Yasal ayrıcalıklar dışında, TMK’nın 684/1 ve 718/2 maddeleri hükümlerine göre, arazinin mülkiyeti ve buna bağlı olan tasarruf hakkı o arazide kalıcı olmak koşuluyla yapılan şeyleri de kapsar TMK’nın 725. maddesinde bu kuralın istisnalarından birisi düzenlenmiş, böylece muhdesatla arasındaki bağlantı kesilmiş bina sahibine bazı koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Bunun için, tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçası yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır. Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır. Bu özelliğinden dolayı taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir....
Hukuk Dairesi 02.12.2013 tarihli ve 2013/10266 Esas, 2013/16996 Karar sayılı ilamı ile, davalıların kadastro tespitinden sonra çaplı taşınmaza tecavüz ederek taşkın bina yaptıklarından temliken tescil talebin en önemli koşulu olan iyi niyetli olmaları durumunun gerçekleştiği söylenemeyeceğinden, davacının mülkiyet hakkına değer verilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken savunma yoluyla talep edilen temliken tescil isteğinin kabulü yönünden hüküm kurulmuş olmasının doğru olmadığı gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar vermiştir....
Asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle, karşı tarafının taşınmazı kullanmadığına yönelik beyanlarındaki kasıtlarının, yapının herhangi bir değeri olmadığı, yıkık dökük olduğu, kullanılmaya elverişli bir halinin olmadığı anlamında olduğunu, taşınmazın taşkın kısımının davalı yanca kullanıldığının dosya kapsamındaki beyanlar ile sabit olduğunu, taşkın yapılar nedeniyle müvekkilinin taşınmazı kullanamadığını belirterek, asıl dosyada davacı, birleşen davada davalı vekilinin istinaf taleplerinin reddini istemiştir. GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Asıl dava taşkın yapı nedeniyle temliken tescil, birleşen dava mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi kal ve ecrimisil isteğine ilişkindir....
Dairemizin 23.05.2006 tarihli kararı ile, yerel mahkemenin ilk kararını temyiz etmeyerek haklarında verilen men'i müdahale kal kararı kesinleşen davalılar ... ile ... hakkında tescil hükmü kurulmasının yerinde olmadığı ve açılan men'i müdahale kal istemli davada def'i yoluyla ileri sürülen temliken tescil isteğinin koşullarının oluşması halinde ancak kal isteminin reddedilebileceği , bir başka deyişle tescil isteğini içeren ve usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadıkça tescil kararı verilemeyeceği gerekçeleri ile hüküm bozulmuştur. Mahkemece temyize konu olan kararda bu kez, temliken tescil koşullarının oluştuğu berlitilerek tüm davalılar yönünden men'i müdahale isteminin kabulüne, kal isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... ve davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dava, tapulu taşınmaza elatmanın önlenmesi kal, def'i yoluyla ileri sürülen istem ise temliken tescil isteğine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 7.10.2004 gününde verilen dilekçe ile müdahalenin önlenmesi ve kal, karşı davada taşkın inşaat nedeniyle temliken tescil istenmesi üzerine davaların birleştirilerek yapılan duruşması sonunda; müdahalenin önlenmesi talebinin kabulüne, kal talebinin reddine, Medeni Kanunun 725.maddesine dayalı karşı davanın reddine dair verilen 7.9.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar ... ve ... vekili ve davalı karşı davacı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi, karşı dava ise taşkın yapı nedeniyle temliken tescil istemleriyle açılmıştır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 40. ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18. maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, taşkın bina yapımı nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 26/01/2022 tarihli ve 2022/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 7. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, dosyanın Yargıtay 7. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 16/06/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Yukarıda açıklanan ilke ve olgular uyarınca somut olaya bakıldığında, mahkemece, davalının temliken tescil savunması üzerinde durulmamış, bu yönden gerekli araştırma ve inceleme yapılmamıştır. Diğer taraftan, yapılan uygulama sonucu elde edilen inşaat bilirkişi raporunda, taşkın binanın aplikasyon krokisi olmadan bilgi formuna göre inşa edildiği, bina sahibinin kastının olmadığı, belediye ile yazışma yapılarak tecavüzlü durumun neden kaynaklandığının belirlenebileceği ve tadilat projesinin mevcudiyetinden bahsedildiği anlaşılmaktadır....
-KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ,delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle kayden davacıya ait taşınmaza davalının haklı ve geçerli bir nedeni olmaksızın bina yapmak ve ağaç dikmek suretiyle elattığı saptandığına öte yandan; Türk Medeni Kanunu'nun 725 maddesinde düzenlenen taşkın yapılanma halinde savunma yolu ile temliken tescil istenebilir ise de; aynı Yasanın 724. maddesi kapsamında taşkın inşaata dayalı isteklerin ancak müstakil bir dava ile ileri sürülebileceği, somut olayda haksız yapılanma olup bağımsız bir dava açılmadığına, diğer yandan aynı yasanın 723. maddesi koşulları da gerçekleşmediğine göre davalının temyiz itirazları yerinde değildir....
"Durum ve koşulların haklı göstermesi" şeklinde açıklanan ikinci koşuldan ise imar durumuna göre ifrazın mümkün olması, ifraz halinde arsa malikinin uğrayacağı zarar ile taşkın yapı malikinin elde edeceği yarar arasında aşırı bir farkın bulunmaması gibi hususlar anlaşılmalıdır. . Bu iki koşulun varlığı halinde, taşkın yapı maliki uygun bir bedel ödeyeceğini bildirerek açacağı yenilik doğurucu nitelikteki temliken tescil davası ile taşkın kısımın mülkiyetini veya üzerine bir irtifak hakkı kurulmasını isteyebilir. Ayrıca, iyiniyet savunmasının yukarda açıklanan niteliği dikkate alınıp, bu savunma içerisinde temliken tescil isteğinin de bulunduğu kabul edilerek, tescil talebi, ayrı bir davaya gerek olmaksızın açılan davada savunma yoluyla da ileri sürülebilir. Esasen bu kuralın uyuşmazlıkların en kısa sürede sağlıklı biçimde çözümlenmesi ve dava ekonomisi yönünden büyük yarar sağlayacağıda kuşkusuzdur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ VEYIKIM Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada; Davacı, malik olduğu 7 parsel sayılı taşınmaza komşu 22 parsel sayılı taşınmaz maliklerince taşkın bina yapmak suretiyle tecavüzde bulunulduğunu belirterek elatmanın önlenmesine, taşkın yapının yıkımına, birleşen davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalılar, babaları olan ...'in gerekli başvurularda bulunup, inşaat ruhsatı almak suretiyle 8 (22) parsel sayılı taşınmaz üzerine yaptırdığı binanın davacıya ait arsa üzerinde bulunan eve bitişik olarak yapıldığını, kusurlu olmadıklarını belirterek asıl davanın reddini savunmuşlar, temliken tescil talep ettikleri birleşen davanın ise kabulüne karar verilmesini istemişlerdir....