WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ:09.10.2015 K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşılacağı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, asıl davada mülkiyet hakkına dayanılarak açılan çaplı taşınmaza vaki elatmanın önlenmesi ve ecrimisil, karşı davada taşkın inşaat hükümlerine dayanılarak açılan muhik tazminat karşılığı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (1.)...

    Hukuk Dairesi kararını temyizi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacılar vekili asıl ve birleşen dosyada, taşkın inşaat nedeniyle elatmanın önlenmesine, taşkın kısmın kal’ine, taşan kısım nedeniyle davalı tarafından elde edilen haksız kazanç nedeniyle tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....

      Bu durumda; davacının maliki olduğu uyuşmazlık konusu taşınmazın bulunduğu alanın 4373 sayılı Taşkın Sulara ve Su Baskınlarına Karşı Korunma Kanunu uyarınca Bakanlar Kurulu Kararı ile 1958 yılında taşkın sahası kapsamına alındığı ve anılan taşınmaza yapı yapılırken Su İşleri Müdürü veya Nafıa Müdüründen fenni mahzur olmadığına ilişkin bir rapor alınmadığı görülmekte olup, ilgili mevzuat uyarınca taşkın sahası olarak ilan edilen alanlarda yapı yapılmasına ilişkin faaliyetler için anılan kurumlardan izin alınması gerektiğinden; dava konusu taşınmaz üzerinde yer alan binanın 15 Aralık 2015 tarihine kadar yıkılarak/yıktırılarak taşkın sahasından kaldırılması, aksi takdirde 4373 sayılı Kanun'un 3. maddesi hükmü uyarınca valinin kararıyla yıktırılacağına veya kaldırılacağının bildirilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmaktadır....

        Türk Medeni Kanununun 725. maddesinde bu kuralın istisnalarından birisi düzenlenmiş, böylece muhtesatla arasındaki bağlantı kesilmiş bina sahibine bazı koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Bunun için, tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçası yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır. Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır. Bu özelliğinden dolayı taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir....

        Üçüncü koşul ise taşkın inşaat yapanın, taşınmaz malikine bu bedeli ödemesidir. Yukarıda değinilen üç koşulun yanısıra, mahkemece iptal ve tescile karar verilebilmesi için taşkın yapının zeminindeki arazi parçasının ana taşınmazdan ifrazının da mümkün olması gereklidir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, YIKIM VE TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, paydaşı oldukları 326 ada, 3 parsel sayılı taşınmazın bir bölümüne davalıların taşkın yapılaşmak suretiyle müdahale ettiklerini, ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve yıkım olmadığı taktirde tazminata karar verilmesini istemişlerdir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece; elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinin reddine, taşkın inşaat nedeniyle 11.692.-TL tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş davalılar vekili bedelin tahsiline karar verildiği halde elatılan bölümün tescili yönünde bir karar verilmediğini ileri sürüp tavzih istemiştir. Tavzih Talebinin reddine ilişkin karar, davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi ...’ın raporu okundu, düşüncesi alındı....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, taşkın inşaat nedeniyle müdahalenin meni ve kal isteğine ilişkin olmakla, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun Geçici 14. maddesi ve Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 2015/8 sayılı iş bölümü kararı uyarınca temyiz inceleme görevinin Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunması nedeniyle görevli Dairenin belirlenmesi bakımından dosyanın, 6644 sayılı Kanunla değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60/2 maddesi uyarınca Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 10.06.2015 gününde oybirliği ile karar verildi....

            vekili tarafından davacı aleyhine 18.07.2006 ve 03.04.2007 tarihinde gününde verilen dilekçeler ile tapulu taşınmaza müdahalenin önlenmesi ve kal, birleştirilen davada taşkın inşaat sebebiyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne, birleştirilen temliken tescil davasının reddine dair verilen 09.05.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ve birleşen dosya davacısı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının diğer temyiz edenlere yükletilmesine, 10.12.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              Davalılar vekili istinaf dilekçesi ile özetle; bu tür uyuşmazlıklarda taşkın kısmın yıkılabilmesi için taşkın sayılan kısmın yıkımını durum ve koşulların haklı kılması gerektiğini, ölçülülük ilkesine göre hareket edilmesi gerektiğini, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda da ''taşkın kısımda binanın taşıyıcı sistemlerinin olduğu, bu bakımdan yıkılması durumunda taşıyıcı sisteminin ciddi oranda zarar göreceği, bu durumun ya binanın tamamen yıkılması ile ya da statik hesaplarının değiştirilerek yeni duruma göre bina inşaatının yeniden yapılması ve mimarisinin değiştirilmesi ile sonuçlanacağı, her iki durumda ciddi masrafların ortaya çıkacağı, bu nedenlerle binanın taşkın kısmının yıkılmasının mümkün olmadığı'' hususlarının belirtildiğini, rapordan da açıkça görüleceği üzere taşkın yapının yıkılması sonucunda meydana gelecek maddi zararın taşkın yapının şu anki değerinden çok daha fazla olduğunu, taşkın yapı maliklerinin iyiniyetlerinin mahkemece gözetilmediğini ve apartmanın taşınmazın...

                Böyle bir irtifak hakkı yoksa, zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyi niyetle yapan kimse, uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyebilir. Görüldüğü üzere taşkın yapının korunmasındaki bireysel ve kamusal yarar nedeniyle TMK'nin 684, 718, 722. maddelerinde kabul edilen “üst toprağa bağlıdır” kuralına ayrıcalık getirilmiş taşkın yapı malikinin komşu taşınmazda inşaat veya irtifak hakkı gibi ayni bir hakkının bulunması halinde taşan kısım, taşılan taşınmazın değil, ana yapının bulunduğu taşınmazın tamamlayıcı parçası (mütemmim cüz’ü) sayılmış, tecavüz edilen kısım üzerinde yapı maliki yararına irtifak hakkı tanınmıştır....

                  UYAP Entegrasyonu