Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.04.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 01.12.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 725. maddesine dayalı tapu iptali tescil isteğine ilişkindir. Davalılar, davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir. Yasal ayrıcalıklar dışında, Türk Medeni Kanunu m. 684/1 ve 718/2 hükümlerine göre, arazinin mülkiyeti ve buna bağlı olan tasarruf ... o arazide kalıcı olmak koşuluyla yapılan şeyleri de kapsar....

    Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır. Bu özelliğinden dolayı taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir. Taşılan arazi malikinin devir borcu eşyaya bağlı bir borç olduğundan inşaat maliki hakkını taşılan arazinin her malikine karşı kullanabilir. Yeni malikler de Türk Medeni Kanununun 725. maddesinde belirtilen haklardan yararlanabilecekleri gibi borçlardan da sorumlu olur. Bu tür davalarda taşkın yapıyı yapan kişinin taşınmazı lehine, taşırılan arazi üzerinde bir irtifak hakkı yoksa durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde taşkın yapıyı yapan kimse, taşan kısım için uygun bir bedel karşılığında irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyebilir....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1031 KARAR NO : 2022/1527 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BAYBURT ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/01/2020 NUMARASI : 2019/121 ESAS - 2020/26 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Taşkın Bina Yapımı Nedeniyle) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı karşı davalı şirket temsilcisi dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin 512 ada 83, davalının ise komşu 512 ada 2 parselin maliki olduklarını, 2014 yılında belediyeden alınan inşaat ruhsatına istinaden taşınmazları üzerine yapı inşa ettirdiklerini, davalının yapının taşınmazına taşkın olduğunu belirttiği, taşkınlığın ölçümdeki hatadan mı, inşaat kalıbındaki şişmeden ötürü mü olduğunu bilmediklerini, taşan kısmın davalının taşınmazını kullanımına engel teşkil etmeyeceğini ileri sürerek taşan kısmın uygun bedel karşılığında adlarına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Bu tür davalarda taşkın yapıyı yapan kişinin taşınmazı lehine, taşırılan arazi üzerinde bir irtifak hakkı yoksa durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde taşkın yapıyı yapan kimse, taşan kısım için uygun bir bedel karşılığında irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyebilir. TMK’nın 725. maddesine dayanılarak tescil talebinde bulunulabilmesi bazı koşulların varlığına bağlıdır; a) Birinci koşul, malzeme sahibinin iyiniyetli olmasıdır. TMK’nın 725. maddesi hükmünden açıkça anlaşılacağı üzere, taşkın yapının bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin yapı sahibine verilebilmesi için öncelikli koşul iyiniyettir. Öngörülen iyiniyetin TMK’nın 3. maddesinde hükme bağlanan sübjektif iyiniyet olduğunda da kuşku yoktur....

        Yapı malikinin kendinden beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine karşın sınırı aştığını bilmesi veya bilecek durumda olmaması yahut sınırı aşmasında yasal korunabilecek bir nedenin bulunması onun iyi niyetini gösterir. Yapıyı yapan kişinin iyi niyeti aşırı zarar bulunup bulunmamasına bakılmaksızın taşan kısmın yıkılması sonucunu doğurur. İyi niyet ve durum ve koşulların haklı göstermesi şartlarını sağlayan davalı takın yapı sahibi uygun bir bedel ödeyeceğini bildirerek açacağı yenilik doğurucu nitelikteki temliken tescil davası ile taşkın kısmın mülkiyetini veya irtifak hakkı kurulmasını isteyebilir. Bu iki ön şartın gerçekleşmemesi ve taşkın yapı malikinin talebi olmaması halinde taşkın yapı hakkında müdahalenin menine ve kaldırılmasına karar verilir....

        Gökseki Mevkii 306 ada 28 parselde kayıtlı taşınmazın binanın altına denk gelen 7 m²'lik taşkın kısmının tapusunun iptali ile müvekkilinin maliki bulunduğu 306 ada 27 parsel ile birleştirilerek müvekkili adına kayıt ve tescilini, mahkeme aksi kanaatte ise aynı kısım üzerinde müvekkili lehine irtifak hakkı tesisine karar verilmesini talep etmiştir....

        Madde 726- Bir üst irtifakına dayalı olarak başkasına ait bir arazinin altında veya üstünde sürekli kalmak üzere inşa edilen yapıların mülkiyeti, irtifak hakkı sahibine ait olur. Madde 731- Taşınmaz mülkiyetinin kanundan doğan kısıtlamaları, tapu siciline tescil edilmeksizin etkili olur. Bu kısıtlamaların ortadan kaldırılması veya değiştirilmesi, buna ilişkin sözleşmenin resmî şekilde düzenlenmesine ve tapu kütüğüne şerh verilmesine bağlıdır. Kamu yararı için konulan kısıtlamalar kaldırılamaz ve değiştirilemez. Madde 779- Taşınmaz lehine irtifak hakkı, bir taşınmaz üzerinde diğer bir taşınmaz lehine konulmuş bir yük olup, yüklü taşınmazın malikini mülkiyet hakkının sağladığı bazı yetkileri kullanmaktan kaçınmaya veya yararlanan taşınmaz malikinin yüklü taşınmazı belirli şekilde kullanmasına katlanmaya mecbur kılar. Yapma borçları, irtifaka başlı başına konu olamaz; ona ancak yan edim olarak bağlanabilir. Madde 780- İrtifak hakkının kurulması için tapu kütüğüne tescil şarttır....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.12.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil olmazsa irtifak hakkı tesisi bu da olmazsa tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; bir kısım davacılar yönünden davanın açılmamış sayılmasına, bir kısım davacılar yönünden ise davanın reddine dair verilen 28.09.2012 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi bir kısım davacılar vekili ile katılma yolu ile davalı ... Tic. A.Ş. vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 16.09.2014 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden bir kısım davacılar vekili Av. ... ile karşı taraf davalı... Tic. A.Ş. Vekili Av. ...geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafların sözlü açıklamaları dinlendi duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı....

          Ne var ki; Yargılama aşamasında Kartal 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.03.2005 tarih 2004/811-2005/299 sayılı ilamıyla kamulaştırmasız elatma sebebiyle davalının açtığı dava sonucu bedele hükmedildiği, ayrıca mahkeme kararıyla davalının malik olduğu 8163 ada 6 sayılı parsel kaydına irtifak hakkı tesis ve tesciline karar verildiği, hükmün Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği anlaşılmaktadır. Yukarıda sözü edildiği üzere, açılan kamulaştırmasız elatma davası nedeniyle davalıya bir tazminat ödenmesi hüküm altına alınmış ve bu tazminat sebebiyle de davacı kurum lehine irtifak hakkı tesisine karar verilmişse, Türk Medeni Kanununun 705.maddesi gereğince karar tapuya tescil edilmeden de davacı irtifak hakkı sahibi sayılacaktır. Somut uyuşmazlıkta, hükmen tesis edilen irtifak hakkı nedeniyle işin esası hakkında bir karar vermek gerekirken tapu kaydında irtifak hakkı bulunmadığından bahisle davanın reddi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir....

            Davalı vekili, müvekkilinin tapulu taşınmazına bina yaptığını, dava tarihinde irtifak hakkı tesisine ilişkin kararın kesinleşmemiş olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, tapu kaydında irtifak hakkı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Dairemizin 2012/2570 Esas 2012/3902 Karar sayılı ilamı ile "....TMK'nın 705. maddesi gereğince karar tapuya tescil edilmeden davacının irtifak hakkı sahibi sayılacağı, hükmen tesis edilen irtifak hakkı nedeniyle işin esası hakkında bir karar vermek gerekirken tapu kaydında irtifak hakkı bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir" gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın kabulüne, 1175 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki irtifak hakkına elatmanın önlenmesine, 31.03.2008 tarihli bilirkişi raporunda yatayda 124,20 m2'lik kısmı ile düşeyde 7,75 m2'lik kısmının yıkılmasına karar verilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu