Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, ödeme emirlerinin ve takibin borçlu bulunmadığından iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile ödeme emrinin iptali ile davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir....

    Somut olayda; davacı tarafından başlatılan ilamsız takibe süresinde itiraz edildiği, itiraz üzerine davalı tarafından itirazın iptali davası açıldığı ve davanın halen derdest olduğu anlaşılmış ise de, takibin durdurulmuş olmasının veya itirazın iptali davasının açılmış olmasının takip yolunun bir defa mahsus olarak değiştirilmesine engel olmadığı, her ne kadar icra müdürlüğü daha önce verdiği karardan kendiliğinden dönemez ise de, sonuç olarak takip yolunu değiştirmesine yönelik talebin kabulüne dair verilen kararda hukuka aykırılık bulunmadığı, mükerrer olduğu ileri sürülen takibin iptal edilmesi nedeniyle eldeki takibin mükerrer olmadığı, ilamsız takip ile dayanak belgenin tebliğ edilmiş olması nedeni takip yolunun değiştirilmesine dair düzenlenen ödeme emri ekine faturaların eklenmemiş olmasının ödeme emrinin iptali sebebi olmadığı, ihtiyati haciz üzerine yatırılan teminatın dosyada bulunmasının takip yolunu değiştirmesine engel olmadığı, ileri sürülen istinaf sebepleri yerinde olmadığından...

    İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; öncelikle davanın konusu memur muamelesini şikayet olup icra emrinin iptali istemli olduğu sabit olan dosya kapsamında yerel mahkemenin yapacağı değerlendirme ödeme emrinin iptali nedenleri ile sınırlıyken, bu yetkinin sınırlarının aşılarak res'en neden gözetilmesinin herhalde hatalı olduğunu, dava konusu ödeme emrinde ve takip talebinde bunların iptalini gerektirecek bir usulsüzlük mevcut değilken davanın kabulü ile takibin iptaline karar verilmesinin yasaya aykırı olduğunu, davanın konusunu memur muamelesini şikayet oluşturmakta olup, yapılacak değerlendirmede ödeme ve takip talebinin iptalini gerektirebilecek bir usulsüzlüğün mevcut olup olmadığı noktasında olduğunu, ancak ne zamanaşımı defi ne de borca itiraz ödeme emrinin iptalini gerektirecek bir neden teşkil etmediğini, bunun yanı sıra bononun zaman aşımına uğramamış olduğu da sabit olmakla birlikte yerel mahkeme tarafından şikayet konusu yapılmayan bir nedenin...

    İcra Müdürlüğünün .../... esas sayılı dosyasından çıkarılan örnek 7 ödeme emrinde, 783.511,42 TL asıl alacak, 176.636,36 TL yeni alacak kalemi olmak üzere toplam 960.147,78 TL üzerinden davalıya ödeme emri gönderildiği, yukarıda 3 nolu paragrafta detaylandırıldığı üzere; 2004 sayılı yasanın 60.maddesine göre takip talebindeki hususların aynen ödeme emrinde yer almasının gerektiği, anılan ödeme emrinde 176.636,36 TL yönünden alacak kaleminin mahrum kalınan kar payı yerine yeni alacak kalemi yazıldığı, dolayısıyla ödeme emrinin takip talebine aykırı olarak düzenlendiği, anılan ödeme emrinin 2004 sayılı yasanın 60.maddesine aykırı olduğu, yukarıda 3 nolu paragrafta detaylandırıldığı üzere; ödeme emrinin takip talebine aykırı düzenlenmesi halinde borçlu yönünden geçerli bir ödeme emrinin varlığından söz edilemeyeceği, geçerli ödeme emrinin bulunmasının itirazın iptali davası yönünden dava şartı olduğu da nazara alındığında eldeki davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerekmiş...

      Es. sayılı takip dosyası ile davalı müvekkiler aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, söz konusu takibin 20/10/2017 tarihli itirazı neticesinde durduğunu, akabinde söz konusu takibin ödeme emrine ilişkin olarak 20/10/2017 tarihinde ... Hukuk Mahkemesinin .... Es. sayılı dosyasına konu ödeme emrinin iptali davası ikame ettiklerini, davacı tarafın söz konusu takip talebini içeren ödeme emri içerisinde takip dayanağı belgelerin yer almadığını, müvekkillerine tebliğ edilen ödeme emirlerinin açıkça İİK'nun 58. maddesi ve 60. madde hükümlerine ve Yargıtay içtihatlarına aykırılık teşkil ettiğini, bu hükümler çerçevesinde ... İcra Hukuk Mahkemesinin ... tarihli, ......

        İİK.nun 4949 Sayılı Kanunla değiştirilen 363/1.maddesinin son cümlesindeki kesinlik sınırının aynı kanunun ek 1.maddesinin 1.fıkrası uyarınca 01.01.2016 tarihinden itibaren artırılan miktarı dikkate alındığında uyuşmazlık konusu değerin 6.310,00 TL.yi geçmediği anlaşıldığından mahkeme kararının temyiz kabiliyeti yoktur.Temyiz dilekçesinin (REDDİNE), 2-Borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesine geçildi: Alacaklı tarafından borçlu hakkında genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, örnek 7 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun icra mahkemesine başvurunda, itirazın iptali davasında yetkisizlik nedeniyle itirazın iptali talebinin reddine karar verildiği alacaklının HMK'nun 20. maddesine aykırı şekilde 2 haftalık sürede gönderme talebinde bulunmadığından takibin açılmamış sayılmasına karar verilmesi talebiyle birlikte takip talebiyle ödeme emrinin birbiriyle uyuşmadığından ödeme emrinin iptalini talep ettiği ayrıca itirazın iptali talebi reddedildiğinden yeniden harç...

          Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde, takibin ve ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. İstanbul 20. İcra Müdürlüğünün 2021/28210 Esas sayılı dosyası ile davalı alacaklı tarafından, davacı borçlu hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 09/11/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 15/11/2021 tarihinde açıldığı görülmektedir. Davacı - borçlu icra hukuk mahkemesine başvurusunda; Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı kararda değişiklik yapılmasına dair Cumhurbaşkanlığı Kararı ile yapılan değişiklik sonucunda Türkiyede yerleşik kişilerin kendi aralarında döviz cinsinden ya da dövize endeksli sözleşmeler akdetmelerinin yasaklandığını ileri sürerek, ödeme emrinin ve takibin iptali talebinde bulunmuştur. İlk derece mahkemesince itirazın icra dairesine yapılması gerektiğinden bahisle davanın reddine dair karar verilmiştir....

          Mahkemece şikayetin kabulü ile Kayseri Genel İcra Müdürlüğü'nün 2020/197307 Esas sayılı takip dosyasındaki ödeme emri tebliğ işleminin iptaline, ödeme emrinin iptali talebinin ve takibin iptali talebinin reddine yönelik karar verildiği görülmüştür....

          DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emrinin takip talebine uygun şekilde düzenlenmediği ve bazı zorunlu unsurları içermediği iddiasıyla takibin iptali, olmadığı takdirde ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. İİK'nın 167/2. maddesinin yollamasıyla uygulanması gereken aynı Kanunun 58. maddesi uyarınca; ilamsız icra takibi, alacaklı tarafından takip talebinin icra müdürlüğüne sunulması ve harcının yatırılması ile başlar. İcra müdürü, takip talebine uygun olarak bir ödeme emri düzenler ve yine aynı Kanunun 61. maddesine göre borçluya tebliğe gönderir. İİK'nın 60/1. maddesi uyarınca, ödeme emrinin takip talebine uygun olarak düzenlenmesi zorunludur. Bu husus mahkemece kendiliğinden nazara alınması gerektiği gibi, bir hakkın yerine getirilmemesi ile ilgili olduğundan, İİK'nın 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayete tabidir. Ödeme emrinin takip talebine aykırı olarak düzenlenmesi ödeme emrinin iptalini gerektirir....

          İcra Dairesine gönderilerek ... esas sayılı dosya numarasını almış olduğu, uyap üzerinden yapılan incelemesinde dosyada masraf olmadığından yetkili icra dairesince ödeme emrinin borçluya tebligat çıkarılmadığı, takibin devam ettiği, itirazın iptali davasının görülebilme şartının borçlu tarafından ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 7 günlük süre içerisinde takibe itiraz edilmesi ve icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmesi gerektiğinden, davacı tarafından davalı aleyhine yapılan icra takibinde ödeme emrinin davalı borçluya tebliğ edilmediği ve davalı borçlu yönünden takibin durmadığı, itirazın iptali davasında takibin durmasının dava şartı olduğu, dava şartının bulunmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

            UYAP Entegrasyonu