Yasal ayrıcalıklar dışında, TMK'nın 684/1 ve 718/2 maddeleri hükümlerine göre, arazinin mülkiyeti ve buna bağlı olan tasarruf hakkı o arazide kalıcı olmak koşuluyla yapılan şeyleri de kapsar TMK'nın 725. maddesinde bu kuralın istisnalarından birisi düzenlenmiş, böylece muhdesatla arasındaki bağlantı kesilmiş bina sahibine bazı koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Bunun için, tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçası yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır. Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır. Bu özelliğinden dolayı taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir....
DOSYADA YER ALAN DELİLLER VE DEĞERLENDİRME: Dava, taşkın inşaat nedeni ile temliken tescil istemine ilişkindir. işbu dosyanın bir kısım davalıları tarafından İstanbul Anadolu 25. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/225 esas sayılı doysası ile davacı T1 aleyhine taşkın inşaat nedeniyle müdahalenin men-i, kal-i, işgal edilen yerin kal-i’nin mümkün olmaması halinde işgal ettiği yerin arsa bedelini ve işgalden kaynaklı parselde oluşan değer kaybını ödenmesi talepli dava açıldığı ve Dosyanın iş bu 2016/449 esas sayılı dosya ile birleştirildiği, 05/11/2019 tarihli celsede 2017/225 esas sayılı dosyasının tefrikine karar verildiği, tefrikten sonra 2019/271 esasını aldığı, 2019/271 esas sayılı dosyada iş bu 2016/449 esas sayılı dosyanın bekletici mesele yapılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. TMK’nin 684 ve 718. maddeleri hükümleri gereğince yapı, üzerinde bulunduğu taşınmazın mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) haline gelir ve o taşınmazın mülkiyetine tabi olur....
Bunun için, tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçası yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır. Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır. Bu özelliğinden dolayı taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir. Taşılan arazi malikinin devir borcu eşyaya bağlı bir borç olduğundan inşaat maliki hakkını taşılan arazinin her malikine karşı kullanabilir. Yeni malikler de Türk Medeni Kanununun 725. maddesinde belirtilen haklardan yararlanabilecekleri gibi borçlardan da sorumlu olur....
gerektiğini, taşkın inşaat iddiasının doğru olmadığını ve mahkeme kararları ile de bu durumun ispatlanacağını, müvekkilinin ve diğer taşınmaz sahipleri tarafından açılan davalar sonuçlanmadan işlem yapılmasının hukuka aykırı olacağını, anılan nedenlerle yargı kararlarının sonuçları beklenmesi gerektiğini, bahsedilen gerekçelerle dava dilekçesine ve müdahalenin menine dair davaya itiraz ettiğini, müvekkilleri tarafından taşkın inşaat yapımı söz konusu olmadığını, belediye encümen kararlarından önce ve 84/2 nolu imar plan uygulamalarından önce inşaat ruhsatı ve imar durumuna uygun inşaat yapıldığını ve bitirildiğini, müvekkili ve diğer davalıların bu davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, davalı müvekkili ve diğer davalılar tarafından yapılan taşkın inşaat olmadığını, sonradan İzmir Büyükşehir Belediyesi talimatı ve Menderes Belediyesi İmar Müdürlüğü ve belediye encümen kararı ile imar planı tadilat değişikliği yüzünden bu sözkonusu davaların açılmasına sebebiyet verildiğini, sonradan...
İnşaat Ltd. Şti. temsilcisi ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşkın yapı sebebiyle uğranılan zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Karşılık davada, Türk Medeni Kanununun 725. maddesine dayanılarak temliken tescil talebinde bulunulmuştur. Mahkemece her iki dava reddedilmiş, hüküm Dairemizce onanmıştır. İki taraf da, karar düzeltme istemiştir. Asıl davada, 81 parsel sayılı taşınmazın maliki olan davalı ve karşı davacının yapmış olduğu taşkın inşaat sebebiyle 82 parsel üzerinde olası yapılacak yapının küçüleceği yapılmış olduğu iddia edilerek fazla haklar saklı tutularak 80 milyar lira tazminat isteminde bulunulmuştur. Dosyada mevcut duruma göre davacının henüz gerçekleşmiş bir zararı yoktur. Muhtemel bir zarar nedeniyle açılan davanın da dinlenme olanağı yoktur....
Böyle bir irtifak hakkı yoksa zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyi niyetle yapan kimse, uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devrini isteyebilir" şeklindedir. Böylece, muhdesatla arasındaki bağlantı kesilmiş bina sahibine aşağıdaki koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Bunun için: 1-Tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçası yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır. 2- Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır....
Köyü çalışma alanında bulunan 103 ada 82 parsel sayılı 738,23 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı-karşı davacı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı-karşı davalı ..., maliki bulunduğu ... ada 81 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün eksik belirlendiği, eksik bölümün dava konusu 103 ada 82 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığı iddiasıyla, tapu iptali ve adına tescili, olmadığı takdirde iyi niyetle yaptığı taşkın inşaat bölümü hakında temliken tescil istemleri ile dava açmıştır. Davalı-karşı davacı ... ise, maliki bulunduğu 103 ada 82 parsel sayılı taşınmaza davacı-karşı davalı tarafından yapılan müdahalenin önlenmesi ve taşkın yapının yıkılması istemiyle karşı dava açmıştır. Mahkemece davalar birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davacı-karşı davalı ...'...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, taşkın inşaat nedeniyle temliken tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Kamu düzeni yönünden re'sen yapılan incelemede; Dava, dava dilekçesinde 10.000,00 TL değer gösterilerek açılmış, keşif ve bilirkişi raporu ile temliken tescil istemine konu taşınmazın dava tarihindeki değeri 26.600,00 TL olarak saptanmış, yerel mahkeme belirlenen değer üzerinden eksik harcı tamamlatmamış, mahkemece bu hususta davacılara süre ve imkan verilmemiş, herhangi bir işlem yapılmamış, yargılamaya devam olunarak davanın reddine karar verilmiştir 492 sayılı Harçlar Kanunu, harç alınmasını veya tamamlanmasını tarafların isteklerine bırakmamış, değinilen yönün mahkemece res'en gözetilmesini hükme bağlamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.02.2008 gününde verilen dilekçe ile Türk Medeni Kanununun 725. maddesi gereğince taşkın inşaat nedeniyle tapu iptali ve tescil, birleştirilen davada müdahalenin önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine, birleştirilen davanın kabulüne dair verilen 11.10.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve birleştirilen dosyanın davalısı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 27.02.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 08.07.2008 gününde verilen dilekçe ile müdahalenin men'i ve kal karşı dava ile taşkın inşaat nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; müdahalenin men'i ve kal isteminin kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen 13.06.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-karşı davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 07.03.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....