Mahkemece, borçlu davalının 7-30 günlük ödeme emrine uymadığı, ödeme de bulunmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davacının davasının kabulü ve tahliyeye karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı 28.08.2015 tarihinde başlatmış olduğu icra takibinde toplam 17.700,00 TL kira bedeli ve faizinin tahsilini talep etmiştir. Davalı borçluya örnek 13 tahliye ihtarlı ödeme emrinin 04.09.2015 tarihinde tebliği üzerine borçlunun süresinde İcra Müdürlüğüne verdiği 04.09.2015 tarihli dilekçesi içerik itibariyle borcun tamamına itiraz niteliğindedir. Davalının yasal süresinde takibe itiraz etmesi üzerine icra takibi durmuş olup; itiraz kaldırılmadan ya da iptal edilmeden tahliyeye karar verilemez. Dava dilekçesindeki istek sadece kiralananın tahliyesine ilişkin olup, itirazın kaldırılması talep edilmemiştir....
Davalı borçlu ihtarlı ödeme emrine yasal süre içinde itiraz ettiği ve alacak miktarının tamamını ödemediğinden temerrüt olgusu gerçekleşmiştir. Bu durumda davalının tahliyesine karar vermek gerekirken yazılı gerekçe ile tahliye isteminin reddine karar verilmesi doğru değildir. 3-Davacının alacağa yönelik temyiz ve itirazlarına gelince; Davalı borçlu süresindeki itirazında aylık 300-TL'den 5 aylık kira borcu olan 1500-TL borcu kabul etmiş, bakiye alacağı kiralananın kalorifer, doğalgaz,dış kaplama, çevre düzenlemesi gibi borçlarının alacaklı adına ödediğini belirterek itirazda bulunmuştur. Davalı zorunlu ve faydalı masraf kapsamındaki alacakları kiralananı tahliye ettikten sonra talep edebilir. Bu nedenle davalının bu kapsamda yaptığı masrafların mahsubu doğru değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması ve tahliye İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında, kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur....
Davacı alacaklılar tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmeyerek takibin kesinleşmesi üzerine davacı alacaklılar icra mahkemesine başvurarak tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece istemin kabulüne karar verilmesi üzerine karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Takibe dayanak yapılan ve karara esas alınan 1.1.2009 başlangıç tarihli ve üç yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesini ...., ... ve ... kiralayan sıfatıyla imzalamış, icra takibi kiralayanlardan ... ve ... tarafından başlatılmış dava ise kiralayanların hepsi tarafından açılmıştır. Dava konusu taşınmazın tahliyesine karar verilebilmesi için takibin bütün kiralayanlar tarafından yapılması ve davanın da birlikte açılması gerekir....
İcra İflas Kanunu’nun 269/a maddesi, “Borçlu itiraz etmez, ihtar müddeti içinde kira borcunu da ödemezse ihtar müddetinin bitim tarihini takip eden altı ay içinde alacaklının talebi üzerine icra mahkemesince tahliyeye karar verilir” hükmünü içermektedir. Somut olayımıza gelince; ödeme emrine itiraz edilmediğinden taraflar arasında 01/09/2018 başlangıç tarihli kira sözleşmesi kesinleşmiştir. Ancak davacının icra dairesine sunduğu örnek 1 takip talebinde takip yolu olarak "haciz yolunun“ bildirildiği, davalı kiracıya gönderilen örnek: 13 ödeme emrinde de takip talebi doğrultusunda "haciz yolunun" seçildiğinin bildirildiği görülmektedir. Eş söyleyişle takip talepnamesinde tahliye istemi bulunmamaktadır. Bu durumda, borçluya gönderilen ödeme emrinde yer alan ihtarlar alacaklıya tahliye yönünden bir hak vermez. Zira icra müdürlüğü takip talebiyle bağlı olup, istek dışına çıkarak ödeme emri düzenleyemez....
Davacı, 28/08/2009 tanzim tarihli yazılı kira sözleşmesine dayanarak 31/07/2015 tarihinde başlattığı icra takibinde dava konusu arsanın kira süresinin bitmesi nedeniyle tahliyesini istemiş, tahliye emri 05/08/2015 tarihinde tebliğ edilmiştir. Borçlu süresinde verdiği itiraz dilekçesi ile; ilk kira bedelinin 16/09/2009 tarihinde havale edildiğini, kira sözleşmesinin 6. maddesi uyarınca, kira süresinin 16/09/2014 tarihinde sona erdiğini, icra takibinin yasal bir aylık sürede başlatılmadığını ve kira sözleşmesi, süresinin uzadığını, sözleşmede tahliye taahhüdünün yer almadığını, alacaklının gönderdiğini iddia ettiği ihtarnamelerin tebliğ alınmadığını belirterek tahliye emrine itiraz etmiştir....
Noterliği’nden verdiği tahliye taahhüdü ile taşınmazın mülkiyetinin davacıya geçmesi halinde 30.6.2009 tarihinde hiçbir ihtar ve ihbara gerek kalmaksızın tahliye ederek boş olarak mal sahibine teslim edeceğini, aidatları ve masrafları ödemekle birlikte kira ödemeden oturacağını, bu sürenin sonunda tahliyede gecikilen iki ay boyunca günlük 150 Dolar cezai nakdi ödeyeceğini kabul ve taahhüt etmiştir. Davacı bu taahhütnameye dayanarak taşınmazın taahhüt edilen tarihte boşaltılmadığını ileri sürerek davalı hakkında ... 15. İcra Müdürlüğü’nün 2009 / 9955 sayılı dosyası ile kiralananın tahliyesi için icra takibi yapmıştır. Takibe itiraz eden davalı tahliye taahhütnamesinin yasaya uygun olmadığını, düzenlendiği tarihte henüz davacı malik olmadığından husumet yöneltemeyeceğini, eşi ...’in muvafakati olmadan tahliye taahhütnamesi vermesinin söz konusu olamayacağını, tahliye emrine itiraz ettiğini belirtmiştir....
Bu nitelikteki itiraz, tahliye taahhüdünün tarihine itiraz niteliğindedir. Davalının icra müdürlüğüne sunduğu itiraz dilekçesinde icra takibine konu adi yazılı tahliye taahhüdündeki tarihe açıkça itiraz ettiği anlaşılmış olup, icra takibine dayanak oluşturan tahliye taahhüdü noterlikçe tanzim veya tasdik edilmiş olmadığından İİK'nun 275. maddesi ve 04.12.1957 tarih, 11/26 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince alacaklı, imzası ikrar olunsa bile tarihi inkar edilen tahliye taahhüdüne dayalı olarak itirazın kaldırılmasını isteyemez. Tahliye talebi noterlikçe resen tanzim veya ''tarih'' ve imzası tasdik edilmiş yahut ikrar olunmuş bir mukaveleye müstenit olup da kiracı, kiranın yenilendiğine veya uzatıldığına dair aynı kuvvet ve mahiyette bir vesika gösteremezse itiraz kaldırılır. Aksi takdirde itirazın kaldırılması talebi reddolunur....
Davalılar, icra dosyasından gönderilen tahliye emri üzerine taşınmazı süresinde tahliye ettiklerini, İcra İflas Kanunu'nun 135/2. maddesinin açık olduğunu, ihalenin yapıldığı icra dosyasının da tarafı olmadıklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, ihalenin gerçekleştirildiği icra dosyasından davalılara gönderilen tahliye emrine istinaden davalıların verilen süre içerisinde taşınmazı tahliye ettikleri ve haksız işgallerinin sözkonusu olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .......... raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacının temyiz itirazı yerinde değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması ve tahliye İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibine davalı borçlunun vaki itirazı üzerine davacı icra mahkemesinden itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur....