Ancak çekişmeli taşınmazla ilgili olarak kadastro tespit tutanağı eldeki davanın devamı sırasında düzenlendiğinden aslında çekişmeli taşınmazın ... hanesi boştur. Hükme esas alınan uzman orman bilirkişi kurulu ile fenni bilirkişiler tarafından düzenlenen raporda çekişmeli taşınmazın tamamının yörede 1951 yılında kesinleşen orman kadastro çalışmasında orman sınırları içinde kaldığı, ancak daha sonra yapılan ve kesinleşmeyen aplikasyon ve 2/B madde uygulamasında ise 2/B madde uygulamasına konu olduğu açıklanarak taşınmazın tahdit hattına göre konumunu göstermişlerdir. Bu uygulamaya göre çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman sınırları içinde kaldığı saptanmış olup bu husus mahkemenin de kabulündedir. Ancak yörede yapılan aplikasyon ve 2/B madde uygulaması eldeki dava nedeni ile kesinleşmemiştir....
Köyü, 111 ada 12 parsel sayılı 2016,00 m² yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla niteliği ile davalı gerçek kişi adına tesbit edilmiştir. Davacı ... Yönetimi, çekişmeli taşınmazın 1948 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman tahdit sınırları içinde kaldığı, aplikasyon sırasında 1948 yılında yapılan ilk tahdit haritasına uyulmadığı iddiasıyla, dava konusu taşınmazın orman tahdit sınırları içinde kalan bölümünün kadastro tesbitinin iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır....
bu yerlerin orman olma niteliğini ortadan kaldırmayacağı ve 4999 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 7/1. maddesi gereğince herhangi bir nedenle sınırlama dışında kalmış orman olmaları nedeniyle her zaman orman sınırı içine alınabilecekleri gözönünde bulundurulmalı, taşınmazın öncesi itibarıyla orman olduğu belirlendiği takdirde, orman kadastrosunun kesinleştiği ve taşınmazın orman sınırı dışında bırakıldığı 28.05.1986 tarihi ile davanın açıldığı 23.01.2006 arasında 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresinin dolmadığı düşünülmeli, tüm deliller çerçevesinde karar verilmelidir....
MALI olarak sınırlandığına göre, Köy Tüzelkişiliğinin de davada taraf olması gerekirken, Köy Tüzelkişiliğinin davaya dahili sağlanıp taraf teşkili oluşturulmadığı gibi, çekişmeli taşınmazın sınırında orman parseli bulunmasına rağmen orman araştırması yapılmadığı ve yalnız ziraat bilirkişiden rapor alınarak hüküm kurulduğu, zilyetlik tanıkları ile tesbit tutanak bilirkişisinin tanık olarak dinlenmediği anlaşılmaktadır....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.01.1975 gün ve 1972/361 - 1975/1 sayılı kararı ile orman sınırlandırmasının iptal edilerek taşınmazın orman tahdidi içine alındığını, daha sonra 1997 yılında yapılan arazi kadastrosunda belirtilen mahkeme kararı nedeniyle taşınmazın orman niteliği ile tespit gördüğünü, ancak bu kararın yanlış zilyede dava açılması nedeniyle kesin hüküm oluşturmadığını belirterek taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tapuya tescilini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, dava tapu iptali ve tescil niteliğindedir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1970 tarihinde ilk kez yapılan ve 26.06.1971-26.06.1972 tarihleri arasında ilan edilen orman kadastrosu sırasında taşınmazın, tarla niteliği ile orman tahdidi dışında bırakıldığı, Orman Yönetiminin itirazı üzerine ......
Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.01.1975 gün ve 1972/361 - 1975/1 sayılı kararı ile orman sınırlandırmasının iptal edilerek taşınmazın orman tahdidi içine alındığını, daha sonra 1997 yılında yapılan arazi kadastrosunda belirtilen mahkeme kararı nedeniyle taşınmazın orman niteliği ile tespit gördüğünü, ancak bu kararın yanlış zilyede dava açılması nedeniyle kesin hüküm oluşturmadığını belirterek taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tapuya tescilini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, dava tapu iptali ve tescil niteliğindedir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1970 tarihinde ilk kez yapılan ve 26.06.1971-26.06.1972 tarihleri arasında ilan edilen orman kadastrosu sırasında taşınmazın, tarla niteliği ile orman tahdidi dışında bırakıldığı, Orman Yönetiminin itirazı üzerine ......
Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.01.1975 gün ve 1972/361-1975/1 sayılı kararı ile orman sınırlandırmasının iptal edilerek taşınmazın orman tahdidi içine alındığını, daha sonra 1997 yılında yapılan arazi kadastrosunda belirtilen mahkeme kararı nedeniyle taşınmazın orman niteliği ile tespit gördüğünü, ancak bu kararın yanlış zilyede dava açılması nedeniyle kesin hüküm oluşturmadığını belirterek taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tapuya tescilini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, dava tapu iptali ve tescil niteliğindedir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1970 tarihinde ilk kez yapılan ve 26.06.1971-26.06.1972 tarihleri arasında ilan edilen orman kadastrosu sırasında taşınmazın, tarla niteliği ile orman tahdidi dışında bırakıldığı, Orman Yönetiminin itirazı üzerine ......
Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.01.1975 gün ve 1972/361-1975/1 sayılı kararı ile orman sınırlandırmasının iptal edilerek taşınmazın orman tahdidi içine alındığını, daha sonra 1997 yılında yapılan arazi kadastrosunda belirtilen mahkeme kararı nedeniyle taşınmazın orman niteliği ile tespit gördüğünü, ancak bu kararın yanlış zilyede dava açılması nedeniyle kesin hüküm oluşturmadığını belirterek taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tapuya tescilini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, dava tapu iptali ve tescil niteliğindedir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1970 tarihinde ilk kez yapılan ve 26.06.1971 - 26.06.1972 tarihleri arasında ilan edilen orman kadastrosu sırasında taşınmazın, tarla niteliği ile orman tahdidi dışında bırakıldığı, Orman Yönetiminin itirazı üzerine ......
Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.09.1972 gün ve 1972/351 - 1972/223 sayılı kararı ile orman sınırlandırmasının iptal edilerek taşınmazın orman tahdidi içine alındığını, daha sonra 1997 yılında yapılan arazi kadastrosunda belirtilen mahkeme kararı nedeniyle taşınmazın orman niteliği ile tespit gördüğünü, ancak bu kararın yanlış zilyede dava açılması nedeniyle kesin hüküm oluşturmadığını belirterek taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tapuya tescilini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, dava tapu iptali ve tescil niteliğindedir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1970 tarihinde ilk kez yapılan ve 26.06.1971-26.06.1972 tarihleri arasında ilan edilen orman kadastrosu sırasında taşınmazın, tarla niteliği ile orman tahdidi dışında bırakıldığı, Orman Yönetiminin itirazı üzerine ......
Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.01.1975 gün ve 1972/361 - 1975/1 sayılı kararı ile orman sınırlandırmasının iptal edilerek taşınmazın orman tahdidi içine alındığını, daha sonra 1997 yılında yapılan arazi kadastrosunda belirtilen mahkeme kararı nedeniyle taşınmazın orman niteliği ile tespit gördüğünü, ancak bu kararın yanlış zilyede dava açılması nedeniyle kesin hüküm oluşturmadığını belirterek taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tapuya tescilini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, dava tapu iptali ve tescil niteliğindedir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1970 tarihinde ilk kez yapılan ve 26.06.1971-26.06.1972 tarihleri arasında ilan edilen orman kadastrosu sırasında taşınmazın, tarla niteliği ile orman tahdidi dışında bırakıldığı, Orman Yönetiminin itirazı üzerine ......