Takip dayanağı ilam, taşınır mal haczinden kaynaklanan istihkak davasının kabulüne ilişkin olup, ilamın fer'i niteliğindeki yargılama giderleri ve vekalet ücreti alacaklarının da tahsili için ilamın kesinleşmesi gerekmektedir. Bu nedenle, mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesinde ve davalı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; ilk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğundan davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/275 KARAR NO : 2023/113 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇAN İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/11/2022 NUMARASI : 2022/25 ESAS 2022/60 KARAR DAVA KONUSU : İstihkak (Taşınır Mal Haczinden Kaynaklanan) KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatında tüm bilgi ve belgeler okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine ibraz ettiği dava dilekçesinde özetle: İstihkak iddiasının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle : Davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1019 KARAR NO : 2022/671 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BANDIRMA İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/01/2022 NUMARASI : 2021/331 ESAS 2022/16 KARAR DAVA KONUSU : İstihkak (Taşınır Mal Haczinden Kaynaklanan) KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatında tüm bilgi ve belgeler okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı asil ilk derece mahkemesine ibraz ettiği dava dilekçesinde özetle; Haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince : Şikayetin kabulüne karar verilmiştir....
nun taşınmazı üzerine müvekkili idare tarafından 20.3.2007 tarihinde haciz konulduğunu, idare haczinden önce taşınmaz üzerinde Türkiye ... Bankası'nın 21.12.2006 tarihli 35.000 TL ipoteği bulunduğunu, banka ipotek borcunun davalı borçlu ... tarafından ödenmesine rağmen davalı yengesi ... ödemiş gibi 35.000 TL ipotek alacağının ... Bankası tarafından 21.11.2011 tarihinde davalı ...'a temlik edildiğini, temlik tasarrufunun mal kaçırma amacıyla ve muvazaalı olduğunu belirterek iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı borçlu ..., işini kaybettiğini, banka borcunun ağabeyi tarafından satılan arsa ile davalı yengesi ... ve kızına ait şirket tarafından başka bankadan çekilen kredi ile ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... vekili, müvekkilinin eşinin kardeşi olan davalı ...'nin Türkiye ... Bankası'na olan borcu nedeniyle müvekkilinin eşi ...'ında kefil olduğunu, oturdukları evi ipotek ettirdiğini, ...'...
Ancak somut olayda davacı 3.kişi 22.1.2010 tarihinde haczedilen dava konusu aracın hacizden sonra 15.2.2010 tarihinde borçludan noter satış sözleşmesiyle satın alındığını ancak satış istenmediği için haczin düştüğünü, araç üzerine daha sonra 27.1.2011 tarihinde yeniden haciz şerhi (yenileme haczi) konulduğunu ileri sürerek haczin kaldırılmasını talep ettiğinden tarafların delilleri toplandıktan ve istihkak davalarında dava değerinin, alacak tutarı ile haczedilen malın değerinden hangisi az ise o değer olduğu gözönünde tutularak haczedilen mal değerinden daha az olduğu anlaşılan alacak değeri üzerinden hesaplanacak olan nisbi harç tamamlattırıldıktan sonra yapılacak yargılama sonunda bir karar verilmesi gerekirken mahkemece bu husus gözden kaçırılarak evrak üzerinde yapılan inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir....
DAVA Şikayetçi vekili şikayet dilekçesinde özetle; borçluya ait taşınmazın satıldığını, düzenlenen sıra cetvelinde 1. sırada şikayet olunanın alacağına yer verildiğini, şikayet olunanın haczinin ihtiyati haciz olduğunu müvekkili haczinden sonra kesinleştiğini ileri sürerek sıra cetvelinin iptali ile müvekkili alacağının 1. sıraya alınmasını talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet olunan cevap dilekçesinde özetle; şikayetin süresinde olup olmadığının araştırılması gerektiğini, şikayetçinin süresinde satış talep edip satış avansı yatırmadığı için geçerli bir haczinin bulunmadığını şikayette hukuki yararının bulunmadığını savunarak şikayetin reddini istemiştir. III....
İstinaf Sebepleri Şikayetçi vekili istinaf dilekçesinde; sıra cetvelinde yer alan SGK haczinin müvekkili haczinden sonra olduğunu, diğer alacaklıların haczinin de 6 ay içinde satış istenmediğinden düştüğünü belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılıp davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararındaki gerekçeyle sıra cetvelinin usul ve kanuna uygun olduğu belirtilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....
Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde; E-Devlet icra dosyası sorgulama sisteminde dosyanın hangi icra müdürlüğünde olduğu, numarası, tarafları ve açılış tarih bilgilerinin yer aldığını, bunun dışında herhangi bir bilginin bulunmadığını, müvekkilinin takipten haberdar olarak dosyaya itiraz dilekçesi verdiği tarihte taşınmaz haczinden haberdar olmadığını, itiraz dilekçesinin verilmesinin taşınmaz haczinden haberdar olduğu anlamına gelmeyeceğini, yasal süre içerisinde şikayette bulunulduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, takibin iptali istemine ve meskeniyet şikayetine ilişkindir. Meskeniyet şikayetinin taşınmaz haczinin öğrenildiği tarihten itibaren İİK. 'nun 16. Maddesi uyarınca 7 günlük yasal süre içerisinde yapılması gerekir. Bu husus kamu düzenine ilişkin olup, resen nazara alınır....
İLGİLİ MEVZUAT: 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 35. maddesinde, limited şirket ortaklarının, şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme alacağından, sermaye hisseleri oranında, doğrudan doğruya sorumlu olacakları ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulacakları düzenlenmiştir. 6183 sayılı Kanun’un "Kanundaki terimler" başlıklı 3. maddesinde; Amme borçlusu veya borçlu teriminin; amme alacağını ödemek mecburiyetinde olan hakiki ve hükmi şahısları ve bunların kanuni temsilci veya mirasçılarını ve vergi mükelleflerini, vergi sorumlusunu, kefili ve yabancı şahıs ve kurumlar temsilcilerini; tahsil edilemeyen amme alacağı teriminin, amme borçlusunun bu Kanun hükümlerine göre yapılan mal varlığı araştırması sonucunda haczi kabil herhangi bir mal varlığının bulunmaması, haczedilen mal varlığının satılarak paraya çevrilmesine rağmen satış bedelinin amme alacağını karşılamaması gibi nedenlerle tahsil edilemeyen amme alacaklarını; tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme...
Asıl boçlu şirket hakkında yapılan mal varlığı araştırmasında tespit edilen araçlar, taşınmazlar ve demirbaşlar üzerinde davalı idare haczinden önce çok sayıda rehin, haciz ve işletme rehni bulunduğu, söz konusu taşınır ve taşınmaz malların satılması halinde dahi bedellerinin borcu karşılamayacağı dikkate alındığında, şirketin borçları nedeniyle davacının kanuni temsilci sıfatıyla takibi için gereken koşulların oluştuğu açıktır....