Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/07/2023 NUMARASI : 2023/1205 ESAS DAVA KONUSU : Kiracılık Sıfatının Tesbiti İstemli KARAR : İHTİYATİ TEDBİR İSTEMİ VE SAFAHAT : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; kiralananın, Batı Trakya Kulübüne ihalesiz şekilde kiraya verildiğini, kira sözleşmesi sona ermemesine rağmen davalı Belediyenin kira sözleşmesinin feshine ve kiralananın tahliyesi yönünde encümen kararı aldığını, kiracılık sıfatının tespitine, tahliye halinde davacı spor kulübünün ciddi mağduriyetler yaşayacağını, ağır ve telafisi imkansız zararlar meydana gelmemesi adına ihtiyati tedbir kararı verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece 14.06.2023 tarihli ara karar ile ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, üç aylık kira parasının mahkeme veznesine ödenmesi halinde tahliyenin engellenmesi hususunda ihtiyati tedbir uygulanmasına karar verilmiştir....

İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2023/396 Esas sayılı dava dosyası ile tahliye davası açtığını belirterek menfi tespit, ihtiyati tedbir ile icra dosyasına yatacak paranın alacaklıya ödenmemesi ve tahliyenin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın haksız ve kötü niyetli olduğunu, taraflarınca yapılan Bursa 3. İcra Dairesi'nin 2023/1664 Esas sayılı takibin haklı olduğunu ve takibin kesinleştiğini, açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece 21.07.2023 tarihli tensip tutanağının 11 numaralı ara kararı ile icra takibinden sonra açılan bu menfi tespit davasında İİK.'nun 72/3.maddesi uyarınca icra dosyasına yatacak paranın alacaklıya ödenmemesi hakkında ihtiyati tedbir talebini kabul etmiş, tensip tutanağı 12 numaralı bentte tahliyenin önlenmesi yönündeki ihtiyati tedbir talebini reddetmiştir....

Sayılı ile örnek 14 uyarınca ihtar edildiğini ve 27/10/2022 tarihinde tahliye emrinin tebliğ edildiğini, davalının kiracı olduğu hususunda taraflar arasında ihtilafın söz konusu olmadığını, ayrıca davalının tahliye taahhütnamesinin altındaki imzanın kendisine ait olduğunu kabul ettiğini, davalının bahse konu taahhütteki tarihlerin sonradan doldurulduğuna dair olan beyanlarının mahkemece açık bir tarihe itiraz olarak değerlendirilerek davanın reddine karar verilmesinin kanuna ve Yargıtay içtihatlarına aykırı olduğunu, ayrıca davalının bu beyanının tarih itirazı olarak değerlendirilmesi durumunda da davalının dosyaya bu iddiasını ispatlayacak hiçbir delil de sunmadığını, matbu tahliye taahhütnamesinin de tanzim ve tahliye tarihlerinin elle sonradan tamamlanması mümkün olup bu durumda da geçersizliğinin ileri sürülemeyeceğini, Yargıtay kararlarının da bu yönde olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına, takibin devamına, davalının kiralanandan tahliyesine, yargılama giderleri ve vekalet...

Asliye Hukuk Mahkemesinin 21/09/2020 tarih 2020/238 E ara kararı ile; Davalı vekili itirazında özetle; ihtiyati tedbir kararına itiraz ettiğini, dava konusu Antalya ili, Konyaaltı ilçesi, Arapsuyu Mahallesi, 3522 ada 13 parsel zemin kat 3 nolu bağımsız bölümün müvekkil idare adına tescil edildiğini, davacı müvekkil idareye ait taşınmazı haklı ve hukuki sebebe dayanmadan işgal ettiğini, davacının haksız işgali karşısında müvekkil idarenin kullanım bedeli ve tahliye talebinde bulunmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığını, davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile dava konusu bağımsız bölüm yönünden 2019- 2020 yılları için takdir edilen ecrimisil bedeli tahsili ve tahliye işlemlerin durdurulması yönünden usul ve yasaya aykırı ihtiyati tedbir kararına itirazlarının değerlendirilmesi için duruşma açılmasını talep ettiği; Mahkemenin 19/06/2020 tarihli ara kararı ile Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin takdiren teminatsız olarak KABULÜ ile, Antalya İli, Konyaaltı İlçesi, Arapsuyu...

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava: kiraya veren tarafından açılan tahliye ve kiralanın alıcılara gösterilmesine izin talepli bir dava olup istinaf başvurusu ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın 389/1 maddesi gereğince mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikmesi sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Davaya konu uyuşmazlığı esastan çözer nitelikte ihtiyati tedbir kararı verilemez. İlk derece mahkemesinin 6100 HMK'nın 391. Maddesini gerekçe göstererek ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Dairemiz ve Yargıtayın genel uygulamasına göre işin esasını çözecek şekilde tedbir kararı verilemeyeceği doğrudur. Ancak, bu kuralın her zaman uygulanmasının da imkân bulunmamaktadır....

Hükümden de anlaşıldığı üzere, tahliye emrinin icra müdürü tarafından gönderildiğini ve tahliye kararının icra müdürlüğü tarafından verildiğini, icra müdürü tarafından verilen tahliye kararı ile tahliye emrine karşı herhangi bir itirazı olan kişi/kişilerin icra müdürünün işlemini şikayet yoluyla icra hukuk mahkemesine dava açmaları gerektiğini, dolayısıyla işbu davada, Sayın Mahkemenin görevsiz olduğunu, İcra Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğunu, bu sebeplerle mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun onuncu kısmı "Geçici Hukuki Korumalar" başlığı altında ihtiyati tedbir müessesini düzenlemiştir....

Kiracı olan davacının ise kiracılığın tesbiti ile birlikte tahliyenin durdurulması yönünden tedbir talep ettiği görülmüştür. 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'nun 75. maddesi uyarınca davalı kiraya veren taşınmazın bulunduğu yerin mülki amirliğince kiralanan yerin tahliyesin isteyebileceğinden, idarenin tasarruf hakkını kısıtlayacak şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmesi mümkün bulunmadığı gibi, davanın ve uyuşmazlığın esasını halleder şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmesi HMK'nın 394/5. maddesine aykırılık oluşturacağından tahliye işleminin ihtiyati tedbir yolu ile yapılmaması talebinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olup, ihtiyati tedbir talep edenin istinafının yerinde olmadığı görülmüştür....

Davalı vekili itiraz dilekçesinde, verilen ihtiyati tedbir kararının, ihtiyati tedbir kurumunu düzenleyen HMK 389 ve devamı maddelerine açıkça aykırı olduğunu, İhtiyati tedbirin şartları oluşmamış olduğunu, dava konusu dosya kapsamında mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşması, yahut gecikme sebebiyle bir sakıncanın doğması gibi bir durumun söz konusu olmadığını, başlatılmış bir icra takibi de bulunmadığını, ihtiyati tedbir kararında tedbir kararı verilme gerekçesinin açıklanmadığını, ayriyeten mahkemece belirlenmiş teminat miktarının mevcut dosya içeriğine göre hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, ihtiyati tedbir kararının tümden kaldırılmasını aksi bir kanaat halinde hakkaniyet ve ölçülülük ilkelerine aykırı şekilde belirlenen teminat tutarının artırılmasına karar verilmesi talep etmiştir....

İcra Müdürlüğünün 2019/4539 Esas sayılı örnek 14 nolu icra takibinin de geçersiz ve dayanaksız olduğunu belirterek öncelikle teminatsız olarak, aksi halde her türlü teminatı kabul etmekle, ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve Antalya 4. İcra Müdürlüğünün 2019/4539 E. Sayılı örnek 14 nolu icra takibi üzerinden yapılacak işlemlerin tedbiren durdurulmasını, icra takibinin dayanağı olan tahliye taahhütnamesi anlatılan olaylar nedeni ile geçersiz olduğundan, bu durumun tespitine ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

DELİLLER: 15/11/2017 tarihli Kira Sözleşmesi, 16/12/2018 tanzim 15/02/2019 tahliye tarihli tahliye taahhütnamesi, Alanya 2.İcra Müdürlüğünün 2019/1395 Esas sayılı takip dosyası ve tüm dosya kapsamı. GEREKÇE: Dava, tahliye taahhütnamesinin geçersizliğinin tespiti ile iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davanın reddine karar verilmesi üzerine davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesi gereğince; İstinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Davanın temelini oluşturan tahliye taahhüdü ile tahliye edileceği taahhüt edilen kiralananın yargılama sırasında tahliye edildiği anlaşılmakla davanın konusunun kalmadığı açıktır. Zira takibe dayanak tahliye taahhüdünün iptal edilip edilmemesinin sonuca bir etkisi olmayacaktır....

UYAP Entegrasyonu