Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller. Somut olayda, şikayete konu taşınmaz üzerinde, Denizbank A.Ş. lehine 11/08/2010 tarihli ipotek kurulduğu, söz konusu ipoteğin, Denizbank A.Ş. ile borçlu arasında imza olunan konut finansman kredi sözleşmesi gereğince adı geçen banka lehine kurulan ipotek olduğu görülmüş olup, ipoteğin, sosyal amaçlı kredinin teminatını teşkil etmesi ve dolayısıyla zorunlu ipoteklerden olması karşısında, borçlunun, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunmasına herhangi bir engel bulunmamaktadır. O halde, mahkemece, meskeniyet şikayetinin süresinde olması ve taşınmaz üzerinde mevcut ipoteğin zorunlu ipoteklerden bulunması sebebiyle borçlunun, meskeniyet şikayetinin esasının incelenip oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
İcra Müdürlüğünün 2018/13162 Esas sayılı dosyasıyla ilgili ) aleyhine açtığı meskeniyet şikayeti hakkında, şikayet tarihinden sonra haciz kaldırılmış olduğundan şikayeti konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, b-Davacının, T5 (Konya 13. İcra Müdürlüğü 2018/12331 Esas sayılı) aleyhine açtığı meskeniyet şikayetinin REDDİNE, c-Davacının QNB Finansbank A.Ş (Konya 7. İcra Müdürlüğü 2018/11020 Esas sayılı) aleyhine açtığı meskeniyet şikayetinin REDDİNE, d-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, e-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir edilen 1.130,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalılardan Qnb Finansbank A.Ş....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/713 Esas sayılı dosyasının tasarrufun iptali dosyası olduğunu ve Mutlu Çalışkan’ ın davalı aleyhine başlattığı Muğla 2. İcra Müdürlüğü'nün 2016/281 Esas sayılı takibin iptaline yönelik olduğunu, bu dosyada Erzincan 1. İcra Müdürlüğü'nün 2016/369 ve 2017/7952 Esas sayılı dosyalarından bahsedildiğini, davacının Erzincan 1....
Hukuk Dairesinin 2021/1553 Esas sayılı dosyası ile istinaf sürecinin devam ettiğini, taşınmazın 1/2'lik hissesi yönünden hukuka ve hakkaniyete uygun bir şekilde davanın kabulüne karar verildiğini, tasarrufun iptali dosyasında verilen karar neticesinde ortaya çıkan fer'i niteliğindeki vekalet ücreti ve yargılama giderinin tahsili için takibe geçildiğini, tasarrufun iptaline karar verilen dosyaya konu icra dosyasında her iki müvekkilinin meskeniyet iddiasının kabul edildiğini, T2 yönünden meskeniyet şartlarının oluştuğunu kabul eden mahkemenin, İİK'nın 81. maddesinde yer alan "ev" ibaresini göz ardı ederek, evi hisselendirmesinin kanunun amacı ile bağdaşmadığını, T2 yönünden meskeniyet şikayetinin şartları oluşması sebebiyle meskeniyet iddiasını kabul eden mahkemenin, meskeniyet şikayetinin gerçek amacından uzak ve bu kararın pratikte herhangi bir fayda sağlamayacağı şekilde taşınmaz hissesini 1/2 şeklinde bölerek, kısmen kabul kararı vermesinin hukuken kabul edilebilir olmadığını, taşınmaz...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İncelenen tüm dosya kapsamına göre; davacı vekilinin icra mahkemesine başvurusunda, , Büyükçekmece 2, İcra Dairesi 2019/1550 Talimat dosyasıyla 06.04.2021 tarihinde yapılan ihalenin feshine, karar verilmesini talep ettiği, mahkemece davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekilinin istinaf yoluna başvurduğu, borçlu hakkında haciz yoluyla baslatılan bir takibin olmadıgı, şikayete konu takibin ipotegin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip oldugu ve bu takip türünde meskeniyet sikayetine konu edilecek bir haciz işleminin bulunmadığı, davacının meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı olmadığı gibi, meskeniyet iddiası ile açılan davada takibin durdurulmasına karar verilmediği için, ihale yapılmasına engel bir durumun bulunmadığı, ihale tarihi itibariyle meskeniyet şikayetinin derdest olduğu, davacının satış ilanının tebliği ile birlikte kıymet takdiri dahil tüm satışa hazırlık işlemlerinden haberdar...
meskeniyet iddiasına yönelik şikayetin süre aşımından reddine karar vermiştir....
Anılan yasal düzenleme uyarınca, meskeniyet şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan 3. kişinin bu konuda şikayet hakkı bulunmamaktadır. Somut olayda; şikayetçi, şikayete konu takibin tarafı olmadığı gibi, şikayete konu taşınmazın maliki de değildir. Bu nedenle meskeniyet şikayeti yönünden davacının aktif husumet ehliyeti olmadığından Mahkemece öncelikle HMK'nın 115/1. maddesi uyarınca dava şartları yönünden inceleme yapılarak HMK'nın 114/1- (d) ve 115/2 maddesine göre şikayetin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde süre yönünden reddi isabetsizdir. HMK'nın 355/1. maddesi uyarınca istinaf incelemesinin istinaf nedenleri ile sınırlı olarak yapılması gerekmekte ise de aynı maddenin 2. fıkrasına göre Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu ,meskeniyet iddiasının İİK 82/12 fıkrasının süreye tabi olmadan dava açılabileceğini, bu nedenle mahkemenin vermiş olduğu kararın kanuna ve hukuka ve Yargıtay içtihatlarına aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesinin kararını kaldırarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK'nın 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve re'sen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır. İK'nın 82/12. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti İİK'nın 16. maddesi uyarınca öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılmalıdır....
Dava aşkın haciz şikayeti ve İİK 82/1- 12 maddesinde belirtilen meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir....
İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar ve hak düşürücü niteliktedir. Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmazın 12.04.2012 tarihinde haczedildiği, hacze ilişkin 103 davetiyesinin 26.08.2012 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun 20.01.2014 tarihinde haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır. Taşınmaz haczine ilişkin 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayet de İİK'nun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir. Borçlu meskeniyet şikayetine ilişkin dilekçesinde açıkça 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiği yönünde bir iddiada bulunmamış, süresinden sonra 10.04.2014 havale tarihli cevaba cevap dilekçesi ile tebligatın usulsüzlüğünü ileri sürmüştür....