Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 725.maddesi gereğince temliken tescil istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, bilirkişilerin zemin değeri olarak buldukları 13.312,00 TL ve davalı taşınmazındaki değer azalması olan 9.156,80 TL toplamı 22.468,80 TL’nın depo edilmesi koşuluyla dava kabul edilmiştir. Hükmü, davalı 4 sayılı parsel maliki temyiz etmiş, karar Dairemizin 15.12.2011 tarihli ilamıyla onanmıştır. Davalı, karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Hiç kuşkusuz, bu gibi davalarda taşkın yapı sebebiyle arazi sahibinin yapının taşkın yapılan bölümüne karşılık bir arazi kaybı olacak, taşkın yapı ise değerlenecektir. Bunun içindir ki, taşkın yapı sahibi arazi sahibine uygun bir bedel (tazminat) ödemek zorundadır....

    Mahkemece, 12 parsel sayılı taşınmaza komşu 21 parselden 32,07 m2 taşkınlığın ve 13,02 m2 tecavüzün keşfen saptandığı gerekçesi ile elatmanın önlenmesine ve taşkın kısmın yıkımına; dava tarihi olan 26.08.2009 tarihinden geriye dönük 5 yıllık hesaplanan bilirkişi raporuna atfen 7.758,00 TL ecrimisilin davalılardan tahsiline karar verilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davacının yöneticisi olduğu ifraz suretiyle oluşan üzerinde kat mülkiyeti kurulu 12 ada 13 parsel sayılı taşınmaza komşu davalılara ait üzerinde kat mülkiyeti kurulu 21 parsel sayılı taşınmazda bulunan yapının 32,07 m2 lik bölümünün taşkın olduğu gibi 13 parsel sayılı taşınmazın 13,02 m2 lik bölümünün de 21 parselin sınırlarına dahil edilmek suretiyle kullanıldığı anlaşılmaktadır. Hemen belirtmek gerekir ki; 4721 sayılı TMK. nun 725. maddesinden kaynaklanan temliken tescil istekleri, ayrı bir davaya konu yapılabileceği gibi savunma yoluyla da istenebilir....

      Taşkın yapı sahibinin iyi niyet savunması temliken tescil isteğini kapsar. Taşınmazın belirli bir bölümünün TMK'nın 725.maddesi uyarınca temliken tesciline karar verilebilmesi için öncelikle, savunma yolu ile dahi olsa talepte bulunulmuş olması, taşkın yapı yapan kişinin iyiniyetli olması, taşkın kısmın yıkımının aşırı zarar doğurması ve yapı değerinin oturduğu zemin değerinden fazla olması ve ayrıca bu kısmın ana taşınmazdan imar mevzuatına göre ifraz edilebilir nitelik taşıması ve arsa malikine muhik bir tazminat ödenmesi koşullarına bağlıdır. Başkasının taşınmazına aşırı zarar doğuran yapı yapan kişinin temliken tescil isteğinde bulunabilmesi onun iyi niyetli olmasına bağlıdır. Buradaki iyiniyet sübjektif iyiniyettir. Yapı malikinin kendinden beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine rağmen, sınırı aştığını bilmesi veya bilecek durumda olmaması, sınırı aşmasında, yasaca korunan haklı bir nedeninin bulunması iyiniyetli olduğunu gösterir....

      Davalı, iyiniyetli olarak yapıları 26 yıl önce yaptığını, davacının taşınmazına tecavüzlü olup olmadığını bilmediğini, davacının TMK'nun 725/2. maddede öngörülülen yasal süre içinde bir dava açmadığını, davanın reddi gerektiğini, dava reddedilmez ise taşkın kısmın uygun bir bedel karşılığında adına tesciline, bu mümkün olmazsa adına irtifak hakkı tesisine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, temliken tescil şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davalının temliken tescil ve irtifak hakkı tesisi isteğinin reddine, elatmanın önlenmesi, yıkım isteğinin ise kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'nun raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

        Birleştirilen davada davalı ve karşı davacı, 14 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan taşkın yapı sebebiyle Türk Medeni Kanununun 725. maddesi uyarınca temliken tescil isteğinde bulunmuştur. Mahkemece, birleştirilen davanın kabulüne, 14 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davalı ve davacı adına tesciline, mülkiyet hakkına dayalı davanın ise reddine karar verilmiştir. Hükmü, asıl davanın davacısı temyiz etmiş, karar Dairemizin 17.04.2009 tarihli ilamıyla ve ilamda yazılan nedenlerden dolayı bozulmuştur. Mahkemece 02.07.2009 tarihli oturumda bozmaya uyulmuş, ancak önceki karar gibi hüküm tesis edilmiştir. Hükmü, davacı ve karşı davalı temyiz etmiştir. Hükmüne uyulan Dairemizin bozma kararında aynen “Davalı ve birleşen davanın davacısının maliki olduğu 13 parsel üzerindeki binanın davacı ve davalının malik olduğu 14 parsele taşkın yapıldığı keşif ve bilirkişi raporlarıyla sabittir....

          Bunun için: 1-Tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçası yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır. 2- Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır. Bu özelliğinden dolayı taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir. Taşılan arazi malikinin devir borcu eşyaya bağlı bir borç olduğundan inşaat maliki hakkını taşılan arazinin her malikine karşı kullanabilir....

            Görüldüğü üzere taşkın yapının korunmasındaki bireysel ve kamusal yarar nedeniyle TMK'nin 684, 718, 722. maddelerinde kabul edilen “üst toprağa bağlıdır” kuralına ayrıcalık getirilmiş taşkın yapı malikinin komşu taşınmazda inşaat veya irtifak hakkı gibi ayni bir hakkının bulunması halinde taşan kısım, taşılan taşınmazın değil, ana yapının bulunduğu taşınmazın tamamlayıcı parçası (mütemmim cüz’ü) sayılmış, tecavüz edilen kısım üzerinde yapı maliki yararına irtifak hakkı tanınmıştır. Hemen belirtmek gerekir ki, taşkın yapıdan inşaat ve imalattan kasıt, taşınmaza sıkı ve devamlı surette bağlı olan esaslı yapılardır. Diğer bir söyleyişle taşan yapının tamamlayıcı parça (mütemmim cüz) niteliğinde olması gerekir. Onun, taşınmazın altında veya üstünde yapılması zeminde veya üstten sınırı aşması, arasında madde hükmünü uygulaması açısından hiçbir fark yoktur. TMK'nin 725. maddesinin uygulanabilmesini haklı gösterecek en önemli koşul yapı malikinin iyiniyetli olmasıdır....

              Taşınmazın belirli bir bölümünün TMK' nın 725 maddesi uyarınca temliken tesciline karar verilebilmesi için öncelikle, savunma yolu ile dahi olsa talepte bulunulmuş olması, taşkın yapı yapan kişinin iyiniyetli olması, taşkın kısmın yıkımının aşırı zarar doğurması ve yapı değerinin oturduğu zemin değerinden fazla olması ve ayrıca bu kısmın ana taşınmazdan imar mevzuatına göre ifraz edilebilir nitelik taşıması ve arsa malikine muhik bir tazminat ödenmesi koşullarına bağlıdır. Başkasının taşınmazına aşırı zarar doğuran yapı yapan kişinin temliken tescil isteğinde bulunabilmesi onun iyi niyetli olmasına bağlıdır. Buradaki iyiniyet sübjektif iyiniyettir. Yapı malikinin kendinden beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine rağmen, sınırı aştığını bilmesi veya bilecek durumda olmaması, sınırı aşmasında, yasaca korunan haklı bir nedeninin bulunması iyiniyetli olduğunu gösterir....

              Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen kararın, davalılardan .... ve ..... ile davacı Hazine tarafından temyizi üzerine Dairemizin 01.03.2005 tarih 2005/803 Esas, 2005/1445 Karar sayılı ilamı özetle; davalıların Türk Medeni Kanunun 725.madde hükümlerinin uygulanması yolundaki savunmalarının mahkemece değerlendirilmeksizin hüküm kurulduğu gerekçesi ile bozulmuştur. Yerel mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davalılara ait taşınmazlar ile davacı taşınmazı arasında sabit sınır bulunmaması nedeniyle yapıların taşkın olarak inşa edildiği, davalıların iyiniyetli olduğu gerekçesi ile taşkın kısımların davalılar adına tesciline karar verilmiştir....

                ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/09/2022 NUMARASI : 2017/652 ESAS, 2022/190 KARAR DAVA KONUSU : Elatmanın Önlenmesi, Yıkım (Taşkın İnşaat Nedeniyle) Savunma Yoluyla Temliken Tescil ile İrtifak Tescili KARAR : Sinop 1....

                UYAP Entegrasyonu