Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olaya gelince; borçluya ödeme emrinin 21/05/2013 tarihinde tebliğ edilmiş olup borçlu vekilinin itiraz dilekçesini 28/05/2013 tarihinde sunmuş olmasına rağmen icra müdürlüğünce itiraz dilekçesinin takip dosyası arasına alınmaması nedeniyle itiraz vaki olmamış gibi işlem yapılarak borçluya bakiye borç muhtırası tebliğ edildiği karar tarihinden sonra 30/09/2013 tarihinde icra müdürlüğünce de takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece, yukarıda anılan yasa hükümleri göz önünde bulundurularak borçlunun yasal süresi içerisinde borca itirazı üzerine takibin niteliğine göre takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken şikayetin reddine ilişkin hüküm tesisi isabetsizdir....

    İcra Müdürlüğünün 2017/4872 E sayılı dosyasıyla müvekkili şirket aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip yapıldığını, icra müdürü tarafından alacağın muaccel olduğunun tespit edilmesinden sonra icra emrinin gönderilmesinin gerektiğini, alacağın muaccel olmadığını, bu nedenle icra emrine itiraz ettiklerini, müvekkilinin elinde 24 adet çek yaprağının bulunmamasına rağmen 29.080,00 TL talep edildiğini, talep edilen bu miktara ve ferilerine itiraz ettiklerini, dayanak ipotak belgesinin suretinin tebliğ edilmemesi nedeniyle icra emrinin tebliğine de itiraz ettiklerini, uygulanan temerrüt faizi oranının fahiş olduğunu, ipotek limitinin aşıldığını belirterek icra emrinin ve takibin iptaline, davalının %20 den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

    Bu durumda takip dayanağı senedin takibin kesinleşmesinden önceki dönemde zamanaşımına uğradığı iddiasına yönelik itiraz borca itiraz olması sebebiyle yasal süre geçtikten sonra yapılması nedeniyle dinlenme olanağı bulunmamaktadır. Takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde takip dayanağı senedin zamanaşımına uğradığı yönündeki iddia değerlendirildiğinde ödeme emrinin tebliğ edildiği 06/06/2018 tarihinden itibaren işleyen 5 günlük yasal itiraz süresi geçtikten sonra başlayan 3 yıllık zamanaşımı süresi dava tarihi olan 27/05/2019 tarihi itibarıyla dolmamıştır....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI;Ödeme emrinin davalı borçlulara 03.10.2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlular vekilinin 11.10.2018 tarihinde itiraz dilekçesini uyap üzerinden gönderdiği, itiraz tarihi olarak dilekçe üzerinde yazılı tarih yerine uyap sistemine kaydedildiği tarihin dikkate alınması gerektiği, itirazın yasal süresinden sonra yapıldığı gerekçesi ile şikayetin kabulüne ve müdürlüğün 11.10.2018 tarihli takibin durdurulması kararının kaldırılmasına, takibin borçlular yönünden devamına karar verildiği anlaşılmıştır....

    Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; alacaklı tarafça borçlu aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, İİK'nun 62.maddesi gereğince borçlunun itiraz hakkının tebliğ ile başladığını, borçlunun kendisine henüz tebligat yapılmadan borca ve ferilerine itiraz ettiğini, icra müdürlüğünün borçlunun bu talebine "tebligat parçasının dönmesinin beklenilmesine, geldiğinde tebliğ tarihi itibariyle itirazının süresinde olması halinde takibin durdurulmasına, süresinde değil ise takibin devamına" şeklinde karar verdiğini, 15/02/2021 tarihli kararı ile de takibin durdurulduğunu, ancak bu durumun İİK'nun 62.maddesine aykırı olduğunu, zira borçlunun itiraz hakkının ödeme emrinin tebliği ile başladığından borçlu tarafın usulüne uygun itirazı bulunmadığını, icra müdürlüğünün takibin durdurulmasına ilişkin kararının hatalı olduğunu, tebliğden sonra da yapılan bir itiraz bulunmadığından takibin kesinleşmesine karar verilmesi gerektiğini beyanla istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece...

    , davalı borçlunun ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihten itibaren süresi içerisinde itiraz da bulunmadığı ve ödeme emrinin tebliğinden önce yapmış olduğu borca itirazın değerlendirilmemesi gerektiğinden bahisle taraflarının takibin devamına ilişkin istemlerinin reddine dair icra müdürlüğünün 17/08/2022 tarihli işleminin iptali ile takibin devamına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir....

    İcra Müdürlüğünün 2020/934 esas, 2020/930 esas, Kütahya 1.icra müdürlüğünün 2020/951 esas sayılı takip dosyalarından takip açıldığını, bu takiplere karşı müvekkili tarafından itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, bu takiplerle alakalı olarak itiraz iptal edilmeden iş bu senedin takibe konulmuş olup takibin mükerrer olduğunu, takibe konu senedin konusuz olduğunu, müvekkili hakkında daha önce üç adet ilamsız takip açılmış olup bu defada örnek 10 şekline dayalı takip açılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili hakkında açılan takibe dayanak senedin teminat senedi olduğunu, takibe dayanak senedin kayıtsız ve şartsız borç ikrarı içermediğinden İİK'nın 170/a maddesi gereğince takibin ve ödeme emrinin iptali gerektiğini, takibin kesinleşmesi ve durdurulmaması halinde işlemlerin devam edeceğinden telafisi mümkün olmayan zararların oluşacağını belirterek ödeme emri usulsüz olduğundan şikayetlerinin kabulüne, müvekkilinin borçlu olamamasından dolayı borca ve takibe itirazlarının kabulüne...

    UYUŞMAZLIĞIN TESPİTİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava; ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takipte takibin iptali istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Somut olayda davacı vekili, ödeme emrinin ve kat ihtarının usulsüz tebliğ edildiğini, ipoteğin teminat ipoteği olması nedeniyle ilamlı takip yapılmasının mümkün olmadığını, , mükerrer ipotek takibi yapıldığını, borca ve yetkiye itiraz ettiklerini belirterek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece takibin ilamlı takip olmayıp ilamsız takip olduğu, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği gerekçesiyle ödeme emrine süresinde itiraz edildiğinin tespitine, takibin iptali isteminin reddine karar verilmiş, karara karşı davalı vekilince istinafa başvurulmuştur....

    Mahkemece; icra takibine yapılan itiraz ya da itiraz üzerine takibin durdurulması kararından sonra işlemsizlik nedeni ile işlemden kaldırılan dosyanın yenilenmesine engel bir durum olmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 62/1. maddesinde; “İtiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur” hükmü ile İİK'nun 66/1. maddesinde; “Müddeti içinde yapılan itiraz takibi durdurur. İtiraz müddetinde değilse alacaklının talebi üzerine icra memuru takip muamelelerine alacağın tamamı için devam eder. Borçlu, borcun yalnız bir kısmına itirazda bulunmuşsa takibe, kabul ettiği miktar için devam olunur” hükmü yer almaktadır. Somut olayda, alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yolu ile yapılan takipte ödeme emri borçluya 12.09.2013 tarihinde tebliğ edilmiştir....

      KARAR Davacı, davalıya 37.000,00 TL anahtar teslim bedelli araç satışının yapıldığını, satış bedelinden bakiye kalan 13.000,00 TL’nin ödenmediğini, alacağın tahsiline yönelik başlatılan icra takibinin itiraz üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, itirazın iptaline konu icra takip dosyasında düzenlenen ödeme emrinin davalı borçluya 01.12.2010 tarihinde tebliğ edildiği, itirazın ise yasal 7 günlük itiraz süresi geçirildikten sonra 10.12.2010 tarihinde yapıldığı, bu haliyle duran bir takibin olmadığı gerekçesiyle koşulları oluşmayan dava hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, araç satış sözleşmesine dayalı bakiye satış bedelinin tahsiline yönelik başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir....

        UYAP Entegrasyonu