Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/258 Esas KARAR NO : 2023/141 DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) DAVA TARİHİ : 16/04/2021 KARAR TARİHİ : 16/02/2023 Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan ----tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: I.İDDİA: Davacı vekili; tarafların tacir olduğunu, ---sayılı dosyasında--- faturanın tahsili talep ile yasal takip başlattığı, davalının takibe itiraz ettiğini, davalıya gönderilen faturaya yasal süresinde itiraz edilmediğini, kesinleşen faturanın ödenmediğini, bunun üzerine ---dosyası ile icra takibine geçildiği, davalının dayanaksız olarak takibe itiraz ettiğini, takibin durduğunu, davalı borçlunun açık ve likit borcunu ödememek maksadı ile kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini, takibe yapılan bu itirazın iptali ve %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini...

    ---- borçlu kıldığını, davalı taraf bu kalemi aynı zamanda kendi giderlerine eklerek --- de yararlandığını, müvekkilinin ---- davalı şirketten defalarca istemiş olmasına rağmen davalı şirket ödeme yapmadığından işbu dava konusu olan icra takibini başlattığını belirterek davanın kabulü ile-----takibe yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, takibe haksız olarak itiraz edildiği için müddeabihin %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı İdareye yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Yetkili icra müdürlüğündeki takibe süresi içinde itiraz edildiğinden 1 yıllık yasal süre içinde açılan davanın esasına girilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken ödeme emri düzenlenip tebliğ edildiği ve takibe itiraz edildiği gözden kaçırılarak yazılı nedenlerle davanın reddi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 13.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Hukuk Dairesinin 25.10.2017 tarih ve 2017/3951 E. 2017/13767 K. sayılı ilamı ile; “...Somut olayda, ödeme emrinin davalı borçluya 27.01.2016 tarihinde tebliği üzerine, davalı 28.01.2016 tarihinde yasal süresi içerisinde borca ve takibe itiraz etmiştir. Davalı kiracının yasal süresinde takibe itiraz etmesi üzerine icra takibi 02.02.2016 tarihli karar ile durdurulmuş olup; itiraz kaldırılmadan tahliyeye karar verilemeyecektir. Dava dilekçesindeki istem, İİK'nin 269/c maddesi gereğince icra takip dosyasındaki itirazın kaldırılması ve tahliyeye karar verilmesine yönelik olmasına rağmen mahkemece davacının itirazının kaldırılması talebi yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeden yazılı şekilde tahliyeye karar verilmesi doğru değildir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir....

          Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, İİK'nın 265. maddesinin 1. fıkrasında ihtiyati haciz kararına itiraz sebeplerinin sınırlı sayıda belirtilmiş olup, somut olayda alacağın rehinle temin edildiği gerekçesiyle itirazda bulunulmuş ise de, ihtiyati haciz kararına esas dosyada borçluların genel kredi sözleşmesinin asıl borçlusu ve kefilleri olduğu, kefiller hakkında alınan ihtiyati haciz kararından sonra tahsilde tekerrür olmamak koşuluyla ilamsız takibe geçildiği, bu durumda asıl borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçilmesinin, kefiller hakkında aynı miktarla ilgili olarak tahsilde tekerrür olmamak koşuluyla ilamsız takibe geçilmesine engel olmayacağı, ihtiyati haciz kararının İİK'nın 257/1 maddesine uygun olduğu gerekçesiyle, itirazın reddine karar verilmiştir. Kararı, ihtiyati hacze itiraz edenler vekili temyiz etmiştir....

            İlamlı icrada borçlu yedi gün içinde İcra Dairesine başvurarak icra emrine itiraz ediyorum demek suretiyle ilamlı icra takibini durdurma imkanına sahip değildir. Borçlu yalnızca, İİK'nun 33. maddesi hükmü gereğince, borcu ödemiş olması, alacaklıdan mehil almış olması veya ilamın zamanaşımına uğramış olması halinde icra mahkemesinden icranın geri bırakılmasını isteyebilir. İcra emrine bu şekilde itiraz edilmiş olması, icra takibini kendiliğinden durdurmaz. İlamlı takibe yasada belirtilen nedenlerle ancak itiraz edilebilir. İlamlı takipte temel ilkeler mevcuttur. Bir ilamın ilamlı takibe konu edilebilmesi için açık, net, likit, eda hükmü içermesi gerekir. İlama konu hükümde borçlunun kim olduğu, takipte muhatabın kim olduğu konusunda hiçbir kuşku olmamalıdır. İlam hükmünün kime yada kimlere yönelik olduğu konusunda duraksamamak gerekir. İlamlı takibe itiraz nedenleri yasada sınırlı bir şekilde belirtilmiştir....

              - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıya mal satarak teslim ettiğini, mal bedelinin ödenmemesi üzerine alacağın tahsili için girişilen takibe davalının itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, yargılamaya katılmadığı gibi cevap da vermemiştir. Mahkemece, davalının takibe itirazında icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği, davacının yetkili icra müdürlüğünde takibe girişmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

                İİK'nın 275/2. maddesi uyarınca, tahliye talebi noterlikçe re'sen tanzim veya tarih ve imzası tasdik edilmiş yahut ikrar olunmuş bir mukaveleye müstenit olup da, kiracı kiranın yenilendiğine ve uzatıldığına dair aynı kuvvet ve mahiyette bir vesika gösteremezse itiraz kaldırılır. Tahliye taahhüdüne dayalı icra takiplerinde, dayanak tahliye taahhüdünün adi yazılı olması halinde imzaya ve tarihe açıkça itiraz edilmesi gerekir. Davalı tahliye taahhüdü altındaki imzasına ve tahliye tarihine açıkça itiraz etmemiştir. Takibe itiraz taahhüdün şarta bağlı olarak verildiğine ve şartın gerçekleşmediğine yöneliktir. Şartlı tahliye taahhüdü TBK'nun 170. maddesi uyarınca geçerli olup tarafları bağlar. Bu takdirde, taahhüt şartın gerçekleşmesiyle güncellik kazanır. (benzer mahiyette Yargıtay 6. HD'nin 2015/11188 E. - 2016/839 K. sayılı kararı) Takibe dayanak tahliye taahhüdünün incelenmesinde; davalının 10/07/2022 tarihinde taşınmazı tahliye edeceğini açıkça taahhüt ettiği görülmektedir....

                İcra Dairesi'nin 2018/10224 E sayılı dosyasından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatıldığını, takip öncesi gönderilen hesap kat ihtarına süresi içerisinde itiraz edildiğini, bu nedenle ilamlı takip başlatılamayacağını, takipte istenilen alacak miktarı ve faiz miktarının fazla olduğunu, bu kadar borçlarının bulunmadığını, kat ihtarnamesine itiraz ettiklerinden dolayı alacak miktarının yargılamaya muhtaç olduğunu, ayrıca tüm ipoteklerin takibe konu edilmediğini, bunun yanında takibe dayanak belgelerinde icra emri ile birlikte tebliğ edilmediğini beyan etmiş, icra emrinin ve takibin iptaline ve icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

                Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde dava ticari satış nedeniyle alacak iddiasına dayalı takibe yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. Yargılama sırasında tahsil nedeniyle dosyanın infazen kapatıldığının icra müdürlüğünce bildirildiği, böylelikle davanın konusuz kaldığı anlaşılmıştır. Tarafların beyanlarında haciz tehdidi altında ödeme yapıldığı, esasen uyuşmazlığın devam ettiği anlaşılmakla yargılama konusuz kalsa da yargılama giderleri yönünden yargılamaya devam edilmiştir. Davalı takibe yapmış olduğu itirazda tüm borca itiraz etmiş olduğundan, itirazın faiz ve ferileri de kapsadığı kabulüne göre değerlendirilecek olursa, öncelikle ilamsız takibe itiraz, ihtiyati haczin uygulanmasını engellemeyecekse dahi ( Yargıtay HGK .../...-... esas ... karar) takip durduğundan borçlunun muvafakati bulunmaksızın alacaklıya ödeme yapılmamaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu