukarıda anılan yasa maddesi gereğince meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı yoktur. O halde mahkemece, şikayetin aktif husumet yokluğu nedeni ile reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi isabetsiz ise de sonuçta istem reddedildiğinden sonucu itibariyle doğru olan mahkeme kararının onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ: Şikayetçinin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'...
İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti gibi taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunduğu iddiasına dayalı haczin kaldırılması şikayeti de, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, haczin bildirimine ilişkin İİK.nın 103.maddesi gereğince düzenlenen davet kağıdı borçluya 21.01.2016; kıymet takdiri raporu 20.03.2017 tarihinde tebliğ edilmiş ve borçlu vekili icra mahkemesine kıymet takdirine itiraz etmiştir. Ayrıca, satış ilanı borçlu vekiline 08.01.2018 tarihinde tebliğ edilmiştir. Buna göre, borçlunun 05.02.2018 tarihinde icra mahkemesine haczin kaldırılması istemiyle yapmış olduğu başvurusu, öğrenme tarihine göre yasal yedi günlük süreden sonradır....
O halde mahkemece Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca borçlunun usulsüz tebliği öğrendiği tarihin tebliğ tarihi olduğuna karar verildikten sonra, bu durumda da şikayetin İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen (7) günlük yasal sürede olduğunun kabulü ile işin esasının incelenmesi gerekirken, tebligat usulsüzlüğü şikayeti reddedilerek işin esasının incelenmemiş olması doğru değildir. Öte yandan borçlu malik meskeniyet şikayetinde bulunabilir. Taşınmazla ilgisi olmayan ...'ın şikayet hakkı bulunmadığına göre ... yönünden şikayetin bu sebeple reddedilmemiş olması da doğru görülmemiştir. O halde mahkemece, açıklanan ilkeler doğrultusunda şikayetin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, süre aşımı nedeniyle istemin reddi yönünde hüküm tesisis isabetsizdir....