Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "...Davalı vekilinin 05/11/2021 tarihli ihtiyati tedbir kararına karış 12/11/2021 havale tarihli itiraz dilekçesine konu hususlar yerinde görülmekle 05/11/2021 tarihli ihtiyati tedbir kararına karşı davalı vekilince yapılan itirazın kabulüne, Afyonkarahisar İli İscehisar İlçesi, Karakaya köyü, 128 ada 39 parsel sayılı taşınmaz üzerine tesis edilen 05/11/2021 tarihli ihtiyati tedbir kararının tüm sonuçları ile birlikte kaldırılmasına, dava konusu Afyonkarahisar İli İscehisar İlçesi, Karakaya köyü, 128 ada 39 parsel sayılı taşınmaz üzerine konulan İhtiyati Tedbir kararının kaldırılmasına" karar verilmiştir....

Davacı vekili, ilk derece mahkemesi kararının hatalı olduğunu, davalının mal varlığı üzerine ihtiyati tedbir konulmaması halinde telafisi mümkün olmayan zararların ortaya çıkacağını, davalının mal varlığını kaçırdığına yönelik somut delil bulunmadığına ilişkin gerekçenin hatalı olduğunu, davalılar hakkında açılmış bir çok dava bulunduğunu, yaklaşık ispat şartının gerçekleştiğini, mal varlığı üzerine ihtiyati tedbir konulamayacağına ilişkin değerlendirmenin hatalı olduğunu ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE : İlk derece mahkemesi ihtiyati tedbir talebine ilişkin olarak, HMK.'nun 389.maddesine göre uyuşmazlık konusu üzerine ihtiyati tedbir konulabileceği, davacının talebinin alacak istemine ilişkin olduğu, alacağın varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirdiği, borçlunun mal varlığını kaçırdığı, gizlediği ya da hileli işlemlerde bulunduğuna ilişkin kanaat oluşturacak nitelikte bir delil sunulmadığı gerekçeleriyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermiştir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; asıl dava yönünden intifa hakkının tapu kaydından terkini, karşı dava yönünden sözleşmelerin aynen ifası yönünde murazaanın men'i ve munzam zarar istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nun 22/07/2020 tarih ve 7251 Sayılı Yasanın 34.maddesi ile değişik 341/1 maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyadi tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir....

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin kira bedellerini düzenli ödediğini, geçerli olmayan bir tahliye taahhütnamesinin işleme konulduğunu, tahliye taahhütnamesinin kira sözleşmesi imzalanırken tahliye ve düzenleme tarihi boş olarak boş olarak müvekkilinin iradesi fesada uğratılarak imzalattırıldığını, tahliye taahhütnamesindeki şekli şartlarının oluşmadığını belirterek davanın reddine, kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Yerel mahkemece yapılan yargılama sonunda; "Tahliye taahhüdüne dayalı başlatılan takipte davalı kiracının açıkca kiracılık ilişkisine, dayanak tahliye taahhütname içeriğine ve imzaya ayrıca ve açıkça itiraz olmadığı anlaşılmaktadır....

, ihtiyati tedbir talebinin mahkemenin 17/01/2022 tarih ve 2021/165 D.İş Esas ve 2022/10 Karar Numaralı kararıyla reddedildiğini, davalı yanca kiralanan taşınmaza girişimize izin verilmediğinden hangi parçaların söküldüğü ve zararımızın ne kadar olduğunun tespiti amacıyla Ankara 1....

Her türlü işlem için anıtlar kuruluna başvurularak, onayının alınması gerektiğini beyanla, davaya konu olan ve uygulanması halinde etkisi tükenecek, artık geriye dönüşü mümkün olmayacak ve telafisi imkansız zararlar doğuracak nitelikte olan 02/11/2022 tarihinde infaz edilecek tahliye işleminin gerektiğinde teminat karşılığında durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; "Riskli yapı kategorisine alınan yapıların belediyece yıkımının yada maliklerce güçlendirilmesinin talep edileceği 6306 sayılı yasa kapsamında bir hak olup, belediyece yapılan tahliye işlemlerinin hukuki uygunluğu iş bu değişik iş dosyasında değerlendirilmesi söz konusu değildir. Her ne kadar aciliyet arz eden talebin bulunduğu düşünülse de, esas mahkemesince değerlendirilmesinin tüm belgeler üzerinde yapılması gerekmektedir. Bu aşamada tahliye işleminin durdurulması tüm taraflar açısından mağduriyetine neden olacağından ihtiyati tedbir talebinin reddine" dair karar verilmiştir....

Hemen belirtmek gerekir ki; ihtiyati tedbir talebini inceleyen hakimin davanın esası hakkındaki hükmünü peşinen ihdas ettiğinden söz edilemez. İhtiyati tedbire veya ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verirken hakim dava hakkındaki kanaatini yalnız ihtiyati tedbir talebi ile sınırlı olarak (kanunen gerektiği için) açıklamak durumundadır. Öte yandan ihtiyati tedbir kararı geçici nitelikte olup, durum ve şartların değişmesi ile her zaman değiştirilebilir. ** Davaya konu olan ve tedbir konulması talep edilen husus, davalıya borçlu olmadığının tespiti ile taşınmazlar üzerindeki ipoteğin kaldırılması istemli olup davalı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi yapılmasının engellenmesi yönünde ihtiyati tedbir konulması istemidir. Menfi Tespit ve İstirdat davalarında ihtiyati tedbir yolu ile icra takibinin durdurulması 2004 sayılı İİK'nın 72. maddesinde düzenlenmiştir. 2004 s. İİK Madde 72- (Değişik madde: 18/02/1965- 538/43 md.)...

Davacı vekili 15/06/2022 tarihli celsede; davacının tahliye edilmemesi için tedbir kararı verilmesi talebinde bulunmuş, mahkemece 14/04/2022 tarihli ara karar ile; davacı vekilinin ihtiyati tedbir konulması isteminin reddine karar verilmiş, verilen ara karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekilinin istinaf başvuru sebepleri; İlk derece mahkemesince 08.04.2022 tarihli ara karar ile taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konduğunu, ancak müvekkilinin dava konusu taşınmazdan tahliye edilmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi şartları oluşmasına rağmen talebin reddinin hatalı olduğu, hususlarına ilişkindir....

bulunulduğunu, ilgili dosya celp edilip incelenmeden karar verildiğini, müvekkilinin imzası taklit edilerek sahte olarak düzenlenen tahliye taahhütnamesi ile tahliyesine karar verildiğini, tahliye taahhütnamesinin geçerlilik şartlarının incelenmediğini, kira sözleşmesinin müvekkilinin eşi tarafından da imzalandığını, cevap dilekçesinde belirtmiş oldukları tahliye taahhütnamesinin geçersizliği yönündeki itirazları yeterince geniş olup genişletilmesi ya da değiştirilmesinin söz konusu olmadığını belirterek kararın kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; takibe dayanak olan tahliye taahhütnamesinin, 04.01.2021 tarihli "satış protokolü-sözleşmedir" başlıklı sözleşmeye istinaden şarta bağlı olarak verildiğini ancak davacı tarafın işbu sözleşme şartlarına uymadığını, sözleşme hükümlerine aykırı davranan T1 aleyhine sözleşmeye aykırı davrandığı ve tapuyu iade etmediği için, vekil edeninin babası Vedat Kılıç tarafından İzmir 17. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2021/370 esas sayılı dosyası ile tapu iptal ve tescil davası açıldığını ve işbu davanın halen derdest olduğunu, iş bu dava dosyasında, tapuya tedbir konulmuş olduğunu, esasen işbu tahliye taahhütnamesinin, sözleşme şartlarına bakıldığında, babası Vedat Kılıç'ın zor durumundan faydalanan T1'ın oluşturduğu bu baskı ve zor durum sebebiyle imzalandığının açık olduğunu, davalı T1 hakkında, ayrıca tefecilikten suç duyurunda bulunulduğunu, soruşturmanın halen İzmir C....

UYAP Entegrasyonu