Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-YIKIM Taraflar arasında görülen davada; Davacı, maliki olduğu 2159 parsel sayılı taşınmazına komşu 2158 parsel sayılı taşınmaz maliki davalının inşaat yapmak ve tel sınır çekmek suretiyle tecavüz ettiğini ileri sürerek elatmasının önlenmesi ve taşkın yapının yıkılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı, 2158 parsel sayılı taşınmazı ihale yoluyla resmi olarak satın aldığını, davaya konu edilen bölümün de keşif ve bilirkişi raporlarında 2158 parsel sayılı taşınmaz içinde gösterildiğini, davacının iddia ettiği gibi 2159 parsel sayılı taşınmaza bilerek ve isteyerek inşaat yapmadığını, tecavüzlü olduğu belirtilen ihale ile satın alınan 176,65 m2’lik alanın 2159 parselden terkini ile taşkın inşaat kurallarınca bedelinin kendisi tarafından yatırılması kaydıyla adına tescilinini istemiştir....

    dışında meydana gelmiş olması, üst hakkı nedeni ile davacının tasarruf yetki ve ehliyetinin sınırlanmış olması, taşkın kullanım nedeni ile neden olunan zararların taşkın kullanımı yapan üst hakkı sahibinden talep edilmesi gerektiği anlaşılmakla, DAVANIN REDDİNE..." şeklinde karar verilmiştir....

      dışında meydana gelmiş olması, üst hakkı nedeni ile davacının tasarruf yetki ve ehliyetinin sınırlanmış olması, taşkın kullanım nedeni ile neden olunan zararların taşkın kullanımı yapan üst hakkı sahibinden talep edilmesi gerektiği anlaşılmakla, DAVANIN REDDİNE..." şeklinde karar verilmiştir....

        Hazırlanan raporda bina değerinin arsa değerinden yüksek olduğu ve temliken tescil talebine ilişkin; yapı kıymetinin taşınmazın değerinden açıkça fazla olması şartının tahakkuk ettiği değerlendirilerek raporla saptanan miktar üzerinden davalı lehine taşkın yapı nedeniyle tescil şartlarının tamamlanmış olduğu sonucuna ulaşılmış, davacının meni müdahale talebinin kabulüne, yıkım talebinin fahiş zarar nedeniyle reddine karar verilmiştir....

        Hazırlanan raporda bina değerinin arsa değerinden yüksek olduğu ve temliken tescil talebine ilişkin; yapı kıymetinin taşınmazın değerinden açıkça fazla olması şartının tahakkuk ettiği değerlendirilerek raporla saptanan miktar üzerinden davalı lehine taşkın yapı nedeniyle tescil şartlarının tamamlanmış olduğu sonucuna ulaşılmış, davacının meni müdahale talebinin kabulüne, yıkım talebinin fahiş zarar nedeniyle reddine karar verilmiştir....

        TMK’nin 725. maddesi hükmünden açıkça anlaşılacağı üzere, taşkın yapının bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin yapı sahibine verilebilmesi için öncelikli koşul iyiniyettir. Öngörülen iyiniyetin TMK’nin 3. maddesinde hükme bağlanan sübjektif iyiniyet olduğunda da kuşku yoktur. Bu kural, taşkın inşaatı yapan kimsenin, elattığı taşınmazın başkasının mülkü olduğunu bilmemesini veya beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine karşılık bilebilecek durumda olmamasını ya da taşkın inşaat yapmakta haklı bir sebebinin bulunmasını ifade eder. İyiniyetin varlığı iddia ve savunmaya bakılmaksızın mahkemece re’sen araştırılmalıdır. Ne var ki, 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi olay ve karinelerden, durumun özelliklerine göre kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermemiş olduğu açık bulunan taşkın inşaat sahibinin temliken tescil talebinde bulunması mümkün değildir....

          Komşuluk hukuku kurallarına aykırı yapılar hakkında taşkın yapılara ilişkin hükümler uygulanır." Bir kimsenin kendi taşınmazında yaptığı hafriyat veya inşaat nedeniyle komşusunun taşınmazına bir zarar vermiş veya onu zarara maruz bırakmışsa, bu zararın hoşgörü sınırlarını aşıp aşmadığını aramaya gerek yoktur. Küçük bir zarar doğmuş olsa dahi gerekli önlemlerin alınmasına karar verilmelidir. 6100 sayılı HMK’nin 125/2. maddesi uyarınca; Davanın açılmasından sonra, dava konusu davacı tarafından devredilecek olursa, devralmış olan kişi, görülmekte olan davada davacı yerine geçer ve dava kaldığı yerden devam eder. Somut olaya gelince; dava konusu taşınmazın tapu kaydına ilişkin UYAP sisteminde bulunan Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi (TAKBİS) üzerinden yapılan güncel sorgulamaya göre; davacının murisi Halil Sönmez dolayısı ile paydaşı olduğu davaya konu 61 ada 14 parsel sayılı taşınmazın 04.10.2017 tarihinde dava dışı ...’a satış işlemi ile devredildiği anlaşılmıştır....

            Görüldüğü üzere taşkın yapının korunmasındaki bireysel ve kamusal yarar nedeniyle TMK'nin 684, 718, 722. maddelerinde kabul edilen “üst toprağa bağlıdır” kuralına ayrıcalık getirilmiş taşkın yapı malikinin komşu taşınmazda inşaat veya irtifak hakkı gibi ayni bir hakkının bulunması halinde taşan kısım, taşılan taşınmazın değil, ana yapının bulunduğu taşınmazın tamamlayıcı parçası (mütemmim cüz’ü) sayılmış, tecavüz edilen kısım üzerinde yapı maliki yararına irtifak hakkı tanınmıştır. Hemen belirtmek gerekir ki taşkın yapıdan inşaat ve imalattan kasıt, taşınmaza sıkı ve devamlı surette bağlı olan esaslı yapılardır. Diğer bir söyleyişle taşan yapının tamamlayıcı parça (mütemmim cüz) niteliğinde olması gerekir. Onun, taşınmazın altında veya üstünde yapılması zeminde veya üstten sınırı aşması, arasında madde hükmünü uygulaması açısından hiç bir fark yoktur. TMK'nin 725. maddesinin uygulanabilmesini haklı gösterecek en önemli koşul yapı malikinin iyiniyetli olmasıdır....

              Görüldüğü üzere taşkın yapının korunmasındaki bireysel ve kamusal yarar nedeniyle TMK'nin 684, 718, 722. maddelerinde kabul edilen “üst toprağa bağlıdır” kuralına ayrıcalık getirilmiş taşkın yapı malikinin komşu taşınmazda inşaat veya irtifak hakkı gibi ayni bir hakkının bulunması halinde taşan kısım, taşılan taşınmazın değil, ana yapının bulunduğu taşınmazın tamamlayıcı parçası (mütemmim cüz’ü) sayılmış, tecavüz edilen kısım üzerinde yapı maliki yararına irtifak hakkı tanınmıştır. Hemen belirtmek gerekir ki taşkın yapıdan inşaat ve imalattan kasıt, taşınmaza sıkı ve devamlı surette bağlı olan esaslı yapılardır. Diğer bir söyleyişle taşan yapının tamamlayıcı parça (mütemmim cüz) niteliğinde olması gerekir. Onun, taşınmazın altında veya üstünde yapılması zeminde veya üstten sınırı aşması, arasında madde hükmünü uygulaması açısından hiç bir fark yoktur. TMK'nin 725. maddesinin uygulanabilmesini haklı gösterecek en önemli koşul yapı malikinin iyiniyetli olmasıdır....

              Bu durumda; davacının maliki olduğu uyuşmazlık konusu taşınmazın bulunduğu alanın ...sayılı Taşkın Sulara ve Su Baskınlarına Karşı Korunma Kanunu uyarınca Bakanlar Kurulu Kararı ile 1958 yılında taşkın sahası kapsamına alındığı ve anılan taşınmaza yapı yapılırken Su İşleri Müdürü veya Nafıa Müdüründen fenni mahzur olmadığına ilişkin bir rapor alınmadığı görülmekte olup, ilgili mevzuat uyarınca taşkın sahası olarak ilan edilen alanlarda yapı yapılmasına ilişkin faaliyetler için anılan kurumlardan izin alınması gerektiğinden; dava konusu taşınmaz üzerinde yer alan binanın 5 Ocak 2016 tarihine kadar yıkılarak/yıktırılarak taşkın sahasından kaldırılması, aksi takdirde 4373 sayılı Kanun'un 3. maddesi hükmü uyarınca valinin kararıyla yıktırılacağına veya kaldırılacağının bildirilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmaktadır....

                UYAP Entegrasyonu