WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu nedenle mahkemenin şikayetin kabulü yönündeki hükmü yerinde ise de, takibin iptali yerine, icranın geri bırakılmasına karar verilmesi hatalıdır. Anılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile ... . İcra Hukuk Mahkemesi'nin 14.12.2012 tarih ve 2012/716 Esas, 2012/751 Karar sayılı kararının hüküm bölümünün 2. bendinde ki, "Borçlular hakkındaki İCRANIN GERİ BIRAKILMASINA," ifadesinin silinerek yerine, ''Borçlular hakkındaki İPTALİNE," cümlesinin yazılmasına, 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. ve İ.İ.K nun 366 .maddeleri uyarınca kararın düzeltilmiş bu haliyle ONANMASINA, taraflarca HUMK. nun 388/4....

    Protokol içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde; taraflar arasında takibin kesinleşmesinden sonra düzenlenen iş bu borç tasfiye protokolü ile dava konusu icra takibinin dayanağı olan borç ile birlikte diğer borçlara karşılık daha uzun vadeli yeni senetler düzenlenmek suretiyle, söz konusu borçların yenilendiği, ardından uzun vadeli senetlere bağlanan iş bu borçların son vade tarihinden önce tamamen ödendiği anlaşılmaktadır. Bu kapsamda, davaya konu takibe devam edilmesine olanak bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun itfa edilmiş olması nedeniyle istemin kabulüne karar verildiğine göre, İİK'nın 33/2. maddesi uyarınca icranın geri bırakılmasına hükmolunması gerekirken takibin iptaline karar verilmesi doğru değildir. Davalı, her ne kadar bilirkişi incelemesi yapılmasını talep etmiş ve talep yerine getirilmeden karar verilmiş ise de Uyap'tan incelenen; tarafları ve konusu aynı -takip dosyaları farklı- olan Bursa 10....

    İcra Müdürlüğünün 2014/1659 sayılı icra dosyasında başlattığı ilk takipte; söz konusu takibin İİK'nın 150/e maddesi gereğince icra emrinin tebliğinden itibaren süresi içinde satışın istenmemesi ve satış avansının yatırılmaması nedeniyle İİK'nın 150/e maddesine göre takibin düşürülmesine karar verildiği, bu sebeple alacaklının düşen takibe devam etmesinin mümkün olmadığı, yeniden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapmasının gerekli olduğu, belirtilen nedenlerle İstanbul 10. İcra Müdürlüğünün 2014/1659 E. Sayılı icra dosyasında başlattığı ilk takibin düşmesinden sonra, şikayete konu Gebze 4. İcra Müdürlüğünün 2019/34848 E. sayılı takibinin başlatılması ile işbu takibin mükerrer olduğundan söz edilmesinin mümkün olmadığı, davalı alacaklının şikayete konu takibi başlatmasının yukarıda belirtilen yasa maddelerine aykırılık taşımadığının kabulü ile davacı borçlunun mükerrer takip şikayetinin reddine karar verilmiştir....

    Alacaklı (vekili) takip tarihinde ödemeden haberdar olduğu kabul edildiğine göre, takibinde haklı olmadığı ve bu durumda mahkemece taraflar arasında tartışma konusu olmayan ödeme nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Bu itibarla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nun 353/1- b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yerine yukarıda açıklanan gerekçeyle davanın kabulü ile Bolvadin İcra Müdürlüğünün 2022/553 Esas sayılı dosyasında davacı borçlu yönünden itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

    Somut olayda, örnek 10 numaralı ödeme emrinin borçlu vekiline 01.02.2016 tarihinde tebliğ edildiğine, borçlu vekilinin ise, 28.01.2016 tarihinde, takibe konu borç hakkında itfa itirazında bulunduğuna göre İİK'nun 168/5. maddesi hükmüne göre yasal beş günlük sürede icra mahkemesine başvurusunda dile getirdiği iddia, İİK'nun 169/a maddesinin 2. fıkrasında öngörülen takip öncesi borca itiraza ilişkindir. Anılan maddenin 5. fıkrasında, itirazın kabulü kararı ile takibin duracağı düzenlenmiştir. O halde, mahkemece, borçlunun takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, somut olayda uygulama olanağı bulunmayan İİK'nun 33. maddesi gereği icranın geri bırakılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

      Başvuru bu hali ile İİK'nun 71/1. maddesine dayalı itfa iddiası olup, anılan madde uyarınca borçlu, “takibin kesinleşmesinden sonraki devrede” borcun ve fer’ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini “her zaman” icra mahkemesinden isteyebilir. Bu istemin kabul edilebilmesi için itfa şikayetinin İİK'nun 71. maddesinde açıklanan nitelikte bir belge ile veya alacaklının kabul beyanıyla kanıtlanması zorunludur....

        Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/1172 esas ve 2001/1072 karar sayılı ilamı dayanak yapılarak ilamlı icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 21/02/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlu vekili tarafından 27/02/2017 tarihinde yasal süresi içerisinde zaman aşımı ve borca itiraz nedeniyle takibin iptali davasını açtığı görülmüştür. Davacı borçlu tarafından zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılması ve itfa nedeniyle takibin iptali istemiyle dava açıldığı sabit olup takibe konu manevi tazminat yönünden icranın geri bırakılmasına dair karar istinaf konusu edilmediğinden bu husus inceleme konusu yapılmamıştır. Yine davacı borçlu tarafından ilk derece mahkemesinde alınan bilirkişi raporu ile nafaka alacakları yönünden yapılan zaman aşımı hesaplamasına dair bir itiraz ileri sürülmemiştir. Davacı borçlu tarafından istinaf konusu yapılan husus davalı alacaklı tarafa düzenli olarak yapılan ödemelerin nafaka borcu hesabından mahsup edilmediği yönündedir....

        Taraflar arasındaki takibin kesinleşmesinden sonraki devreye ilişkin itfa itirazı üzerine yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince istemin reddine karar verilmiştir. Kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına ve istemin kabulü ile itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

          Somut olayda; mahkemece her ne kadar itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmiş ise de; ödemeye ilişkin sunulan dekontun takibe konu edilen 2014 yılının Kasım-Aralık ayları ile 2015 yılının Ocak-Şubat aylarına ilişkin birikmiş nafaka alacağına ilişkin ödeme belgesi olduğu, oysa takibin işleyecek aylar nafaka bedelini de içerir şekilde başlatıldığı anlaşılmıştır. Bu durumda; mahkemece takibe konu işlemiş nafaka alacakları yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, işleyecek nafaka alacaklarını da kapsayacak şekilde icranın geri bırakılmasına karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine boşanma ilamında müşterek çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakasının tahsili amacıyla ilamlı takip başlatıldığı, örnek 4-5 numaralı icra emrinin, borçluya 16.12.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 23.12.2014 tarihli dilekçesiyle; icra mahkemesine başvurusunda; takibin müşterek çocuğa velayeten açılması gerektiğini, borcun zamanaşımına uğradığını ve nafakanının düzenli ödenmesi nedeniyle borcunun bulunmadığını ileri sürerek takibin iptali talebinde bulunduğu, mahkemece, henüz takip kesinleşmeden davanın açıldığı, kesinleşmeyen takibin iptalinin...

              UYAP Entegrasyonu