Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : NUMARASI : 2020/280 DAVA KONUSU : Taşınmaz Zilyetliğinin Tespiti KARAR : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin mülkiyeti Hazine'ye ait olan tapunun Hatay İli, Arsuz İlçesi, Alakop 404 ada, 1 numaralı parselin ve bu parselin imar uygulaması görmesinden önceki durumunda da yıllardır zilyedi olduğunu, taşınmazın imar uygulaması gördüğünden bir kısmının imar yolu olarak planlandığını, bu planlama neticesinde T3 Fen İşleri Müdürlüğü yol açma çalışması kapsamında 19/12/2019 tarih ve 961 sayılı yazı ile yol sınırları içinde bulunan müvekkilinin diktiği ve yetiştirdiği limon ve zeytin ağaçlarının kaldırılması için müvekkiline yazı gönderildiğini, bu yazı üzerine müvekkilinin belediye başkanlığının 19/12/2019 tarihli yazısına itiraz ettiğini, davalı belediyenin 3019 sayılı yasa kapsamında Arsuz Kaymakamlığı'na başvuru yaptığını, Arsuz Kaymakamlığı'nın 05/03/2020 tarih ve 1 Karar...

Öte yandan Anayasa Mahkemesi'nin 25.09.2013 gün 2013/93 Esas, 2013/101 Karar sayılı ilamında da; “Kamulaştırmasız el atmadan söz edilebilmesi için taşınmaz zilyetliğinin idareye geçmesi ve taşınmazın fiilen kamu hizmetine tahsis edilmiş olması gerektiği; imar kısıtlamalarında taşınmazın zilyetliğinin malikte kalmaya devam etmekte olup, yalnızca malikin tasarruf yetkisinin, ilgili mevzuattan kaynaklanan bazı kısıtlamalara maruz kaldığı, bu nedenle imar kısıtlamalarından kaynaklanan tazminat davalarının idari yargıda açılabileceği” kabul edilmiştir. Açıklanan nedenlerle mahkemece dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

    Dava dilekçesi kapsamı ve dosyadaki bilgi ve belgelere göre, uyuşmazlık, Hazineye ait arsa üzerinde yapılan kalıcı nitelikli yapıya ilişkindir. Taşınmaz üzerindeki bina bakımdan açılan dava TMK'nin 683. maddesi gereğince mülkiyet hakkına dayalı olarak açıldığı anlaşılmaktadır....

      İlk derece mahkemesi tarafından davanın kabulüne karar verilmesi üzerine iş bu karar davalı tarafından istinafa konu edilmiş ise de, bilindiği üzere TMK 981, 982 ve 983. maddeleri mal üzerinde zilyetlikten başka hiçbir hakkı bulunmayan kişilerin zilyetliğinin korunması için konulmuş hükümleri ihtiva etmektedir. TMK'nin 982 ve 983. maddelerinde zilyetlik herhangi bir hakka bağlı olmaksızın dava yoluyla korunmuştur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sırasında .. Mahallesi çalışma alanında bulunan 131 ada 24 parsel sayılı 216,18 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, "6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarılmıştır. İş bu taşınmaz mal ve üzerindeki iki katlı bina 30 yıldan beri ...'nın fiili kullanımındadır” şerhi yazılarak; 131 ada 23 parsel sayılı 177,37 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise kadastro tutanağının beyanlar hanesine "6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmıştır. İş bu taşınmaz mal 30 yıldan beri ..'...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilliyetliğin tesbiti ve korunması ..., ................ ... Kula aralarındaki zilyetliğin tesbiti ve korunması davasının reddine dair ........ (Kapatılan) Sulh Hukuk Mahkemesi'nden verilen 11.01.2012 gün ve 122/8 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar vekili, davalı ...'nın diğer davalı ...'ten haricen satın aldığı ........ ilçesi, ........ köyü, ........ mevkiinde kain 1560 m2 taşınmazı davacılara 28.09.1995 tarihli sözleşme ile sattığını ve zilyetliğini devrettiğini, davacıların yurt dışında ikamet ettiğini, 08.04.2008 tarihinde Türkiye'ye gelip bu yerin etrafını tel ile çevirmek istediklerinde davalı ...'in, davalı ...'...

          Anılan dosyada yapılan kapsam belirlemesinin doğru ve tarafları bağlayıcı olduğu yolundaki iddia bu nedenlerle usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. 6- Taşınmaz üzerindeki davalı tarafın zilyetliğinin niteliği: Davacılar ......

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki taşınmaz hukukuna ilişkin davada Antalya 9. Asliye Hukuk ve 4.Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, 3282 ada 25 parsel sayılı taşınmazın bir bölümüne davacının zilyet olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın mahiyeti itibariyle zilyetliğin korunması davası olduğunu belirterek, zilyetliğin korunması davasının sulh hukuk mahkemesinin görevine girmesi nedeniyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın zilyetliğin korunması değil, taşınmazdaki zilyetliğin davalıda olmadığı,davacıda olduğunun tespiti davası olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm vermiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; “dava konusu 104 ada 5 ve 7 parsel sayılı taşınmazların dava açıldıktan sonraki tarihte, yargılamanın devamı sırasında 6292 sayılı Yasa uyarınca satılarak Hazinenin mülkiyetinden çıktığı ve davalılardan ... adına tescil edildiği, davaya zilyetliğin şerhine yönelik olarak devam edilmesi mümkün değil ise de, davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin tespiti yönünden hüküm kurulmasına engel yasal bir düzenlemenin mevcut olmadığı, taşınmazlar üzerindeki zilyetliğin tarafların murisi... ile başladığı, davalıların zilyetliğinin de muristen gelen miras hakkına dayalı olarak, yani mirasçı sıfatıyla sürdürüldüğünün anlaşıldığı belirtilerek, kullanım kadastrosunun yapıldığı tarih itibariyle davacının...

                Maddesine göre de "İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz." Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2009/8- 518 Esas, 2009/573 Karar sayılı İçtihadında “TMK 981, 982 ve 983. maddeleri mal üzerinde zilyetlikten başka hiçbir hakkı bulunmayan kişilerin zilyetliğinin korunması için konulmuş hükümleri ihtiva etmektedir. TMK'nin 973. maddesinde zilyetlik "bir şey üzerinde fiili hakimiyeti bulunan kimse onun zilyedidir" biçiminde tanımlanmıştır. TMK'nin 982 ve 983. maddelerinde zilyetlik herhangi bir hakka bağlı olmaksızın dava yoluyla korunmuştur. Hemen belirtmek gerekir ki, zilyetliğin korunması davasıyla zilyet, zilyetliğin hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan sadece zilyetliğini öne sürerek Sulh Hukuk Mahkemelerinde uygulanan basit yargılama usulünün sağladığı kolaylıklardan yararlanır....

                UYAP Entegrasyonu