Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanunun 58.maddesine göre; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi (7) gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtiraz etmezse borç kesinleşmiş olur. 6183 sayılı Kanunun 54. maddesi hükmü uyarınca da süresinde ödenmeyen amme alacağı tahsil dairesince cebren tahsil olunur. Amme borçlusunun borcuna yetecek miktarda mallarının haczedilerek paraya çevrilmesi de maddede belirtilen cebren tahsil şekillerinden birisidir....
Bu noksanlık kamu düzeni ve devletin hükümranlık hakları ile ilgili olup, süresiz şikayet nedeni olduğu gibi, takibin her safhasında doğrudan doğruya göz önünde tutulmalıdır. (Hukuk Genel Kurulu’nun 12.05.1999 tarih, 99/12-271 Esas, 99/301 Karar sayılı kararı) Somut olayda takip talepnamesinde ve ödeme emrinde yabancı para alacağının harca esas değerinin gösterilmiş bulunması karşısında, İİK’nun 58/3. maddesindeki koşulun yerine getirildiğinin kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece bu yöndeki şikayetin süre aşımı nedeniyle reddi isabetsiz ise de ret kararı sonucu itibari ile doğrudur. Öte yandan temerrüt oluşmadığı, faiz istenemeyeceği ve faiz oranına ilişkin iddialar borca itiraz olup, takibin şekline göre İİK'nun 62/1. maddesi uyarınca, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra müdürlüğüne yapılması gerekir. İcra müdürlüğü yerine, icra mahkemesine yapılan itiraz fuzuli olup bir hukuki sonuç doğurmaz....
İcra Müdürlüğünün 2021/3793 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklı davalı tarafından borçlu davacı hakkında genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız takip olduğu, ödeme emrinin davacıya 17/05/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacının 21/05/2021 tarihinde takibe itiraz etmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür. Davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü davalıya herhangi bir borcu olmadığına yönelik iddialar borca itiraz niteliğinde olup, bu itirazın genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde İİK'nun 62/1. maddesi uyarınca, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde icra müdürlüğüne yapılması gerekir. İcra müdürlüğü yerine icra mahkemesine yapılan itiraz fuzuli olup, hukuki sonuç doğurmaz. Kaldı ki davacı taraf süresi içinde icra müdürlüğün itiraz etmiş ve takip durmuştur....
İcra Müdürlüğü'nün 2021/2130 esas sayılı dosyası kapsamında davacıya tebliğe çıkarılan ödeme emrinin 22/04/2021 tarihinde iade edildiğini, ödeme emri tebliğ edilmemiş olmasına rağmen davacının takipten e-devlet sorgulaması ile haberdar olduğunu ve 04/05/2021 tarihinde takibe itiraz ettiğini, davacının itirazı öncesi davalının 28/04/2021 tarihli talebi üzerine TK'nın 21/2 maddesine göre tebliğe çıkarılan ödeme emrinin 18/05/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, icra müdürlüğünce 05/05/2021 tarihinde ödeme emri tebliğ edilmeden itiraz edilmesinin sonuç doğurmayacağına ve 31/05/2021 tarihinde ise takibin kesinleştirilmesine karar verildiğini, ödeme emri tebliğ edilmeden yapılan itirazın itirazdan sonra ödeme emrinin tebliğ edilmesi halinde geçerli kabul edildiğini, bu nedenle davacının itirazının da geçerli olduğunu belirterek icra müdürlüğünün 05/05/2021 ve 31/05/2021 tarihli kararlarının ve davacının icra takibine itirazı sonrasında yapılan tüm takip işlemlerinin iptaline ve takibin durdurulmasına...
İş - 2019/230 D.İş sayılı ihtiyati haciz kararının 18/12/2019 tarihinde infazının istendiği, aynı gün genel haciz yolu ile takibe başlandığı, örnek 7 numaralı ödeme emrinin borçluya 20/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından 24/12/2019 tarihinde yapılan itiraz üzerine takibin aynı tarihte durmasına karar verildiği, 02/01/2020 tarihinde alacaklı vekilinin vazgeçme beyanında bulunduğu, dolayısıyla ihtiyati haczin kesin hacze dönüşmediği, takibin kesinleşmediği, buna göre ödeme emrinin tebliğinden sonra, hacizden önceki dönemde (02/01/2020 tarihinde) alacaklı vekilince vazgeçme beyanında bulunulduğu, bu beyan doğrultusunda %4,55 oranında harç yatırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır....
Somut olayda; borçlunun, icra dosyasındaki taraf sıfatına, alacak ve tüm ferilerine süresinde icra dairesinde itiraz ettiği ve aynı zamanda borçlu sıfatı ile hatalı olarak tarafına gönderilen ödeme emrinin iptali ve ödeme emri tebliğ işleminin düzeltilmesi talebiyle icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar, mahkemece, borçlunun başvurusu borca itiraz olarak nitelendirilerek, ilamsız takipte tüm itirazların icra dairesine yapılması gerektiğine ve borçlunun icra müdürlüğüne itirazı sonucu takibin durduğundan bahisle icra mahkemesine başvurusunda hukuki yararı bulunmadığına hükmedilmiş ise de, borçlunun icra mahkemesine başvurusu ödeme emrinin iptali ile birlikte ödeme emri tebliğ işleminin düzeltilmesi talebine ilişkin olup İİK'nun 58/2. maddesi kapsamında şikayet niteliğindedir....
Somut olayda; borçlunun, icra dosyasındaki taraf sıfatına, alacak ve tüm ferilerine süresinde icra dairesinde itiraz ettiği ve aynı zamanda borçlu sıfatı ile hatalı olarak tarafına gönderilen ödeme emrinin iptali ve ödeme emri tebliğ işleminin düzeltilmesi talebiyle icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar, mahkemece, borçlunun başvurusu borca itiraz olarak nitelendirilerek, ilamsız takipte tüm itirazların icra dairesine yapılması gerektiğine ve borçlunun icra müdürlüğüne itirazı sonucu takibin durduğundan bahisle icra mahkemesine başvurusunda hukuki yararı bulunmadığına hükmedilmiş ise de, borçlunun icra mahkemesine başvurusu ödeme emrinin iptali ile birlikte ödeme emri tebliğ işleminin düzeltilmesi talebine ilişkin olup İİK'nun 58/2. maddesi kapsamında şikayet niteliğindedir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesine dayalı icra memur işlemini şikayete ve takibin iptali talebine ilişkindir. Uşak 2. İcra Dairesinin 2021/1223 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklı davalılar tarafından borçlu davacılar aleyhine tahliye taahhüdüne dayalı olarak icra takibi yapıldığı, örnek 14 tahliye emrinin borçlulara 06/04/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlular vekilinin süresi içerisinde takibe itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmıştır. Tahliye taahhüdüne dayalı takip şekli, İİK’nun 272 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, anılan maddelerde takibe dayanak belgelerin düzenlenecek tahliye emri ile birlikte borçluya tebliğ edilmesi gerektiğine dair bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu durumda takibin şekline göre, takibe dayanak yapılan belgelerin, 14 örnek tahliye emri ile birlikte borçluya gönderilme zorunluluğunun bulunmadığı anlaşılmaktadır....
Yine her ne kadar davalı ödeme emrinin 13/01/2020 tarihinde tebliğ edildiğini belirtmişse de ödeme emrinin 15/01/2020 tarihinde tebliğ edildiği icra dosyasından anlaşıldığı, dolayısıyla iş bu dava süresinde açıldığı, bu nedenle davacı ve davalının sayılan itirazlarının dikkate alınmadığın, takibin iptali talebinin reddedildiği, icra dosyası arasında borçlulara gönderilen tebligat kapağında "örnek 10 ödeme emri vardır" yazdığının görüldüğü, senet örneğinin tebliğ edilmediği anlaşıldığından ödeme emrinin iptali talebi kabul edildiği anlaşıldığından takibin iptali talebinin reddine, ödeme emrinin iptali talebinin kabulüne, kötü niyet tazminatı talebinin reddine" şeklinde karar verilmiştir. İş bu kararı davalı vekili süresinde istinaf etmiştir....
itiraz ettiklerini, takipte icra emri yerine ödeme emri gönderilmesi gerektiğini, ayrıca ihtarnameye itiraz nedeniyle alacak miktarının da kesinleşmediğini, yaptırılacak bilirkişi incelemesi neticesinde alacaklının alacağını ispat edip edemediği ile talep edilen alacak ve faiz miktarlarının uygunluğunun denetlenerek buna göre karar verilmesi gerektiğini belirterek icra emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....