Anılan madde hükümlerinin birlikte incelenmesinden, arsa ve arazi üzerine bina inşa edilmesi durumunda harç alacağının doğduğu, tapu kaydının arsa üzerine bina inşa eden kişi adına yapılmış bulunması şartının getirilmediği, ve binayı inşa eden kişinin harcın yükümlüsü olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, mülkiyeti İstanbul Büyükşehir Belediyesine ait taşınmazın irtifak hakkı tesisi suretiyle 43 yıllığına irtifak hakkı elde edilmesi sonucu üzerine inşa edilen binalardan dolayı tahakkuk eden tapu harcının mükellefinin binaları inşa eden şirket olması gerekeceğinden, Vergi Mahkemesince, tapu harcının, tapuda lehine işlem tesis edilen belediyeden istenilmesinin yasa gereği olduğu gerekçesiyle terkinine karar verilmesinde isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle Vergi Dairesi temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir....
Davalı ... da açtığı karşı dava ile tapu tahsis belgesi ile kullandığı taşınmazına ... tarafından yapılan elatmanın giderilmesi ve yapının taşkın bölümünün kal'ine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece davacı ...'ın açtığı tapu iptali ve tescil davasının reddine, ...'ın açtığı elatmanın önlenmesi ve kal davasının kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. 1-Yapılan yargılamaya toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davacı ...'ın açtığı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin verilen ret hükmü usul ve yasaya uygun bulunduğundan bu hükme yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacının, mahkemenin karşı dava bakımından verdiği meni müdahale ve kal'e yönelik hükmü hakkındaki temyiz itirazlarına gelince; Karşı dava davacısı ... 3 parsel numaralı taşınmazda mülkiyet sahibi olmayıp tapu tahsis belgesi ile kullanan zilyedidir. Taşınmazın kayden maliki ... Belediyesidir....
taşan kısmın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bilahare dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Asıl dava, elatmanın önlenmesi ve yıkım; birleştirilen dava 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 725’inci maddesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Asıl davada davacı-birleştirilen dava davalı vekili, müvekkilinin 390 ada 9 parsel sayılı taşınmaza 26.04.2007 tarihinden itibaren kayden malik olduğunu, müvekkilinin 27.08.2013 tarihinde yaptırdığı ölçüm sırasında davalıların maliki olduğu 390 ada 10 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan binanın müvekkilinin taşınmazına taşkın olduğunun tespit edildiğini, davalılara yapılan ihtarnamelere rağmen davalılar tarafından taşkınlığın giderilmediğini, taşkın yapı nedeniyle müvekkilinin taşınmazına inşaat yapamadığını belirterek, 390 ada 10 parsel sayılı taşınmazdaki yapının müvekkiline ait taşınmaza müdahalesinin önlenmesine ve taşkın yapının yıkılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Bu tür davalarda taşkın yapıyı yapan kişinin taşınmazı lehine, taşırılan arazi üzerinde bir irtifak hakkı yoksa durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde taşkın yapıyı yapan kimse, taşan kısım için uygun bir bedel karşılığında irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyebilir. Dava, taşkın inşaat nedeniyle irtifak hakkı tesis edilmesi ya da TMK’nın 725. maddesine dayalı tapu iptali tescil isteğine ilişkindir. TMK’nın 725. maddesine dayanılarak tescil talebinde bulunulabilmesi bazı koşulların varlığına bağlıdır; a) Birinci koşul, malzeme sahibinin iyiniyetli olmasıdır. TMK’nın 725. maddesi hükmünden açıkça anlaşılacağı üzere, taşkın yapının bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin yapı sahibine verilebilmesi için öncelikli koşul iyiniyettir. Öngörülen iyiniyetin TMK’nın 3. maddesinde hükme bağlanan sübjektif iyiniyet olduğunda da kuşku yoktur....
Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ..., maliki olduğu taşınmaza yaptığı bina ile bina çevresindeki beton zeminin davalıların malik olduğu 938 parsel sayılı taşınmaza taşkın olduğunu, bina değerinin zemin değerinden fazla olduğunu ileri sürerek, binanın zorunlu kullanım alanı ile birlikte 938 parsel sayılı taşınmazdan iptali ile adına tescilini veya irtifak hakkı kurulmasını veya şimdilik 8.000TL yapı bedelinin davalılardan alınmasını istemiştir. Birleştirme kararı verilen davada, davacılar, davalı ...’nın yaptığı ve bina çevresindeki beton zemin ile maliki oldukları 938 parsel sayılı taşınmaza elattığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesini ve yapıların kal’ini istemişlerdir. Mahkemece, tapu iptali ve tescil isteminin reddine karar verilmiştir....
Böyle bir irtifak hakkı yoksa zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyi niyetle yapan kimse, uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devrini isteyebilir” şeklindedir. Böylece, muhdesatla arasındaki bağlantı kesilmiş bina sahibine aşağıdaki koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 06.06.2012 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil veya irtifak hakkı tesisi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; tescil talebinin reddine, irtifak hakkı tesisi talebinin kabulüne dair verilen 26.06.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, temliken tescil isteğine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkiline ait 581 ada 1 parseldeki binanın davalılara ait 581 ada 2 parsele taşkın olduğunu, bu taşkınlığın yenileme çalışmalarından kaynaklandığını, taşan kısmın tapusunun iptali ile davacı adına tescilini veya irtifak hakkı tesis edilmesini talep etmiştir. Davalılar vekili; davacının iyiniyetli olmadığını davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 19.06.2014 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve yıkım; birleştirilen davada davacı vekili tarafından 17.11.2014 gününde verilen dilekçe ile TMK'nin 725. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil (temliken tescil) talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kabulüne dair verilen 30.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı-birleştirilen davada davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin değerden reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava, elatmanın önlenmesi ve yıkım; birleştirilen dava TMK'nin 725. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25/09/2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 24/10/2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KARAR Asıl dava temliken tescil, karşı dava elatmanın önlenmesi ve kal isteğine ilişkindir....