WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlık; itfa nedeniyle takibin iptali talebine ilişkindir. İİK'nın 33/1. maddesinde, ilamlı icra takibinde borçlunun icra mahkemesine başvurarak, borcun itfa veya imhal edildiği itirazında bulunabileceği, ancak itfa veya imhal iddiasının yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edilebildiği takdirde icranın geri bırakılacağı düzenlenmiştir. İİK'nın 33/2. maddesinde; "İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal, veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re’sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir."...

Deri Mamülleri San. ve Tic.A.Ş., Mader Deri Sanayi ve Tic.A.Ş., ..., ..., ... ve ......,ın kefalet sebebiyle oluşan borçları bakımından tüm ferileri de dahil olmak üzere ibra ettiğimizi gayrikabili rücu kabul beyan ve taahhüt ederiz." şeklinde beyanda bulunarak tüm takip borçlularının ibra ettikleri, alacaklının davaya cevap dilekçesinde de protokol ve ibraname altındaki imzaya itiraz edilmediği, alacaklı tarafından imzası ikrar edilen, " 24.02.2022 tarihli borç tasfiye protokolü", "25.04.2022 tarihli ibraname" ve tarihsiz "makbuzdur" başlıklı belge kapsamında takip borçluları tarafından takibin kesinleşmesinden sonra borcun itfa edildiği anlaşılmakla, itfa nedeniyle takibin iptaline karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına ve istemin kabulü ile itfa nedeniyle davacı borçlular yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....

    Davalı alacaklının davacıların da içinde bulunduğu borçlulara karşı takip başlattığı, davacı borçluların borcun itfa ve zamanaşımı sebebiyle sona erdiğini ileri sürdüğü, mahkemece borcun itfa edildiği gerekçesiyle takibin iptaline karar verildiği, davalı borçlunun karara karşı istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır....

    O halde mahkemece, hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda, borçlunun, nakdi krediler yönünden itfa itirazında bulunduğu 09.12.2011 tarihi itibariyle 1.838.037,21 TL borcu olduğunun ve ayrıca gayri nakdi krediler yönünden 18.02.2014 tarihi itibariyle sorumluluk tutarının 1.042.424,41 TL olduğunun tespitine, fazlaya ilişkin kısım yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, infazda güçlük ve tereddüt oluşturacak biçimde 303.464,67 TL ve bu bedele işlemiş faiz yönünden itfa sebebiyle icranın geri bırakılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesi isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de, yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Ankara 3....

      O halde mahkemece, hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda, borçlunun, nakdi krediler yönünden itfa itirazında bulunduğu 09.12.2011 tarihi itibariyle 926.173,74 TL borcu olduğunun ve ayrıca gayri nakdi krediler yönünden 18.02.2014 tarihi itibariyle sorumluluk tutarının 120.725,64 TL olduğunun tespitine, fazlaya ilişkin kısım yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, infazda güçlük ve tereddüt oluşturacak biçimde 124.386,53TL ve bu bedele işlemiş faiz yönünden itfa sebebiyle icranın geri bırakılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesi isabetsiz olup, bu nedenle bozulması gerekir ise de, yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Ankara 3....

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/11/2021 NUMARASI : 2021/369 ESAS- 2021/588 KARAR DAVA KONUSU : İCRANIN GERİ BIRAKILMASI KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 11. İcra Müdürlüğünün 2014/17022 Esas sayılı dosyası ile yürütülen takibin Büyükçekmece İcra Müdürlüğünde başlatılan ve yetkisizlikle Tuzla İcra Müdürlüğünün 2007/4997 Esas sayılı dosyası olan takip olduğu, 2007 ile 2010 ve 2010 ile 2014 arası iki kez takip dosyasının 3 yıldan fazla bir süre ile takipsiz bırakılması nedeni ile takip dayanağı senedin zamanaşımına uğradığını, yine bu tarihten sonra 14/12/2016- 29/05/2018 arasında da dosyanın takipsiz bırakıldığını, dosyanın düşürülmesi gerekirken sanki dosya yenilenmiş gibi takip işlemlerine devam edildiğini, takibin düşmesi gereken bu tarih ile yenilenmesi arasında dahi 3 yıldan fazla bir süre geçtiğini bildirerek, takibin iptaline karar verilmesini istemiştir....

        Öte yandan, İİK’nun 33/1. maddesinde; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası, yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde, mahkemece icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda, mahkemece, aldırılan bilirkişi raporuna ve ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2007/40 Esas sayılı dosyasına ilişkin karara dayanılarak, takipten önce borcun ödendiği belirtilmek suretiyle davanın kabulüne karar verildiği, ancak kabul halinde takibin akıbeti hakkında bir hüküm kurulmadığı, başka bir deyişle hangi konunun hüküm altına alındığının belirtilmediği görülmektedir....

          GEREKÇE: Uyuşmazlık, rehinin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin itfa nedeniyle takibin iptali talebine ilişkindir. Mersin 3. İcra Dairesinin 2020/5283 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T3 tarafından borçlu 14/08/2020 hakkında 14/08/2020 tarihinde taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla 100.000,00 TL'nin tahsili için takip başlatıldığı, örnek 44 icra emrinin davacı borçluya 20/08/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 25/08/2020 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi yapılabilmesi için İİK.nun 150/h maddesi uyarınca alacağın veya rehin hakkının yahut her ikisinin bir ilamda veya ilam mahiyetini haiz belgede tesbit edilmiş olması zorunludur....

          Tüm dosya kapsamından ; borçlu , alacaklı tarafından başlatılan ilamsız icra takibine karşı alacaklının ve vekilinin imzalayıp kendilerine verdiğini iddia ettiği ibraname başlıklı iki adet ayrı belgeye dayanarak İİK.nun 71/1. maddesine dayalı takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun ödendiğine yönelik itfa nedeniyle takibin iptali isteminde bulunmuştur. İİK.nun 71/1. maddesine göre, borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir. Bu istemin kabul edilmesi için itfa itirazının İİK.nun 71/1.maddesinde açıklanan nitelikte bir belge veya alacaklının kabul beyanıyla kanıtlanması zorunludur. Borçlu tarafından sunulan adi nitelikteki belge altındaki imzanın alacaklı tarafından inkarı halinde, icra mahkemesince imza incelemesi yapılması mümkün değildir....

          Bu itibarla, takibin şeklen kesinleşmesinden sonraki dönemde, itfa iddiası ile takibin iptali talebi süreye tabi olmayıp, bu iddianın her zaman ileri sürülebileceği aşikardır. Dolayısıyla, ilk derece mahkemesince, davacı tarafın, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde itfa iddiası ile takibin iptali isteminin esasının incelenmesi ve sonucuna göre hukuki değerlendirmede bulunulması gerekirken, eksik inceleme ve değerlendirme neticesinde hüküm tesisi cihetine gidilmesi hukuka aykırı olduğundan, davacı tarafın istinaf başvurusunun sair sebepler bu aşamada incelenmeksizin kabulü ile HMK'nun 353/1- a-6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, belirtilen eksikliklerin giderilerek yargılamaya devam edilmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine oy birliği ile karar verilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu