DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, davacılar hakkında başlatılan ilamsız icra takibinin iptali istemine ilişkindir. Borçluların icra mahkemesine başvurusu, takibin mükerrer olduğu iddiasına dayalı borca itiraz niteliğinde olup, İİK'nun 62/1. maddesine göre itirazın, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde icra dairesine bildirilmesi gerekir. Buna göre, borçluların itirazı, icra dairesine yasal sürede itiraz edilmesi ve alacaklı tarafından da itirazın kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurulması halinde mahkemece incelenir. Mükerrerlik iddiası ileri sürülerek, şikayet yoluyla davacılar hakkındaki ilamsız takibin iptali istenemez....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/03/2021 NUMARASI : 2020/394 ESAS, 2021/360 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; takibin mükerrer olduğunu, aynı alacağa ilişkin olarak alacaklının daha önce ilamsız takip yaptığını ileri sürerek derdestlik nedeniyle takibin iptaline talep karar verilmesini talep etmiştir....
Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun aynı alacağa istinaden iki ayrı takip yapılmasına dair mükerrerlik iddiası yönünden; Dairemizce, ilamsız icra takiplerinde mükerrerlik iddiası, borca itiraz niteliğinde görülerek, bu itirazın İİK’nın 62. maddesi gereğince icra dairesine yapılması gerektiğine dair görüş istikrarlı şekilde uygulanmış ise de, derdestliğin HMK’da dava şartı olarak düzenlenmesine ve bu hususun Yargıtay Büyük Genel Kurulunun içtihadı birleştirme kararı ile de benimsenmesine paralel olacak şekilde görüş değişikliğine gidilerek, icra takibinin ilamlı ya da ilamsız olduğuna bakılmaksızın, mükerrer takibin iptali talebinin, takip şartı...
İcra Müdürlüğü'nün 2019/9580 esas sayılı ilamlı icra takibinin mükerrerlik sebebiyle iptali gerektiğini beyan etmişse de, davacının mükerrerlik iddiasında bulunduğu, Bursa 3. İcra Müdürlüğü'nün 2019/9735 esas ve Bursa 8. İcra Müdürlüğü'nün 2019/9537 esas sayılı ipotekli takiplerinin tarafı olmadığı gibi Bursa 8. İcra Müdürlüğü'nün 2019/9580 esas sayılı takibinin ilamsız takip olduğu, borçluların itirazları üzerine takibin durdurulduğu, alacaklının açtığı itirazın iptali davasının Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 08/11/2021 tarih 2020/660 esas ve 2021/887 karar sayılı kararı ile sonuçlanması neticesinde takip dosyası üzerinden 03/12/2021 tarihinde örnek 4- 5 icra emrinin düzenlendiği anlaşılmakla mükerrerliğe konu bir hususunda bulunmadığı da sabittir. Açıklanan nedenlerle, benzer gerekçelerle davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. HMK'nun 355....
İcra müdürlüğünün 2017/18 esas (yenileme ile 2020/13062 esas) sayılı mükerrer icra takibinin derdestlik sebebiyle iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Davalı/alacaklı cevap dilekçesinde özetle; davacının derdestlik itirazının borca itiraz kapsamında olduğunu, icra dairesine yapılması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi; borçlunun mükerrerlik iddiasının borca itiraz niteliğinde olduğu, takibin şekline göre bu itirazın icra mahkemesine yapılmasının fuzuli bir işlem olup sonuç doğurmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Davacı/borçlu vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesinde saydığı nedenlerle birlikte mükerrerlik iddialarının şikayet niteliğinde olduğunu ve süresiz olarak ileri sürülebileceğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
Davacının mükerrerlik itirazı incelendiğinde ise, davacı takip borçlusu olmayıp 3. kişi olduğundan Bursa 10.İcra Müdürlüğünün 2019/9603 E. sayılı dosyasındaki takibin mükerrerliği itirazında bulunmaz. Bu nedenle mahkemece davacının takibin mükerrer olduğuna yönelik itirazının aktif husumet yokluğu sebebiyle usulden reddi gerekmektedir. Dolayısı ile ilk derece mahkemesince, izaha çalışılan bu hususlar nazara alınarak, davacının usulsüz tebliğ şikayetinin reddi ile mükerrerlik itirazının aktif husumet yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken Davacının 89/1- 2 ve 3....
Mahkemece;" Davacıların yetki itirazı ve İİK'nun 58 ve 61 maddeye aykırı olarak ödeme emrine ilişkin çıkarılan tebliğ mazbatasında dayanak belgenin ekli olarak gönderilmediğinden ödeme emrinin iptaline ilişkin taleplerinin süreden Reddine, Davacıların usulsüz tebligat şikayeti, mükerrerlik şikayeti ve takibe konu senetlerin zorunlu unsurları taşımadığı gerekçesiyle kambiyo vasfına haiz olmadıklarından bahisle takibin iptaline ilişkin taleplerinin Reddine,..." şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır....
Her ne kadar davacı vekili takibe konu senedin teminat senedi olduğunu söyleyerek takibin iptalini istemişse de teminat senedi iddiasının ödeme emri tebliğinden itibaren yasal 5 günlük süre içerisinde ileri sürülmediği, bu nedenle teminat senedi iddiasından dolayı takibin iptali isteminin süre yönünden reddi gerektiği, her ne kadar davacı taraf İstanbul 7. İcra Müdürlüğü'nün 2015/30518 esas sayılı dosyasında başlatılan takibin mükerrer olduğunu ve İİK 45. Madde kapsamında iptali gerektiğini beyan etmişse de İstanbul 10. İcra Müdürlüğü'nün 2015/5184 esas sayılı takip dosyası fotokopisinin incelenmesinde davalı banka vekili tarafından dava dışı Uğur Enerji Şirketi ve Ömer Sarıoğlu aleyhine takip başlatıldığı, söz konusu dosyada şikayetçi T1 taraf olmadığı, her ne kadar İİK 45....
Mahkemece davalıların icra dosyasına vermiş oldukları itiraz dilekçesinde ve davaya cevap dilekçesindeki açıklamalardan her üç davalının takip konusu asıl alacak ve fer’ilerine yönelik bir itirazlarının olmayıp, aynı alacak nedeniyle davacı bankanın rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlattığı iddiasıyla mükerrerlik ve derdestlik itirazında bulundukları, takibin usulsüz olduğunu bildirdikleri anlaşıldığından davacının itirazın iptali davası açamayacağı, mükerrerlik(derdestlik) itirazının kaldırılması için icra mahkemesinde dava açması gerektiği, davalıların tazminat istemlerinin koşulları bulunmadığı gerekçesiyle davanın ve davalıların tazminat istemlerinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalı borçlular ilamsız takipte ödeme emrine karşı itirazlarında sadece derdestlik itirazında bulunmuşlardır. Mahkemece borca itiraz edilmemesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir....
hesap sonucunda davalı şirketin bir kısım çek ve bono düzenleyerek veya ciro ederek kira borçlarına karşılık verdiğini, bu bonolardan 01/08/2015-31/12/2015 dönemi kira bedeli için verilen ve 30/01/2016 tarihinde ödenmesi gereken 50.000 Euro tutarlı bononun gününde davalı şirket tarafından ödenmediğini, bu nedenle başlattığı takibe ise davalı şirket tarafından itiraz edildiğini ileri sürerek; davalının itirazının iptali ile takibin kaldığı yerden devamına karar verilmesini talep etmiştir....