İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından, davacı tarafından usulsüz tebligat şikayeti ve meskeniyet şikayeti kapsamındaki yapılan incelemede davacı asile 21/01/2022 tarihinde 103 davetiyesinin tebliğ edildiği, tebligatın usule uygun halde yapıldığı bu sebeple meskeniyet şikayetinin son gününün 28/01/2022 olduğu davanın 29/01/2022'de açıldığı gerekçesi ile usulsüz tebligat şikayetinin reddine, meskeniyet şikayetinin süreden reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; şikâyetin süreye tâbi olmadığını, mahkemenin süre yönünden davanın reddine karar vermesinin yerinde olmadığını, ayrıca tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur....
Hukuk Dairesi'nin 2018/8628 esas 2019/10912 karar) Davaya konu takibin ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip olduğu, davacının bu takipte haciz sahfası bulunmadığından meskeniyet şikayetinde bulunamayacağı gerekçesiyle davanın reddine kararı vermesi gerekirken şikayetin esasına girerek taşınmaz üzerinde konutun (muhdesatın) bulunmadığından reddine karar vermesi isabetsiz olmuştur. Neticeten davacının şikayetinin yerel mahkemece farklı gerekçe ile reddine karar verilmesi isabetsiz ise de sonuçta şikayeti reddedildiğinden anılan hususa ilişkin karar sonucu itibariyle doğrudur....
Uyuşmazlığın; tebligat usulsüzlüğü şikayeti ile birlikte meskeniyet şikayetine ilişkin olduğu görüldü. Takip dosyasının yapılan incelemesinde; Kayseri Genel İcra Dairesinin 2020/77300 Esas (Kapatılan Kayseri 2. İcra Müdürlüğünün 2018/4657 Esas) sayılı dosyası ile davalı alacaklı T3 tarafından davacı borçlu T1 aleyhine 35.488,51 TL asıl alacağa ilişkin olarak 18/04/2018 tarihinde ilamsız takibe geçildiği, takibin kesinleşmesi üzerine borçlunun malvarlığına haciz uygulandığı ve 103 davetiyesinin 08/10/2021 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür....
Bir başka ifadeyle, meskeniyet şikayeti, şahsi hak niteliğinde olup; iddiada bulunan kişinin ihtiyacı ve haczedilen meskenin bu şahsın haline münasip olup olmadığı araştırılarak sonuçlandırılması gerekir. Bu nedenle, haczedilmezlik şikayetinin incelenmesi sırasında şikayetçi borçlunun ölümü halinde mirasçılarının yargılamayı sürdürmeleri mümkün değildir. Öte yandan, borçlunun ölümü ile İİK'nun 53. maddesi uyarınca; alacaklı tarafından takibin mirasçılara yöneltilmesi ve bu konuda muhtıra tebliğinden sonra, mirasçılar haczin kendilerine tebliğ tarihinden ya da öğrenmeleri halinde bu tarihten itibaren İİK'nun 16/1. maddesinde ön görülen yasal yedi günlük sürede İİK'nun 82/12. maddesi uyarınca kendileri adına haczedilmezlik şikayetinde bulunabileceklerdir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacı aleyhine ilamsız icra takibine gidildiği, takibin kesinleştiği, davacı takip borçlusunun adına kayıtlı haczedilen taşınmazlarla ilgili taşkın haciz şikayetinde bulunduğu, aynı zamanda meskeniyet iddiasında bulunarak İİK 82/12.md kapsamında haczin kaldırılmasını istediği, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde de belirtildiği üzere meskeniyet iddiası ile ilgili keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırması gerektiği, şikayetçi borçlu tarafın kesin süre içerisinde bilirkişi ücreti yatırmaması nedeni ile meskeniyet iddiasına yönelik şikayetin reddine karar verilmesinde yasaya aykırılık bulunmayıp davacının meskeniyet şikayeti ile ilgili verilen karara karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir. İ.İ.K 363. maddesinin 1. fıkrasında istinaf yoluna başvurma ve istinaf yoluna başvurulamayacak kararlar düzenlenmiştir....
"İçtihat Metni" İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen meskeniyet şikayeti ve kıymet takdirine itiraz üzerine verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının meskeniyet şikayeti yönüyle verilen karara hasren bozulmasına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; meskeniyet şikayetinin kabulüne karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Borçlu İcra Mahkemesine başvurusunda; ... İli, ......
İstanbul 5.İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/439 E. sayılı dosyasında verilen kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine dosyanın Dairemizin 2021/2409 Esasına kaydedildiği, her iki dosyanın birlikte incelenmesinde; her iki davanın tarafları ile takip dosyasının aynı olduğu, davacının İstanbul 5.İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/439 E. sayılı dosyasında aynı taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunduğundan bahisle meskeniyet şikayetinin yanısıra sair istemlerinin de bulunduğu, işbu istinafa konu dava dosyasında da davacının aynı hukuksal nedenlere dayanarak meskeniyet şikayetinde bulunduğu, meskeniyet şikayeti bakımından davanın tarafları, konusu ve talep sonucunun aynı olduğu görülmektedir....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Başvuru; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan icra takibinde usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte imzaya borca itiraz ve İİK'nun 82. maddesine dayanan meskeniyet şikayeti niteliğindedir. İİK'nun 82. maddesinin 1.fıkrasının 12. bendinde yer alan haline münasip evin haczedilmezliği şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 168. maddesinin 4. ve 5. bendine göre; imzaya ve borca itirazın ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren beş gün içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup; mahkemece re'sen gözetilmelidir....
Temyiz Sebepleri İstinaf dilekçesini tekrarla, Anayasa mahkemesinin 12.12.2019 tarihli 2016/10454 sayılı kararına göre borçlunun eşi, aile konutuna ilişkin güvencelerden yararlanarak meskeniyet şikayetinde bulunabileceğinden bahisle yerel mahkemece Anayasa Mahkemesinin emsal kararını göz önünde bulundurarak mahallinde keşif yapıp ilgili taşınmazın aile konutu olup olmadığına ilişkin araştırma yaptıktan sonra hüküm kurulması gerektiğini, aksi uygulamaların anayasada güvence altına alınan aile yaşamına saygı hakkının ihlali teşkil edeceğinden bahisle kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, meskeniyet şikayeti nedeniyle taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılması istemine ilişkindir. 2. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
Bu itibarla, davacı vekilinin istinaf başvurusu incelenmeksizin, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nun 353/1- a-6. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yukarıda açıklandığı üzere ancak bir parsel yönünden meskeniyet şikayetinde bulunulabileceği gözetilerek davacı vekiline kesin süre verilmek suretiyle açıkça hangi parsel sayılı taşınmaz yönünden meskeniyet şikayetinde bulunulduğunun bildirilmesi istendikten ve söz konusu taşınmaz belirlendikten sonra bu taşınmazın davacının haline münasip evi olup olmadığı noktasında değerlendirme yapılarak meskeniyet şikayeti hakkında karar verilmek üzere ve yine maişet şikayeti yönünden de şikayete konu taşınmazlardan elde edilecek yıllık ve aylık gelir ile davacının ailesi ile birlikte geçimini temin etmesi için gerekli olan asgari geçim sınırı belirlenerek buna göre hangi taşınmazların asgari olarak geçimi için yeterli olacağı belirlenmek suretiyle maişet şikayeti hakkında bir karar verilmek üzere dosyanın...