Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: 1- Dava; şahsi hakka dayalı olarak zilyetlik hakkının tespiti ve korunması ile zilyetliğe yapılan müdahalenin önlenmesi isteklerine ilişkindir. 2- Davacı taraf, davasında dava konusu evi kendisinin yaptığını, nizasız fasılasız malik sıfatıyla kullandığını, buna rağmen davalının evini haksız olarak kullanmaya başladığını belirterek, zilyetliğinin korunması ile davalınan müdahalesinin önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davacının davada salt zilyetliğe dayanmayıp, zilyetlik yanında, malik sıfatıyla zilyetlik hakkına (taşınmazın tapusuz olması nedeniyle şahsi hakka, üstün hak iddiasına) da dayandığı, davalı tarafın da dava konusu evin kendisine kooperatif çalışanı olarak tahsis edildiği iddiasıyla, şahsi hak savunmasında bulunduğu anlaşılmıştır. 3- Yargıtay 8....

Tüm dosya içeriği ve toplanan delillerden, davacıların sınırlarını dava dilekçesinde belirtmiş oldukları taşınmazın, tapuda kaydı olmayan ve sınır ihtilafları dolayısı ile kadastro çalışmalarının yapılmadığı bir taşınmaz olduğu, davacıların dilekçelerinde; taşınmazı 100 yılı aşkın süredir kullandıklarını ancak davalıların kendi zilyetliklerinde olan bu taşınmazı kullanmalarına engel olduklarını belirttikleri anlaşılmaktadır. Dava konusu taşınmazdaki bu belirlemeler ve dava dilekçesindeki açıklama dikkate alındığında, dava zilyetliğin korunmasına ilişkindir. TMKnun 981, 982 ve 983. ve devamı maddeleri uyarınca mal üzerinde zilyetlikten başka hiçbir hakkı bulunmayan kişilerin zilyetliğinin korunması için konulmuş hükümleri ihtiva etmektedir. TMKnun 973.maddesinde zilyetlik “bir şey üzerinde fiili hakimiyeti bulunan kimse onun zilyedidir” biçiminde tanımlanmıştır. TMKnun 982 ve 983.maddelerinde zilyetlik herhangi bir hakka bağlı olmaksızın dava yoluyla korunmuştur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Taşınmaz zilyetliğinin tespiti K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı adına tapuda kayıtlı taşınmaz üzerine davalı tarafından inşa edilen yapının TMK.nun 722. maddesi gereği sökülüp kaldırılması isteğine ilişkin bulunduğuna ve davada zilyetliğe dayanılmadığına, mahkemece uyuşmazlık bu şekilde nitelendirilerek çözüme kavuşturulduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 26.01.2012 tarih ve 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih 1 sayılı Kararı ile aynen kabul edilen ve 18.02.2012 tarih 28208 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (14.)...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Dosya kapsamına, sav ve savunmaya, mahkemece saptanan hukuki niteliğe göre uyuşmazlık, gerçek kişi ile İstanbul Defterdarlığı Milli Emlak Dairesi Başkanlığı arasındaki taşınmaz zilyetliğinin tespiti ve korunmasına ilişkindir. 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay Yüksek 8. Hukuk Dairesine ait olup, Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 8. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 05.04.2010 gününde oybirliği ile karar verildi....

        Yargılamanın devamı sırasında taşınmazın 6292 sayılı Yasa gereği satış işlemi nedeniyle davalılar ..., ..., ... ve ... adlarına eşit paylarla tapu kaydı oluşturulmuş olup, bu aşamada davaya tapu iptal ve tescil davası olarak devam edilemez ise de davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin tespiti yönünden hüküm kurulmasına engel yasal bir düzenleme mevcut olmadığı gibi, davacının zilyetliğinin tespiti isteminde bulunmasında da sonrasında ileri sürülecek hak talepleri açısından hukuki yararı mevcuttur. O halde mahkemece davaya zilyetliğin tespiti davası olarak devam edilmeli, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir....

          Bu nedenle, davaya zilyetliğin şerhine yönelik olarak devam edilemez ise de, davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin tespiti yönünden hüküm kurulmasına engel yasal bir düzenleme mevcut olmadığı gibi davacının zilyetliğinin tespiti isteminde bulunmasında da sonrasında ileri sürülecek hak talepleri açısından hukuki yararı mevcuttur. Bu nedenle, yargılama sırasında taşınmaz malikinin değişerek davalı ...'un tapu kayıt maliki olduğunun anlaşılması karşısında dava, kullanım kadastrosu sonucu oluşan tespit ve tescile itiraz davası olmaktan çıkmış, zilyetliğin tespiti davasına dönüşmüştür. Hal böyle olunca; mahkemece tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda işin esasına girilerek kullanım kadastrosunun yapıldığı tarihte davacı lehine zilyetlik şartlarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli, oluştuğunun kabul edilmesi halinde tespit hükmü kurulmalı, aksi halde davanın reddine karar verilmelidir....

            ifade ve özetle; taşınmazın mirasçıların olduğunun tespiti ile davalının taşınmaza yaptığı müdahalenin men'i ve kal'ine karar verilmesini talep etmiştir....

            Dava konusu bağımsız bölümün üzerinde bulunduğu bildirilen 25773 ada 6 parsel sayılı taşınmaz, imar uygulaması üzerine 2.3.1998 tarihinde Hazine adına tapuya tescil edilmiş; tapu kaydının beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasanın değişik 2.maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu şerh verilmiştir. TMK. nun 981 ila 987. maddelerinde düzenlenen zilyetliğe dayalı davalar ile, zilyet zilyetliğinin bir hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan yalnızca zilyetliğini öne sürerek, zilyetliğine müdahalenin önlenmesini isteyebilir. Ancak, zilyetliğinin arkasında bulunan nesnel veya kişisel bir hakka dayanıldığında ise dava, bir hak davası niteliğini kazanır (HGK.nun 25.11.2009 tarih ve 2009/8-518 Esas, 573 Karar)....

              ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/11/2016 NUMARASI : 2015/136 2016/294 DAVA KONUSU : Taşınmaz Zilyetliğinin Tespiti KARAR : Taraflar arasında görülmekte olan Taşınmaz Zilyetliğinin Tespiti istemine ilişkin açılan dava hakkında kurulan hükmün istinaf incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Antalya İli Döşemealtı İlçesi Dağbeli/Cumhuriyet Mahallesi 367 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 6831 sayılı yasanın 2/B maddesi kapsamında ormandan hazine adına çıkarılan sahada kalan taşınmaz olarak hazine kayıtlı bir taşınmaz olduğunu, bu taşınmazda 5831 sayılı yasa hükümlerine göre yapılan tespitte dava konusu taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde 6831 sayılı kanunun 2/B maddesi uyarınca hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı ve kullanımsız olduğu, taşınmazların cinsinin de çalılık olduğunu yazıldığını belirtirek, bu şerhin iptali ile anılan taşınmazın tarla vasfı ile kullanıcısının...

              Belediyesi Belediye Meclisinin kararıyla kamusal amaçlı faaliyetlerde kullanılmasına uygun nitelik kazandırılmak için cins değişikliğinin yapıldığını, meclis kararıyla taşınmazların mera vasfının kaldırılmasına ve imar uygulaması yoluyla tarımsal amaçlı düzenlemeler yoluna gidildiği yönünde karar alındığını, taşınmaz üzerindeki zilyetliklerinin devam ettiğini, davaya konu taşınmazların dört tarafının verimli tarlalarla çevrili olduğunu, mera olarak yıllar öncesinden bu yana kullanılmadığını, bu sebeplerle dava konusu taşınmaz üzerindeki zilyetliklerinin korunmasını talep ve dava etmiştir. Davalı Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı vekili; davanın reddini savunmuştur. Dahili davalı Hazine vekili; katılmış olduğu 7 nolu celsede davanın reddini savunmuştur....

                UYAP Entegrasyonu