Bu kapsamda davaya konu taşınmaz adına tescil edilmeyen davacının -kabul etmemekle birlikte- ayıptan kaynaklı haklarını kullanma hakkı doğmamıştır. Kaldı ki davacı henüz kendi edimini ifa etmemişken karşı taraftan tazminat talep etmesi hukuka aykırıdır. Somut olayda davacı taşınmazın hak sahibi değildir. Taşınmaz davacı adına tescil edilmemiştir. Bu nedenle teslim olgusu da gerçekleşmemiştir. Ayıptan kaynaklı seçimlik haklar ve zamanaşımı süreleri teslimin gerçekleşmesiyle başlamaktadır. Davacı adına tescil edilen bir taşınmaz da bulunmadığına göre henüz doğmamış bir hakkın kullanılması mümkün değildir. Kaldı ki davacı henüz taşınmaz satış bedelinin taksitlerini dahi ödemiş değildir. Bu kapsamda davacı henüz kendi edimini dahi ifa etmemişken davalıdan ayıp sebebiyle tazminat talep etmektedir. Davacının taşınmazın taksitlerini ödemeden adına tapu tescili ve taşınmazın teslimini isteyemeyeceği izahtan varestedir....
Bu kapsamda davaya konu taşınmaz adına tescil edilmeyen davacının -kabul etmemekle birlikte- ayıptan kaynaklı haklarını kullanma hakkı doğmamıştır. Kaldı ki davacı henüz kendi edimini ifa etmemişken karşı taraftan tazminat talep etmesi hukuka aykırıdır. Somut olayda davacı taşınmazın hak sahibi değildir. Taşınmaz davacı adına tescil edilmemiştir. Bu nedenle teslim olgusu da gerçekleşmemiştir. Ayıptan kaynaklı seçimlik haklar ve zamanaşımı süreleri teslimin gerçekleşmesiyle başlamaktadır. Davacı adına tescil edilen bir taşınmaz da bulunmadığına göre henüz doğmamış bir hakkın kullanılması mümkün değildir. Kaldı ki davacı henüz taşınmaz satış bedelinin taksitlerini dahi ödemiş değildir. Bu kapsamda davacı henüz kendi edimini dahi ifa etmemişken davalıdan ayıp sebebiyle tazminat talep etmektedir. Davacının taşınmazın taksitlerini ödemeden adına tapu tescili ve taşınmazın teslimini isteyemeyeceği izahtan varestedir....
Bu kapsamda davaya konu taşınmaz adına tescil edilmeyen davacının -kabul etmemekle birlikte- ayıptan kaynaklı haklarını kullanma hakkı doğmamıştır. Kaldı ki davacı henüz kendi edimini ifa etmemişken karşı taraftan tazminat talep etmesi hukuka aykırıdır. Somut olayda davacı taşınmazın hak sahibi değildir. Taşınmaz davacı adına tescil edilmemiştir. Bu nedenle teslim olgusu da gerçekleşmemiştir. Ayıptan kaynaklı seçimlik haklar ve zamanaşımı süreleri teslimin gerçekleşmesiyle başlamaktadır. Davacı adına tescil edilen bir taşınmaz da bulunmadığına göre henüz doğmamış bir hakkın kullanılması mümkün değildir. Kaldı ki davacı henüz taşınmaz satış bedelinin taksitlerini dahi ödemiş değildir. Bu kapsamda davacı henüz kendi edimini dahi ifa etmemişken davalıdan ayıp sebebiyle tazminat talep etmektedir. Davacının taşınmazın taksitlerini ödemeden adına tapu tescili ve taşınmazın teslimini isteyemeyeceği izahtan varestedir....
Bu kapsamda davaya konu taşınmaz adına tescil edilmeyen davacının -kabul etmemekle birlikte- ayıptan kaynaklı haklarını kullanma hakkı doğmamıştır. Kaldı ki davacı henüz kendi edimini ifa etmemişken karşı taraftan tazminat talep etmesi hukuka aykırıdır. Somut olayda davacı taşınmazın hak sahibi değildir. Taşınmaz davacı adına tescil edilmemiştir. Bu nedenle teslim olgusu da gerçekleşmemiştir. Ayıptan kaynaklı seçimlik haklar ve zamanaşımı süreleri teslimin gerçekleşmesiyle başlamaktadır. Davacı adına tescil edilen bir taşınmaz da bulunmadığına göre henüz doğmamış bir hakkın kullanılması mümkün değildir. Kaldı ki davacı henüz taşınmaz satış bedelinin taksitlerini dahi ödemiş değildir. Bu kapsamda davacı henüz kendi edimini dahi ifa etmemişken davalıdan ayıp sebebiyle tazminat talep etmektedir. Davacının taşınmazın taksitlerini ödemeden adına tapu tescili ve taşınmazın teslimini isteyemeyeceği izahtan varestedir....
Bu kapsamda davaya konu taşınmaz adına tescil edilmeyen davacının -kabul etmemekle birlikte- ayıptan kaynaklı haklarını kullanma hakkı doğmamıştır. Kaldı ki davacı henüz kendi edimini ifa etmemişken karşı taraftan tazminat talep etmesi hukuka aykırıdır. Somut olayda davacı taşınmazın hak sahibi değildir. Taşınmaz davacı adına tescil edilmemiştir. Bu nedenle teslim olgusu da gerçekleşmemiştir. Ayıptan kaynaklı seçimlik haklar ve zamanaşımı süreleri teslimin gerçekleşmesiyle başlamaktadır. Davacı adına tescil edilen bir taşınmaz da bulunmadığına göre henüz doğmamış bir hakkın kullanılması mümkün değildir. Kaldı ki davacı henüz taşınmaz satış bedelinin taksitlerini dahi ödemiş değildir. Bu kapsamda davacı henüz kendi edimini dahi ifa etmemişken davalıdan ayıp sebebiyle tazminat talep etmektedir. Davacının taşınmazın taksitlerini ödemeden adına tapu tescili ve taşınmazın teslimini isteyemeyeceği izahtan varestedir....
Bu kapsamda davaya konu taşınmaz adına tescil edilmeyen davacının -kabul etmemekle birlikte- ayıptan kaynaklı haklarını kullanma hakkı doğmamıştır. Kaldı ki davacı henüz kendi edimini ifa etmemişken karşı taraftan tazminat talep etmesi hukuka aykırıdır. Somut olayda davacı taşınmazın hak sahibi değildir. Taşınmaz davacı adına tescil edilmemiştir. Bu nedenle teslim olgusu da gerçekleşmemiştir. Ayıptan kaynaklı seçimlik haklar ve zamanaşımı süreleri teslimin gerçekleşmesiyle başlamaktadır. Davacı adına tescil edilen bir taşınmaz da bulunmadığına göre henüz doğmamış bir hakkın kullanılması mümkün değildir. Kaldı ki davacı henüz taşınmaz satış bedelinin taksitlerini dahi ödemiş değildir. Bu kapsamda davacı henüz kendi edimini dahi ifa etmemişken davalıdan ayıp sebebiyle tazminat talep etmektedir. Davacının taşınmazın taksitlerini ödemeden adına tapu tescili ve taşınmazın teslimini isteyemeyeceği izahtan varestedir....
Mahallinde 01/10/2021 tarihinde keşif icra edilmiş, keşif neticesinde düzenlenen 01/04/2022 havale tarihli inşaat bilirkişisi raporunda, davaya konu sözleşmeye göre eksik ve ayıplı imalatların toplam bedelinin dava tarihi itibari ile 35.500,00 TL olduğu, davaya konu sözleşmeye göre fazladan yapılmış imalat olmadığı, davaya konu sözleşmeye göre geç teslimden kaynaklı toplam kira bedelinin 47.619,36 TL olduğu tespit edilmiştir....
Davacı vekili tarafından davalıdan 2004-2014 yılları arasında satın alınan tüm ürünlerin ayıplı olması sebebiyle bedeli maddi zarar kalemi altında talep edilmiştir. Ancak satın alınan tüm ürünler bilirkişi incelemesine sunulmamış, satın alınan tüm ürünlerin davalıdan kaynaklı olarak ayıplı olduğuna dair bir tespit, bir rapor ya da delil dosyaya sunulmamış, ayıplı olduğu iddia edilmesine rağmen uzunca bir zaman davalıdan söz konusu ürünler alınmaya devam edilmiştir. Dolayısıyla tüm ürün bedellerinin zarar kalemine dahil edilmesi mümkün değildir. Davacı vekili bunun yanında ayrıca müşterilerine yaptığı işlere ilişkin bedellerinin de zarar hesabına katılmasını talep etmiştir. Ancak yine yaptığı işlerden çıkan borulara ve ek malzemelere ilişkin davalıdan kaynaklı olarak ayıplı olduğuna dair bir tespit, bir rapor ya da delil dosyaya sunulmamıştır. Buna ilişkin sunulan beyan dilekçesi ve müşterilerin dilekçesi ve tutanakları tek başına davacının zararını ispatlar nitelikte değildir....
Taraflar tacir olup, uyuşmazlık, taraflar arasındaki satış sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. 6102 sayılı TTK.'nun 23. maddesinde, bu maddadeki özel hükümler saklı kalmak kaydıyla, tacirler arasındaki satış ve mal değişimlerinde 6098 sayılı TBK.'nun satış sözleşmesi ile mal değişim sözleşmesine ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilmiştir. 6098 sayılı TBK.'nun 219. maddesine göre, satıcı, satış sözleşmesinin kurulduğu anda satılandaki ayıpların varlığını bilmese dahi hukuki ayıbın varlığı halinde bu ayıptan sorumludur. Taraflar arasındaki satım sözleşmesine konu motosikletlerdeki arızaların kullanımla ortaya çıkan arıza olmadığı, imalat hatasından kaynaklı olduğu, Tüketici Hakem Heyeti kararı ve Tüketici Mahkemesinde yapılan yargılama aşamasında tespit edilmiş olup, motosikletlerin hukuki ayıplı olduğunun kabulü gerekmektedir. Bu durumda, satış sözleşmesinin tarafı olan davacı 6098 sayılı TBK.'nun 227. maddesinde düzenlenen haklarını talep edebilecektir....
Davalılar vekili, yüklenicinin edimini tam olarak yerine getirmediği için dava konusu taşınmazların tapu tesciline hak kazanmadığını, sözleşmeye dayalı olarak eksik ve ayıplı imalat bedeli, kira tazminatı, munzam zarar, yüklenicinin sorumluluğunda olan emlak vergisi, elektrik ve su abonelik bedellerinden kaynaklı alacaklarının tahsili için açtıkları ... E. sayılı davanın sonucunun beklenmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davalı arsa sahiplerinin sözleşmeden kaynaklı alacakları ile ilgili olarak açtıkları .......