Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLER VE GEREKÇE; Dava, "Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi" ve sözleşme hükümleri gereği, eksik ve kusurlu işlemlerden kaynaklı, davacının uğramış olduğu zararın tazminine yönelik açılan belirsiz alacak davasıdır. 26/06/2012 tarihli, 6335 sayılı yasa ile değiştirilen TTK 4. maddesinde, Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiği belirtilmiştir....

    Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden (6098 sayılı TBK m. 29) alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi (6098 sayılı TBK m. 237) ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin gerçekte taşınmaz mülkiyetinin ileride devredilmesi amacıyla değil alacağın teminatı olmak üzere yapılması halinde geçersiz olan bu sözleşmeye dayanarak mülkiyetin nakli talep edilemez....

      Davalı yüklenici tarafından yapımı yüklenilen inşaatın (A) bloğundaki 4. kat 9 numaralı daire de satış vaadi sözleşmesinin konusudur. Sözü edilen satış vaadi sözleşmesinin kapsamı incelendiğinde; arsa sahibi .... tarafından, yüklenici kooperatife karşı ileri sürülebileceği şahsi haklarının temlik olunduğuna ilişkin bir kayıt bulunmamaktadır. Yanlar arasında ise, satış vaadi sözleşmesinin konusu olan taşınmazla ilgili ayrı bir sözleşme yapılmamıştır. O halde, somut olayda uygulanması gereken 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 163. maddesi hükmü gereğince satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan şahsi haklarının .... tarafından davacıya temlik edilmiş olduğunu gösterir yazılı şekilde düzenlenen “alacağın temliki” sözleşmesi sunulması halinde davanın esası incelenebilir. Aksi halde ise, davanın pasif husumet yönünden reddi gerekir. Mahkemece, bu hususlar gözetilmeden yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış ve kararın bozulması gerekmiştir....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/11/2022 NUMARASI : 2013/638 ESAS, 2022/300 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) olmadı Tazminat KARAR : Bafra 3....

        HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/360 KARAR NO : 2023/433 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : OSMANCIK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/12/2022 NUMARASI : 2021/380 ESAS, 2022/724 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Arsa Payı Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Osmancık Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 16/12/2022 tarih, 2021/380 esas 2022724 karar sayılı kararına karşı, davacı vekili tarafından süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalılar arasında yapılan "Osmancık 1. Noterliği 31/03/2017 tarih - 1415 yevmiye nolu Düzenleme Şeklinde Taşınmaz satış vaadi ve Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi" ile işbu sözleşmenin eki niteliğindeki "Çorum 3....

        Davacı vekili, mahkemenin kısmen ret kararının yerinde olmadığını, müvekkilinin talebinin sözleşme kapsamındaki cezai şarta ilişkin olmadığını geç teslimden kaynaklı kira bedeline ilişkin olduğunu beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE :Taraflar arasında taşınmaz alımına ilişkin akdi ilişki kurulduğu hususunda uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, davacının dava konusu ettiği kira kaybına ilişkin isteminin sözleşmeden kaynaklı cezai şart mı yoksa geç teslimden kaynaklı kira tazminatı mı olduğu, ayıplardan kaynaklı talebinin yerinde olup olmadığı hususundadır. İlk derece mahkemesince, tarafların sunmuş oldukları deliller dosya arasına alınarak tarafların iddia ve savunmaları kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırıldığı görülmüştür....

        Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan “dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağından dinlenmez. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....

          Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 146. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan “dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağından dinlenmez. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/10/2022 NUMARASI : 2021/611 E - 2022/584 K DAVA KONUSU : Tazminat KARAR : Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Taraflar arasında yapılan Beşiktaş 48, Noterliğinin 25,05.2016 tarihli Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi ile İstanbul İli Zeytinbumu İlçesi Merkezefendi Mah. 2905 Ada, 490491 Pafta, 17 Parsel no da kayıtlı taşınmaz üzerinde inşa edilecek J Blok 2. katta bulunan 211 Nolu dairenin davacıya satıldığını; davacının ödemelerini yaptığını; sözleşmede belirlenen 30.09.2018 tarihinde halen taşınmazın teslim edilmediğini belirterek; sözleşme gereğince gayrimenkulün teslim tarihi olan 30.09.2018 tarihinden bu tarihe kadar geçen gecikme süresi içinde hesaplanan 16.872,5 TL kira bedelinin ihtar tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte...

          Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Taşınmaz satış vaadi sözleşmesine konu taşınmazın tapuda kayıtlı olması zorunlu ise de satış vaadi borçlusunun tapulu taşınmazın maliki olması gerekmez. Taşınmazın tapuda bir üçüncü kişi adına kayıtlı olması sözleşmenin geçerliliğine etkili değildir. Zira taşınmaz satış vaadi sözleşmesi borç doğuran akit olduğundan borç altına girenin malik olması koşulunu aramaya gerek yoktur. (YHGK 10.02.1960 t. 6- 188 K) Bir başka deyimle, borç doğuran bir sözleşmenin geçerliliği hiçbir zaman satıcının satış tarihinde veya daha sonra o şeye malik olması şartına bağlı değildir. Vaatte bulunanın satış vaadinin konusunu oluşturan taşınmaz üzerinde tasarruf yetkisinin varlığını aramak da gerekmez. Satış vaadi sözleşmelerinde, satış vaat eden sözleşmede devir tarihi olarak belirtilen tarihte sözleşme konusu taşınmazı satış vadedilene devretmekle yükümlüdür....

          UYAP Entegrasyonu