Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine davalı borçlu itiraz etmeyerek takibin kesinleşmesi üzerine davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece istemin reddine karar verilmesi üzerine karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı 1.1.2009-21.12.2009 dönemi kira bedeline karşılık olarak verilen 6.100 TL bedelli iki adet çekin tahsili için icra takibi başlatmış, davalı borçlu gönderilen ödeme emrine yasal süresinde itiraz etmediğinden takip İİK.nun 269/a maddesi gereğince kesinleşmiştir.Bu durumda davalı borçlu kira ilişkisini ve kira miktarını kabul etmiş olup, borçlu kira bedelini ödediğini kanıtlamakla yükümlüdür....
/04/2022 tarihinde Niğde İcra Dairesine iş bu tahliye emrine karşı itirazlarını sunduklarını, ancak icra dairesinden, itirazın icra hukuk mahkemesine yapılacağını öğrendiklerini, tahliye emrinden dolayı iş bu itiraz başvuruları bakımından 7 günlük itiraz süresinin dikkate alınmamasını ve başvurularının süresinde yapılmış gibi kabul edilmesini talep ettiklerini, tahliye emrine konu taşınmazı müvekkili Niğde İcra Dairesi 2019/11231 E....
Somut olayda davalı, tahliye emrine itiraz dilekçesinde tahliye taahhüdündeki imzaya ve düzenleme tarihine açıkça itiraz etmemiştir. Kira sözleşmesinin yenilendiğini de kanıtlayamadığına göre davalının itirazının kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, Mahkemece İİK.nun 275. maddesi hatalı yorumlanarak davalının beyanlarının tahliye taahhüdündeki tarihin ikrarı niteliğinde olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 11.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine kira alacağı ve tahliye istemli olarak başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine davalı borçlunun yasal süresinde itiraz etmesi üzerine davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece itirazın kaldırılmasına ve tahliyeye karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacaklının 13.9.2009 tarihinde başlatmış olduğu icra takibi nedeniyle düzenlenen örnek 13 ödeme emri davalı borçluya 21.8.2009 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı 28.8.2009 tarihinde icra müdürlüğüne verdiği dilekçe ile itiraz etmiştir. İtiraz süresinde olmasına rağmen davacı alacaklı icra mahkemesinde tahliye isteminde bulunmuş, ancak itirazın kaldırılması isteminde bulunmamıştır. Mahkemece itirazın kaldırılması talebi olmadığı halde itirazın kaldırılmasına ve tahliyeye karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır....
Davalı borçlu 19.08.2015 tarihli itiraz dilekçesinde, takipte talep edilen 2015 yılı Mart ve Nisan ayları için kiralananda tadilat yaparak 2.000,00 TL ödeme yaptığını, Mayıs ve Haziran ayları kira bedellerinin posta havalesi yolu ile ödediğini, talep edilen Temmuz ayı kira bedelini ise ödeme emrini tebliğ aldıktan sonra 18.08.2015 tarihinde ödediğini bildirerek borca, faize ve ferilerine itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur....
Tahliye emrinde: Kiralayanın ve kiracının ve varsa mümessillerinin isim, şöhret ve yerleşim yerleri ve mukavele tarihi ve kiranın yenilendiğine veya uzatıldığına dair bir itirazı varsa yedi gün içinde daireye müracaatla beyan etmez ve itirazda bulunmaz veya kendiliğinden tahliye etmezse zorla çıkarılacağı yazılır'' düzenlemesi yer almaktadır. Yine İİK'nın 274. maddesinde ''İtiraz etmek isteyen kiracı itirazını tahliye emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya şifahen icra dairesine bildirir. Bu suretle yapılan itiraz tahliye takibini durdurur. 63, 64 ve 65 inci maddeler hükmü tahliye takiplerinde de caridir" düzenlemesi bulunmaktadır. İcra İflas Kanunu’nun 63. maddesi gereğince borçlu itiraz sebepleri ile bağlı olup, itirazın kaldırılması istemi ile açılan eldeki davaya cevabı ile itiraz sebeplerini genişletemez ve değiştiremez. İİK'nın 275. maddesinde ise "İtiraz vukuunda kiralayan icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını isteyebilir....
İSTİNAFA CEVAP: Davacılar vekili istinafa cevap dileksinde özetle; davalı borçlu vekili tarafından tahliye emrine, ödeme emrine, takip dayanağı olarak gönderilen tahliye taahhütnamesinin içeriğine, icra takibine, borca, faize ve tüm ferilere itiraz edildiğini, itiraz dilekçesinden de görüleceği üzere itiraz dilekçesinde tahliye taahhütnamesindeki imzaya ve tarihe itiraz edilmediğini, kiracı kendisine ödeme emri tebliğ edildiği zaman kira akdinde ve tahliye taahhüdünde bulunan imzaya ve tarihe ayrıca ve açıkça itiraz etmediği takdirde gerek kira kontratını gerekse tahliye taahhüdünü ikrar etmiş sayıldığını, davalı borçlu tarafça, borca itiraz dilekçesinde tahliye taahhüdündeki imzaya ve tarihe ayrıca ve açıkça itiraz edilmediğinden tahliye taahhütnamesindeki imzanın ikrar edilmiş sayıldığını, ayrıca davalı borçlunun, mahkeme huzurunda borca itiraz dilekçesinde itiraz ettiği sebeplerle bağlı olduğunu belirterek istinaf isteminin reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı alacaklı tarafından davalı borçlular hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine davalı borçluların yasal süresinde itiraz etmemesi üzerine davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak tahliye isteminde bulunmuş,ancak daha sonra davalıların ödeme emrine itirazlarının süresinde olduğunun anlaşılması üzerine davacı tarafça ıslah dilekçesi verilerek itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunulması üzerine Mahkemece ilk kararda davanın kısmen kabulüne,itirazın 32.878,50 TL üzerinden kaldırılmasına,tahliye konusuz kaldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş,davalıların temyizi üzerine Dairemizce 19.02.2014 tarihli ilam ile kararın araştırmaya yönelik bozulması üzerine Mahkemece bozma ilamına uyularak verilen son kararda davanın kısmen kabulüne,itirazın 32.878,50 TL üzerinden kaldırılmasına(tahliye talebi ile ilgili ilk kararda verilen kararın kesinleşmesi...
Takip ve davaya dayanak tahliye taahhüdü 03/04/2021 tanzim ve 03/03/2022 tahliye tarihli olup davacının yasal 1 aylık süre içerisinde 28/03/2022 tarihinde takip yaptığı, örnek 14 tahliye emrinin davalı kiracıya 08/04/2022 tarihinde tebliğ olunduğu, takibe itiraz edilmesi üzerine eldeki davanın 22/04/2022 tarihinde açıldığı görülmektedir. Davalı kiracı takibe itiraz dilekçesinde "Tarafıma gönderilen Örnek 14 tahliye emrine kira sözleşmesine itiraz ediyorum. Söz konusu taşınmazın kira sözleşmesinin süresi bitmediğinden tarafıma gönderilen tahliye taahhütnamesine itiraz ederim" şeklinde beyanda bulunmuş olup imzaya ve tarihe açıkça bir itiraz bulunmadığı anlaşılmaktadır. Kira ilişkisinin uzatıldığına veya yenilendiğine ilişkin olarak aynı kuvvette belge ibraz edilmediğinden, tahliye taahhüdüne dayalı davada mahkemece itirazın kaldırılmasına karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiştir....
Davalı kiracı süresi içinde yapmış olduğu itirazında, tahliye emrinin eki olan tahliye taahhütnamesindeki tanzim tarihine itiraz ettiğini, tahliye taahhüdünün taşınmaza kiracı olarak taşınmadan önce verildiğini belirterek, tahliye taahhüdündeki tarihe açıkça itiraz etmiştir. İcra takibine dayanak oluşturan tahliye taahhüdü noterlikçe tanzim veya tasdik edilmiş değildir. İİK.nun 275.maddesi ve 04.12.1957 tarih, 11/26 sayılı İBK gereğince alacaklı, imzası ikrar olunsa bile tarihi inkar edilen tahliye taahhüdüne dayalı olarak itirazın kaldırılmasını isteyemeyeceğinden uyuşmazlığın halli yargılamayı gerektirir. Somut olayda davalı kiracı tahliye taahüdündeki tarihe karşı çıkmış olmakla uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiği gözetilerek itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesine karar verilmesi doğru değildir....