Davacı yukarıda belirtildiği üzere sözleşme öncesi yapılan masrafları, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre istemiş olup, davacının sözleşme öncesi yaptığı bir masraf olup olmadığı, bunun sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre istenip istenemeyeceği veya sözleşme öncesi yapılan masrafın sebepsiz zenginleştirme oluşturup oluşturmayacağını değerlendirilmesi mezkur daireye ait olup dairemizin görevi dışında bulunmaktadır. Davacı evin tadilatı yapıldıktan sonra kira sözleşmesinin düzenlendiğini belirtmiş olup taraflar arasında sözleşme sonrası yapılan ya da yapılacak masraflarla ilgili bir ihtilaf bulunmamaktadır. Esasen bu husus sözleşmenin onuncu maddesiyle açıklığa da kavuşturulmuştur. Bu nedenle temyiz incelemesi dairemizin görevi haricinde olup, Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Ancak 3....
Hâl böyle olunca, Özel Dairece, kiralanana yapılan faydalı ve zorunlu masrafların mülga 818 sayılı BK’nın 414. maddesi kapsamında vekâletsiz iş görme hükümlerine istenebileceği belirtilmiş ise de, kiracının yaptığı kullanım amacına uygun hâle getirmeye yönelik değişiklikler ile yapılan yararlı ve zorunlu giderler sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre değerlendirilmelidir. Bu hâlde de kiralayan/malikin, kiracının yaptığı faydalı ve zorunlu giderler yönünden bu bedele yansıyan oranda sebepsiz zenginleştiğinin kabulü gerekir. 25....
Dava, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre açılmıştır. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak iade isteminde bulunulabilmesi için, bir tarafın malvarlığının diğer tarafın malvarlığı aleyhine çoğalması gerekir. Buna göre sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Zenginleşen, başkasının malvarlığından veya emeğinden haklı bir sebep olmaksızın elde ettiği zenginleşmeyi geri vermek zorundadır. (TBK m.77/1) Bunun için de, öncelikle iade borcunun kapsamı belirlenmeli, fakirleşme ve zenginleşme zamanı tesbit edilmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Şişli 3.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 15.04.2009 gün, 3905-4634 sayılı, 13.Hukuk Dairesinin 31.03.2009 gün, 3453-4260 sayılı, 6.Hukuk Dairesinin 24.12.2009 gün, 4979-11593 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, tacir olmayan ilk malik ile yapılan kira sözleşmesi sonrasında kiralanana yapılan faydalı masrafların sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre yeni malikden tahsili istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 13.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 04.03.2010 gününde oybirliği ile karar verildi....
Zorunlu ve faydalı masraf alacağına ilişkin uyuşmazlığın dava tarihinde yürürlükte olup olaya uygulanacak 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 410 ve devamı maddelerinde düzenlenen vekaletsiz iş görme hükümlerine göre çözülmesi gerekir. Mahkemenin bu talep konusunda yaptırdığı bilirkişi incelemesi sonucu alınan 30.04.2012 tarihli ek bilirkişi raporunda yapılan imalat bedelleri 18.266.-TL olarak belirlenmiştir. Bilirkişinin belirlediği kiracı tarafından yapılan işler sadece süslemeye ( tezyinat ) yönelik olmayıp taşınmazın amaca uygun kullanılmasına yönelik masraflardır. Diğer yandan yerleşik uygulama, kiracının kiralanana yaptığı faydalı ve zorunlu masrafların yapıldığı tarih itibariyle Borçlar Kanunu'nun, 414. maddesi kapsamında vekaletsiz iş görme hükümlerine göre davalı kiralayandan istemeye hakkı olduğu yönündedir. Kural olarak bu gibi zorunlu ve faydalı masrafların kira sözleşmesinin başlangıcında yapılmış olduğu kabul edilmektedir....
Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için, borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Bu kurumun amacı, borçlunun malvarlığında meydana gelen zenginleşmenin iadesidir. Borçlu ise, başkası aleyhine malvarlığında artış meydana gelen kişidir. Sebepsiz zenginleşmede, herhangi bir davranıştan bağımsız şekilde, fakirleşme ve zenginleşme olguları arasında sebep- sonuç ilişkisi aranmaktadır....
Somut olayda,davacı ile davalı arasında kira sözleşmesi bulunmadığı,dava konusu taşınmazda daha önce memba suyu işletme ve imtiyaz sözleşmesi ile su üretim tesisi kurduğu, bilahare davalı şirkete ihale edildiği ve taşınmazın boş halindeyken davacı tarafından su üretim tesisi için yapılan masrafların davalıdan tahsilini talep ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda,davacının iddiasına göre taraflar arasındaki temel ilişkinin kira sözleşmesi kapsamında değil, sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak davası niteliğinde olduğu gözetildiğinde, buna göre uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle;6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince... 7. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 13.11.2014 gününde oybirliği ile karar verildi....
Davacı tarafın davalı arsa sahiplerine taşınmaz için ödediği bedel bulunmadığından, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talebini davalı arsa sahiplerine yöneltemeyecektir. Açıklanan nedenle onanması gereken mahkeme kararının yanılgı ile bozulduğu yeniden yapılan inceleme sonucu anlaşılmıştır. 2-) Birleşen davaya yönelik davalı-birleşen davacılar vekilinin karar düzeltme isteminin incelenmesinde;HUMK'nun 5219 ve 5236 sayılı kanunlarla değişen 440/III-1. maddesine göre 13.900 TL'den az olan davalara ait hükümlerin onanması ya da bozulmasına ilişkin Yargıtay kararlarına karşı karar düzeltilmesi yoluna gidilemez. Hüküm altına alınan miktar, karar düzeltme sınırının altındadır....
Diğer yandan yerleşik uygulama, kiracının kiralanana yaptığı faydalı ve zorunlu masrafların yapıldığı tarih itibariyle Borçlar Kanunu'nun, 414. maddesi kapsamında vekaletsiz iş görme hükümlerine göre davalı kiracıdan isteme hakkı olduğu yönündedir. Kural olarak bu gibi zorunlu ve faydalı masrafların kira sözleşmesinin başlangıcında yapılmış olduğu kabul edilmektedir. Kiralananın tahliyesi sonunda kiralayan bunları benimsemiş, bu haliyle yeni malike satmış ve kiracı aleyhine sebepsiz zenginleşme meydana gelmiştir. Bununla birlikte yapılanların değerinin tam olarak kiracıya verilmesi de yerinde bir uygulama olamayacaktır....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 53.200,00 TL alacağın 10.000,00 TL'sinin dava tarihi olan 26/05/2014 tarihinden itibaren 43.200,00 TL'sinin ise 11/11/2015 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, karar süresi içince davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-)Dava; ipoteğin paraya çevrilmesi suretiyle icra takibine konu olan taşınmaza yapılmış olan faydalı ve zaruri masrafların sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili talebine ilişkindir. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir tarafın mal varlığının diğer tarafın malvarlığı aleyhine çoğalması gerekir. İade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tespit edilmesi gerekir....