"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takibe başlandığı, borçlu icra mahkemesine başvurusunda meskeniyet ve tarım arazisi haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu, mahkemece, tarım arazisi haczedilmezlik şikayetinin reddine meskeniyet şikayetinin kısmen kabulü ile taşınmazın borçlunun haline münasip ev değeri olarak belirlenen 40.000....
Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2.Üçüncü kişi, dava dilekçesinde, haciz işleminin İİK 99 uncu maddesi uyarınca yapılmış sayılmasına, 3213 Sayılı Maden Kanunu'nun 40. maddesi uyarınca haczedilmezlik ve taşkın haciz itirazlarının kabulüne karar verilmesini istemiş, mahkemece, 06.10.2021 tarihli celse de '' Davacı vekilinin taşkın haciz şikayeti yönünden dosyanın tefriki ile mahkememiz yeni esas sırasına kaydının yapılmasına, '' karar verilmiş, İskilip İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/32 ve 2021/33 karar sayılı dosyasında ise haciz ve haczedilemezlik şikayeti yönünden İskilip İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/24 Esas sayılı taşkın haciz ve haczedilmezlik şikayetinin sadece borçlu tarafından yapılması gerekirken 3. kişi olan şikayetçi tarafından yapılmış olması nedeniyle şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; haczin 3. kişinin adresinde yapıldığı, haciz adresinde borçlulara tebliğ yapılmadığı, haciz sırasında borçlunun hazır olmadığı, haciz sırasında bulunan belgelerin bir kısmının taşınmazın ihale tarihinden önceki tarihli olduğu, evrakların güncel olmadığı, şikayetçinin haczin yapıldığı fabrika binası ve teferruatını icra kanalıyla hacizden önce satın aldığı dikkate alındığında, İİK'nın 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesinin 3. kişi yararına olduğu, haciz sırasında bulunan belgelerin İİK'nın 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesinin borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olduğunu göstermeyeceği, fabrikada çalışanların büyük ölçüde aynı olduğu ve akrabalık bağına ilişkin sair husuların istihkak iddiasının esasıyla ilgili olduğu, gerekçesiyle İİK'nın 97 inci maddesinin uygulanmasına ilişkin şikayetin kabulüne; davacının kısım menkullerin taşınmazın bütünleyici parçası olması nedeniyle haczedilemeyeceğini...
kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava ettiği, İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davacı borçlunun Aydın ili Çine ilçesi Kabataş mahallesi 1078 parsel yönünden haczedilmezlik şikayetinin kabulü ile, davalı alacaklı tarafından üzerine konulan haczin karar kesinleştiğinde kaldırılmasına, davacı borçlunun Aydın ili Çine ilçesi Kabataş mahallesi 253 ve 1083 parsel sayılı taşınmazlar yönünden haczedilmezlik şikayetinin reddine karar verildiği, davacı borçlunun meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti yönünden daha mütevazi semtlerde haline münasip alabileceği ev değerinin belirlenmediği ,maişet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti yönünden ise kararın gerekçelendirilmediği, verilen karara karşı her iki tarafın istinaf yasa yoluna başvurduğu, davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinde, davacının haczedilmezlik şikayeti reddedilen 253 ve 1083 parsel sayılı taşınmazların gelirleri ile asgari geçimini sağladığından haczedilmezlik şikayetinin...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Haczedilmezlik şikayeti K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipten kaynaklanan şikayete ilişkin olup, belirgin biçimde Dairemiz'in inceleme alanı dışında kalmakta ve niteliği bakımından Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 18.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
DAVA Şikayetçi borçlu vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin tarla vasfındaki tarım arazisine haciz konulmasının İKK'nın 82/4. maddesine aykırı olduğunu, müvekkilin çiftçi olduğunu ve geçimini çiftçilik ile sağladığı, aynı icra dosyasından konulan 2008 tarihli haczin haczedilmezlik şikayetlerinin kabulüyle kaldırıldığını ve kararın kesinleştiğini, bu karara rağmen alacaklının talebiyle taşınmaza 09.03.2015 ve 19.03.2019 tarihlerinde tekrar haciz konulduğunu iddia ederek taşınmazın kaydındaki haczin kaldırılmasını talep etmiştir. II. CEVAP Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde; Borçlunun haczedilemezlik şikayeti hususunda daha önce Kapatılan İncirliova İcra Hukuk Mahkemesinin 25.08.2010 tarihli, 2009/60 Esas, 2010/85 Karar sayılı ilamı ile karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, borçlunun bu kararı dosyaya sunarak haczin kaldırılmasını sağlayabileceğini, bu davanın konusuz kaldığını iddia ederek davanın reddini talep etmiştir. III....
Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Her ne kadar ilk derece mahkemesince usulsüz tebligat şikayeti ve haczedilmezlik şikayeti yönünden esastan karar verilmiş ise de, şikayete konu taşınmazlar üzerinde ipoteklerin bulunduğu, bu ipoteklerin ne tür kredinin teminatı olarak tesis edildiği, haciz tarihi itibariyle ipotekten kaynaklanan borcun devam edip etmediği, ipoteğin fekki şartlarının oluşup oluşmadığı, bu duruma göre zikredilen ipoteklerin haczedilmezlik şikayetine engel teşkil edip etmediğinin araştırılmadığı, engel teşkil eden var ise bu durumda davacının geçinebilmesi için gerekli arazinin bu duruma göre belirlenmesi gerektiği, ancak ilk derece mahkemesince ipotek ile ilgili herhangi bir araştırma yapılmadan ve taşınmazlar üzerindeki ipoteklerden hangisinin zorunlu ipotek olup olmadığı belirlenmeden esastan inceleme ve değerlendirme yapılarak karar verilmesi doğru bulunmamıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, icra takip dosyası içerisindeki 27/11/2017 havale tarihli borçlu belediye vekili beyan dilekçesi ile dava konusu yapılan banka hesapları üzerine konulan hacizlerin kaldırılması talebine dair dilekçeden borçlunun bu tarihte haciz işleminden haberdar olduğu ve 21/09/2018 tarihinde de haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu, takip dosyasında da 27/11/2017 tarihinden şikayet tarihine kadar konulmuş başka bir banka hesap haciz işlemi de olmadığı gerekçesiyle haczedilmezlik şikayetinin süresinde olmaması sebebiyle şikayetin süreden reddine karar verilmiştir....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; dava, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkin olup, icra dosyası kapsamında davacıya 16/08/2019 tarihinde konulan haciz için 103 davetiyesinin tebliğe gönderildiği, 12/08/2021 tarihinde konulan haciz için 103 davetiyesinin gönderilmediği, kıymet takdiri raporun 05/10/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 11/10/2022 tarihinde süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Diğer yandan, İcra ve İflas Kanunu'nda, taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi şeklinde bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz, yeni bir haciz olmakla borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1. maddesinin 11 ve 12. bentlerine dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İİK'nın 82/1. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti, İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. Hak düşürücü sürenin kamu düzeninden olması nedeniyle mahkemece de re'sen nazara alması gerektiğine göre, davacının vesayet altına alınmasına ilişkin tüm mahkeme kararları getirtilerek, meskeniyet iddiasına konu hacze ilişkin 103 davetiyesinin davacı T1 tebliğ tarihinde davacının kısıtlı olup olmadığı tespit edildikten sonra, şikayetin süresinde yapılıp yapılmadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir....