Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hemen belirtilmelidir ki, taraflar arasındaki taşınmaz satışına ilişkin sözleşme adi yazılı şekilde yapılmış ise de, davalı müteahhit tarafından satışı yapılan dava konusu dairenin esasında davalı müteahhit ile dava dışı arsa sahibi Aynur Özsoy arasında yapılan 09.04.2015 tarih 6299 yevmiye sayılı Kartal 2.Noterliğine ait "Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesine" konu daire olduğu, bu haliyle alacağın temliki hükümlerinden hareketle taraflar arasında harici yazılı şekilde yapılan Gayrimenkul Satış Sözleşmesi geçerli ve tarafları bağlayıcı nitelikte olduğu değerlendirilmiştir. Eldeki davanın sözleşme yükümlülüklerinin yerine getirilmemesinden kaynaklı, sözleşmenin feshi ile ödenen peşinatın iadesi, cezai şart alacağı, kira tazminatı ve peşinatın ödenmesi için kullanılan kredinin faizine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....

sunulduğunu, mahkemeden telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğacağından ve müvekkilinin mağdur olduğundan ve mağduriyeti her geçen gün arttığından taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinin tapu siciline şerhi gerektiğini, eğer taşınmaz satış vaadi sözleşmesi tapu siciline şerh edilmiş olursa vaat alacaklısı sözleşmeden doğan kişisel hakkını şerhten sonra kazanılan haklara karşı ileri sürebileceğini belirterek tedbir talebinin reddine kararının kaldırılarak veya yeniden inceleme- yargılama yapılarak Kartal 10.Noteri 11.09.2020 tarihli 21367 yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesi'nin Tapuya şerh edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, taraflar arasında yapılan konut satış sözleşmesi kapsamında, davacının davalıya % 18 oranında KDV dahil peşin ödemiş olduğu, ancak 08.09.2016 tarih ve 2016/9153 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile % 18'den % 8'e düşürülmesi sebebiyle oluşan % 10 KDV farkı olan alacağı ile Konutun geç tesliminden kaynaklı olarak sözleşmede belirtilen gecikme tazminatı alacağı istemidir. İlk derece mahkemesince davacının davasının kısmen kabulü ile, 3.869,21 TL gecikme cezası ve 36.349,67 TL KDV alacağı olmak üzere Toplam 40.218,18 TL'nin temerrüt tarihi olan 16/04/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin 14,60 TL istemin reddine karar verilmiştir....

Fakat elbirliği ortaklığına dahil paydaşlar arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapılmışsa, iştirak bozulmamak kaydıyla satıcı elbirliği ortağının payının alıcı elbirliği ortağının payına ilave edilmek suretiyle satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı vardır. Eğer satışı vaad edilen taşınmaz tapusunda temliki tasarrufu engelleyen kayıt varsa veya 3194 sayılı imar Kanunun 18/son maddesi hükmüne aykırı şekilde satış vaadinde bulunulmuşsa veyahutta vaade konu taşınmaz bir başka mahkemede mülkiyet uyuşmazlığına konu olmuşsa bu gibi hallerde de sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemez. Taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinin, Türk Medeni Kanununun 1009. maddesi uyarınca tapunun beyanlar hanesine şerhi mümkündür ki; böylece, sözleşme alacaklısı, sözleşmeden kaynaklanan kişisel hakkını kuvvetlendirmiş olur ve üçüncü kişilere karşı ileri sürebilme olanağını kazanır....

    Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 146. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan “dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağından dinlenmez. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....

      Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Ancak satışı vaat edilen taşınmaz sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan “dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağından dinlenmez. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/01/2023 NUMARASI : 2023/12 ESAS, 2023/17 KARAR DAVA KONUSU : (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : İlk derece mahkemesince verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalılar ile Edremit 1. Noterliğinin 07/03/2017 tarih, 02030 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, aradan geçen zaman neticesinde ve kararlaştırılan tarihler nazarında inşaatın tamamlanmadığını, bu sebeple anılan sözleşmenin geriye etkili olarak feshi ile kira kaybı gecikme tazminatı ve cezai şartın ve tüm menfi zararlarının tazminine, tapu kaydına tedbir konulması ve tapu kaydında bulunan kat karşılığı inşaat sözleşmesine ilişkin şerhin kaldırılmasına, Edremit 1....

      Bu durumda dosya içeriğine, temyiz isteminin kapsamına göre; uyuşmazlık, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklı tazminat istemine ilişkin olup, Yargıtay /kapanan) 13. Hukuk Dairesinin somut uyuşmazlıkta bozma ilamı olmasına göre; temyiz itirazlarını inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu Kararı uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 05.09.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi....

        Bu durumda dosya içeriğine, temyiz isteminin kapsamına göre; uyuşmazlık, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklı tazminat istemine ilişkin olup, Yargıtay (kapanan) 13. Hukuk Dairesi'nin somut uyuşmazlıkta bozma ilâmı bulunmasına göre; temyiz itirazlarını inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu Kararı uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 05.09.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Tüketici Mahkemesi SAYISI : 2019/24 E., 2020/71 K. 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklı tapu iptali ve tescili istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 07.01.2023 tarihli ve 2023/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 7. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 30.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

            UYAP Entegrasyonu