Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava; kadastro tespiti sonrası kesinleşme öncesi zilyetliğin devri sözleşmelerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Dava konusu taşınmaz kadastro tespitinden önce tapuya kayıtlı olmadığı gibi satış tarihinde de kadastro tespiti henüz kesinleşmediğinden tapuya kayıtlı olmayan taşınmazlardandır. Tapusuz taşınmazlar yerleşmiş Yargıtay ve Daire İçtihatlarına göre menkul hükmündedir. TMK'nin 763. maddesine göre taşınır mülkiyetinin nakli için zilyetliğin devri gerekir. Yani, taraflar arasında menkul hükmünde olan taşınmazın mülkiyetinin devri için satış sözleşmesi yapıldığında ve taşınmazın zilyetliği alıcıya devredildiğinde alıcı mülkiyet hakkını kazanır. Somut olayda, öncesi tapuya kayıtlı olmayan uyuşmazlık konusu taşınmaz yönünden satışına ilişkin sözleşme kadastro tespitinden sonra ancak tespitin kesinleşmesinden önce yapıldığından menkul hükmüne tabi olan taşınmazın mülkiyetinin devri için zilyetliğin alıcıya devredilmiş olması gereklidir....

    1996 yılından bu yana müvekkilinin zilyetliğinde ve fiili kullanımında bulunan taşınmazın 21 yıllık zilyeti olduğu sabit olduğundan, davalının hissesinin zilyetliğinin devrinin tespiti, tespiti mümkün olmadığı takdirde taşınmazın satış tarihindeki bedelinin günümüz piyasa koşullarında iadesine, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    KADASTRO KANUNU [ Madde 20 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü: Kadastro sırasında 101 ada 131 parsel sayılı 4857,40 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı Asiye ve müşterekleri adlarına tespit edilmiştir. Davacı .... , yasal süresi içinde kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine ve çekişmeli parselin tespitteki gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      Kadastro Mahkemesinin 2011/32 Esas, 2012/37 Karar sayılı kararı ile davanın reddedildiğini ve derecattan geçerek 02.12.2013 tarihinde kesinleştiğini, davalının uzun yıllar önce evlenerek dava konusu yerden ayrıldığını, taşınmaz üzerinde zilyetliğinin olmadığını, müvekkilinin halen taşınmazın tamamına zilyet olduğunu belirterek dava konusu 526 parsel sayılı taşınmazın zilyetliğinin müvekkili ...'a ait olduğunun tespit edilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde, hak düşürücü sürenin geçmesinden sonra açılmış olan davanın reddini savunmuştur. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 12.03.2014 tarih ve 2013/794 Esas, 2014/211 Karar sayılı kararıyla mahkemenin görevsizliğine karar verilmekle dosyanın gönderildiği ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.06.2014 tarihli ve 2014/294 Esas, 2014/517 Karar sayılı kararıyla; davanın reddine karar verilmiştir. IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A. Bozma Kararı 1....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: KULLANIM KADASTROSU Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; "zilyetlik olgusunun her türlü delil ile kanıtlanmasının mümkün olduğuna işaret edilerek fen bilirkişisi, mahalli bilirkişi ve davacı tanıkları ile taşınmaz başında keşif yapılması, davacı tarafın tanıklarının yöntemine uygun şekilde dinlenilerek taşınmaz üzerinde taraflardan hangisinin ne şekilde zilyetliğinin bulunduğunun sorulup saptanması; beyanlar arasında çelişki oluştuğu takdirde gerektiğinde yüzleştirme de yapılarak giderilmeye çalışılması" gereğine değinilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; "mahkemece çekişmeli taşınmaz üzerinde davacı yararına kazandırıcı zamanaşıım zilyetliği ile iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle taşınmazın tapu kaydının iptaline karar verilmiş ise de; keşif yapılmadan karar verildiğini, mahallinde keşif yapılarak taşınmaz su altında kalsa bile pafta üzerinde değerlendirme yapılarak tespit öncesi davacının zilyetliğinin belirlenmeye çalışılması, ... Bölge Müdürlüğünden baraj için hangi tarihte su tutulmaya başlandığı, taşınmaz su altında kalmadan fotoğraf ve film çekilip çekilmediğinin sorulup saptanması, davacının ekonomik amaca uygun zilyetliğinin ortaya çıkması halinde ise mülkiyetin tespitine karar verilmesi" gereğine değinilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki taşınmaz hukukuna ilişkin davada Antalya 1. Asliye Hukuk ve 5.Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, kadastro tespiti orman alanı dışına çıkarılarak, hazine adına tescil edilen taşınmazda davalıların değil, davacının zilyet olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın mahiyeti itibariyle zilyetliğin korunması davası olduğunu belirterek, zilyetliğin korunması davasının sulh hukuk mahkemesinin görevine girmesi nedeniyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın zilyetliğin korunması değil, taşınmazdaki zilyetliğin davalıda olmadığı, davacıda olduğunun tespiti davası olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm vermiştir....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 103 ada 418 parsel sayılı ....686,46 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın .../B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve ... ve ... ... fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... taşınmazın müşterek muristen intikal ettiği ve tüm mirasçıların hak sahibi olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Dava tarihinden sonra taşınmazın toplam 29/32 payı satışla ..., ... ve diğerlerine intikal etmiş; .../32 payı Hazine üzerinde kalmış; taşınmazın beyanlar hanesine yine ... ve .... kullanımında olduğu şerh verilmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taşınmaz hukukuna ilişkin davada ... Asliye Hukuk ve ... Kadastro Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmazın zilyetliğinin tespiti istemine ilişkindir. ... Asliye Hukuk Mahkemesince, taşınmazın tapudaki vasfı yönünden de davalı olduğu ve davacının iddiasının bu davada görülmesi gerektiği, ayrıca taşınmaz hakkında kadastro mahkemesinde yapılan yargılama sonunda şayet 2/B'ye çıkarma işlemi kesinleşirse 3402 sayılı Kanunun Ek-4. maddesi uyarınca kullanıcı muhtesat belirleme kadastro çalışması ... Kadastro Müdürlüğünce idari yoldan yapılacak bir işlemle sonuçlanacak olması ve bu durumda taşınmazın vasfı ile birlikte ada-parsel numarasının da değişecek olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ......

                  tapuya tescil edildikten sonra şerhe yönelik davanın dinlenme olanağının bulunmadığı, çekişmeli taşınmazlarda dava dışı kişiler adlarına tapu kaydı oluşturulmuş olup bu aşamada davaya tapu iptal ve tescil davası olarak devam edilemeyeceği ancak, davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin tespiti yönünden hüküm kurulmasına engel yasal bir düzenleme mevcut olmadığı gibi, davacının zilyetliğinin tespiti isteminde bulunmasında da sonrasında ileri sürülecek hak talepleri açısından hukuki yararı mevcut olduğu belirtilerek, davaya zilyetliğin tespiti davası olarak devam edilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu