Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak dava 29.12.2004 tarihinde açılmış, taşınmaz malın değeri 4.000.00 YTL olarak beyan edilmiştir. 492 sayılı Harçlar Kanunun 16. maddesince «müdahalenin meni, tescil, tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda gayrimenkulün değeri nazara alınarak» harç alınacağı hükme bağlanmıştır. Mahkemelerin görev konusunu düzenleyen HUMK.nun 1. maddesi gereğince de görev dava olunan şeyin değerine göre belirtilmiş ise görevli mahkemenin tespitinde davanın açıldığı gündeki değerin esas tutulması gerekir. Diğer yandan taşınmaz mal satış vaadine dayalı davalar Sulh Hukuk Mahkemesinin münhasıran görevini düzenleyen HUMK.nun 8.maddesi kapsamında da değildir. Böyle olunca; mahkemenin görevi belirlenirken sözleşmede yazılı değere bakılmaması eldeki davanın taşınmazın aynına ilişkin olduğu düşünülerek dava konusunun davanın açıldığı gündeki keşfen belirlenecek değerine göre tayin edilmesi gerekir. Dairemizin kararlılıkla uyguladığı kural budur....

    Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Davada dayanılan 18.01.1980 günlü taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin konusu kadastronun 884 sayılı parselin çizdirilen krokide işaretlenen 625 m2.lik kısmıdır. Başka bir anlatımla, satış vaadi sözleşmesi taşınmazın muayyen bir bölümünün vaat alacaklısı olan davacı adına tescilini teminen düzenlenmiştir....

      Davaya konu taşınmazın ilgili kanunda yer alan amir hüküm itibariyle satış vaadine konu edilemeyeceği, bu itibarla taraflar arasında geçersiz bir satış vaadi sözleşmesi bulunduğu dikkate alınarak davacının satış bedeli olarak tahsil ettiği bedel belirlenerek sonucuna uygun karar verilmesi gerekir iken yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 5.11.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Davacı vekili, davalıların miras bırakanı ...’ın Antalya 1.Noterliğinin 31.10.1980 tarihli, 42435 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesiyle 144 ada 4 parselde muris ve murisievvellerinden kendisine intikal edecek hissenin tamamını müvekkiline satmayı vaad ve taahhüt ettiğini, vaad bedelinin nakten ve tamamen ödendiğini, ancak satış vaadine konu payların satış vaadi borçlusunun mirasçıları olan davalılar tarafından üçüncü kişilere satılarak elden çıkarıldığını ileri sürerek şimdilik 1.750,00TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, zamanaşımın dolduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesince; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davacı vekili ve davalılar vekilinin istinaf başvurusu üzerine, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, gayrimenkul satış vaadine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 14.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 14.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 30.04.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın satış vaadine dayalı tapu iptali ve tescile ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 14. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 14. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 08/05/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Noterliğinin 21.08.2001 tarih ve 10167 yevmiye no'lu satış vaadi sözleşmesi ile davacıya satmayı vaat ettiği, dava konusu taşınmazdaki muris ...'ın hissesinin 04.01.2011 tarihinde 1/3 pay oranı ile ...'e intikal ettiği, ... tarafından 08.02.2011 tarihinde tüm hissesinin oğlu ... lehine tapuda devredildiği, ... tarafından da 15.09.2011 tarihinde amcası davalı ...'ye resmi satış yoluyla devredildiği anlaşılmaktadır. Ayrıca dosya içerisindeki 16.12.2013 tarihli bilirkişi raporu krokisine göre, davacının ...'in satış vaadine konu payına karşılık kullandığı 6-(A) olarak gösterilen pembe taralı yer ile davalıların kullandıkları 6-(B) ile gösterilen yerlerin aynı parsel içinde yan yana oldukları görülmektedir. Dosya kapsamına ve toplanan delillere göre satış vaadine konu payın muvazaalı olarak davadışı ... tarafından oğlu İlhan'a, onun tarafından da davalı ...'ye satılarak devredildiği anlaşıldığından mahkemece davadışı ...'...

                Satış vaadine konu taşınmaz ise davalının 8171 ada 1 sayılı parselde adına tapuda kayıtlı olan A Blok 9.kat, batı tarafındaki 110 m2’lik bağımsız bölümdür. 24.04.1978 tarihli ve 3/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun yürürlüğe girmesinden sonra ana taşınmazda henüz kat mülkiyeti ya da irtifakı kurulmadan önce bağımsız bölüme ilişkin ve arsa payı ile bağlantılı veya bağlantısız (eş deyişle arsa payı belirlenmiş veya belirlenmemiş olarak) noterlerde düzenlenen kat mülkiyeti ya da kat irtifakı satış vaadi sözleşmelerinin geçerli olduğu kabul edildiğinden davanın dinlenme olanağı vardır....

                  Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Somut olaya gelince; Dava konusu 462 parsel sayılı taşınmaz tapuda satış vaadinde bulunan ... adına 17934336/143474688 oranında paylı mülkiyet şeklinde kayıtlıdır....

                    Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Somut olaya gelince; Dava konusu 462 parsel sayılı taşınmaz tapuda satış vaadinde bulunan ... adına 17293824/143474688 oranında paylı mülkiyet şeklinde kayıtlıdır....

                      UYAP Entegrasyonu