Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı borçlunun şahsına sıkı sıkıya bağlıdır. Bir başka ifadeyle, meskeniyet şikayeti, şahsi hak niteliğinde olup, iddiada bulunan kişinin ihtiyacı ve haczedilen meskenin bu şahsın haline münasip olup olmadığı araştırılarak sonuçlandırılması gerekir. Bu nedenle, haczedilmezlik şikayetinin incelenmesi sırasında şikayetçi borçlunun ölümü halinde mirasçılarının yargılamayı sürdürmeleri mümkün değildir. Somut olayda, borçlu ...’ın haczedilmezlik şikayetinde bulunduktan sonra 21.12.2019 tarihinde öldüğü dosyada mübrez nüfus kayıt örneğinden anlaşılmaktadır. Bu mirasçının kendisi ve ailesinin ihtiyacı nedeniyle bu yargılamaya devam etmesi olanaklı değildir. O halde, mahkemece şikayetçi borçlu ...’ın ölümü nedeniyle meskeniyet iddiasının dayanağı ve dolayısıyla haczedilmezlik şikayetinin konusu kalmadığından istemin vefat eden borçlu yönünden reddi gerekirken, şikayetin esası incelenerek kabulüne karar verilmesi isabetsizdir....

    Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıklarını, kesinleşen takip neticesinde davacı adına kayıtlı bir kısım taşınmazlar üzerine haciz konulduğunu, davacının haczedilmezlik şikayetini kabul etmediklerini, davacının haksız ve yersiz olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunduğunu, iş bu şikayete konu 3 adet tarla vasıflı taşınmazın yüz ölçümü toplamlarının 58.768,33 m2 büyüklüğünde olduğunu, bu büyüklükte bir arazinin yasada ifadesini bulan "kendisinin ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazi" tanımlamasından büyük olduğunu, yapılacak inceleme neticesinde davaya konu arazilerden elde edilecek gelirin çok daha fazla olduğunun görüleceğini, ayrıca dava konu taşınmazlar üzerinde Ziraat Bankası A.Ş ve müvekkili banka ile Anadolubank A.Ş'nin ipoteklerinin bulunduğunu, söz konusu ipoteklerin haczedilmezlik şikayetini engeller mahiyette olup olmadığının araştırılması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İzmir 6....

    Temyiz Sebepleri Şikayete konu haciz işleminin anayasaya aykırı olarak tatbik edildiğini, haczedilen malların maliki olması sebebiyle müvekkilinin işbu şikayette hukuki yararının bulunduğunu, eğitim ve öğretim faaliyeti içinde gerçekleştirilen haczin hukuka aykırı olduğunu beyan ederek kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, İİK 362/a maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti ve bu doğrultuda 07.06.2021 tarihli haciz işleminin iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK'nın 16. maddesi, İİK'nın 362/a maddesi 3....

      İcra Müdürlüğünün 2020/2425 Esas sayılı takip dosyasından müvekkili idarenin genel bütçe gelirlerinden aktarılan payların bulunduğu banka mevduat hesaplarına haciz konulmasına karar verildiğini ve müzekkere yazıldığını, genel bütçe gelirlerinden aktarılan payların bulunduğu banka mevduat hesabına haciz konulmasının mümkün olmadığını, belediyelerin vergi, resim ve harç gelirlerinin haczedilemeyeceğini, kanunlarla belediyeye verilen payların vergi ve resim hükmünde olduğunun açıklandığını, haciz konulan banka hesaplarının genel bütçe gelirlerinden aktarılan payların bulunduğu banka mevduat hesabı olduğunu, vadeli hesapta tutulmasının paranın niteliğini değiştirmeyeceğini ve vadeli hesapların da kamuya tahsis edilmiş hesaplar olduğundan haczinin mümkün olmadığını belirterek, banka mevduatının haczine ilişkin 20/01/2021 ve 10/02/2021 tarihli işlemlerin iptaline ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....

      DAVA Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde; müvekkili adına bağlanmış bulunan emekli maaşı üzerine konulan haczin 5510 sayılı Yasa'nın 93.ve devamı maddeleri gereği kaldırılarak iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı alacaklı cevap dilekçesinde; 5510 sayılı Kanun’un 93.maddesinin 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girdiğini, haciz tarihinde yasanın yürürlükte olmadığından haczedilmezlik şikayeti ile ilgili olarak İİK'nın 83. maddesinin uygulanması gerektiğini, haciz tarihi itibariyle haciz işleminin hukuka uygun olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. III....

        İstinaf Sebepleri Şikayet dilekçesini tekrar ederek, İlk Derece Mahkemesinin delilleri toplamadan eksik inceleme ve araştırma ile karar verdiğini, yemin delili, bilirkişi incelemesinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmediğini, tanıkların dinlenmediğini belirterek, hükmün müvekkili lehine kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; İİK'nın 82/1-12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin haczedilmezlik şikayeti, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanacağı, somut olayda, davalı banka tarafından davacı hakkında ... 2....

          Öte yandan İcra ve İflas Kanunu'nda taşınmaz haczinin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz yeni bir haciz olup borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı vardır. Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetine konu ettiği taşınmaza ilk haczin 20.10.2009 tarihinde konduğu, hacze ilişkin İİK 103. madde davetiyesinin borçluya 23.12.2099 tarihinde tebliğ edildiği, daha sonra alacaklının talebi üzerine taşınmaz üzerine 14.02.2014 tarihinde yeniden haciz konulduğu ve bu hacze dair borçluya herhangi bir tebligat yapılmadığı, borçlunun haczi bu taşınmaza ilişkin kıymet takdir raporu tebliğ tarihinden (14.05.2014) daha evvel öğrendiği iddia edilmediği gibi, öğrendiği yönünde yazılı bir belgenin de mevcut olmadığı görülmektedir. Buna göre, borçlunun 21.05.2014 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru, ikinci haciz yönünden İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen 7 günlük yasal sürededir....

            İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; haczedilmezlik şikayetinin reddi kararının hukuka aykırı olduğunu, serbest irade neticesinde konulan ipotekten doğan borcun haciz sırasında halen devam edip etmediğinin araştırılması gerektiğini, haciz sırasında ipoteğe konu borcun devam etmemesi halinde şikayetin esastan incelenmesi gerektiğini, mahkemenin bu konuda yeterli inceleme yapmadığını, ipotek alacaklısı bankadan ipoteğe konu alacağın devam edip etmediğinin sorulmadığını, kıymet takdirine itirazlarının kabulüne rağmen lehlerine vekalet ücretine hükmedilmemesine itiraz ettiklerini, lehe vekalet ücreti hükmedilmesi yönünde kararın kaldırılmasını istediklerini söylemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davacı aleyhine başlatılan takip ile ilgili olarak davacının haczedilen taşınmazın haline münasip ev olması nedeni ile İİK 82....

            nin ise üst kiracı olduğunu, söz konusu akaryakıt ve lpg istasyonunun alt kiracısının borçları nedeniyle akaryakıt ve lpg istasyonunun ruhsatına haciz şerhi işlendiğini, akaryakıt ve lpg istasyonunun üst kiracısının müvekkili tarafından Öz Anadolu Yakıt .... Ltd. Şti aleyhine tahliye davası açıldığını ve Öz Anadolu Yakıt ... Ltd....

            İcra Müdürlüğü'nün 2012/4245 ve 2012/4247 esas sayılı dosyalarından taşınmazlara haciz konulduğunu, taşınmazlardan bir kısmının İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12 bendi kapsamında haline münasip ev olduğunu, bir kısmının ise borçluların kendisi ile ailelerinin geçimini sağlayacak zaruri olan tarım arazisi olması sebebi ile aynı maddenin 4. bendi uyarınca haczedilemeyeceğini ileri sürerek haczin kaldırılması için şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, şikayetin kabulüne karar verildiği görülmektedir. ...4. icra müdürlüğünün 2012/4245 esas sayılı dosya yönünden; İİK.nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, borçluların taşınmazlarına 22.02.2013 tarihinde tapuda haciz şerhi işlenmiştir....

              UYAP Entegrasyonu