Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı ... tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Dava dilekçesinde, Suriye Arap Cumhuriyeti vatandaşı ... ve ... oğlu 05.11.1946 Kaysa doğumlu ...'nin Türkiye'de doğduğu ve küçük yaşta Suriye'ye gittiği ileri sürülerek, Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı ... kimlik numaralı ... ile Suriye Arap Cumhuriyeti vatandaşı ...'nin aynı kişi olduğunun tespiti istenmiş, Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen kararın davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizce verilen onama kararının davalı ... tarafından düzeltilmesi istenildiğinden dosya yeniden incelenmiştir. 04.06.1958 tarihli ve 15/6 Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı gereğince, maddi olayları açıklamak taraflara, ileri sürülen olayları hukuken nitelemek ve uygulanacak kanun hükümlerini tesbit etmek görevi hakime aittir. Dosyadaki nüfus kayıtlarından; 1964 yılında nakil sonucu oluşturulan ... BSN: 4 ve ... kimlik numaralı ile nüfusa kayıtlı ...'...

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, yabancı uyruklu davacının, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak nüfusa kayıtlı T4 kendi annesi olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı vekili, müvekkilinin Suriye uyruklu olup annesi T4 T.C. Devleti vatandaşı olduğunu, kendisinin de TC vatandaşlığı almak için ilgili makaklara 2017 yılında müracaat ettiğini ancak annesinin T4 olduğunun tespiti hususunda mahkeme kararı istenildiğini bu nedenle annesinin T4 olduğunun tespitine karar verilmesini talep ettiği, yerel mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın tensiben reddine karar verildiği, verilen kararın davacı vekili tarafından istinafa taşındığı görülmüştür. Davacının T.C. Vatandaşı T4 çocuğu olduğunun tespitine karar verilmesi, Türk vatandaşlığının kazanımı yanında, bu şahsın mirasçısı olup olmadığı açısından da önem taşımaktadır. Mirasçılık hükümleri açısından davacının T.C....

    İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: ilk derece mahkemesince;"... davacının talebinin annesi olduğunu iddia ettiği davalının Türk vatandaşı olması sebebiyle davalının çocuğu olduğunun tespitinin yapılmasına ve bu şekilde Türk vatandaşlığına hak kazanmasına yönelik olduğu anlaşılmış ve Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 28/04/2016 tarih ve 2015/8474 esas 2016/6835 karar sayılı ilamı ille; "davacının Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmamaktadır. Türk anadan ve babadan doğduğunun ve bu sebeple Türk vatandaşı olduğunun tespitine, davalıların nüfusuna tesciline karar verilmesini istemektedir. Davacının Türk vatandaşı olan ana ve babadan evlilik içinde doğduğunun tespiti halinde, soybağı tesisine bağlı olarak Türk vatandaşı sayılacaktır. Davacının isteğinin temelinde soybağı tesisine bağlı olarak Türk vatandaşlığını kazanmak olduğuna göre tespit hükmü vatandaşlıkla ilgili idari bir işleme esas teşkil edecektir....

    Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/137 Esas, 2021/96 Karar sayılı kararının bulunduğunu, müvekkilinin Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlığı'nın bulunmadığını, müvekkilinin babasının Suriye Arap Cumhuriyeti Vatandaşı olduğunu, müvekkilinin annesi Sabriye'den dolayı Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlığı'na başvuruda bulunduğunu, müvekkilinin annesinin Suriye Arap Cumhuriyeti kayıtlarında Sabrie Karca olarak geçtiğinden yine doğum tarihi gibi yönlerden kısmen farklılıklar bulunduğundan ilgili kurumun vatandaşlık için davacının annesi Sabriye ile Suriye kayıtlarındaki annesi Sabrie'nin aynı kişi olduğunun tespitine yönelik mahkeme kararı istendiğini, bu nedenlerle davacının annesi olan ve Suriye Arap Cumhuriyeti kayıtlarında Sabrie Karca olarak gözüken kişi ile davacının nüfustaki annesi olan Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı T3'ın aynı kişi olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı Nüfus İdaresi Temsilcisi, takdiri mahkemeye bırakmıştır....

    Kimlik numaralı Selahattin Mat'ın Azerbaycan Cumhuriyeti Devleti'nde Azerbaycan Vatandaşı Zaliha Abasova ile birlikteliğinden davacı Emin Mat'ın doğduğunu, buna ilişkin tüm resmi kayıtların Azerbaycan Cumhuriyeti Devleti kayıtlarında bulunmasına rağmen Türkiye Cumhuriyeti Devleti kayıtlarında bu kayıtların bulunmadığını belirterek Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı Selahattin Mat'ın Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı olmayan Azerbaycan Cumhuriyeti Devleti Vatandaşı olan Emin Mat'ın babası olduğunun tespiti ile nüfus kayıtları itibari ile bu soy bağının kurulmasına yöneliktir. Selahattin Mat'ın 18/04/2005 tarihinde vefat ettiği, geriye davalı gerçek kişi olan mirasçılarını bıraktığı, davacı Emin Mat'ın çocukları arasında yer almadığı görülmektedir....

    Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine şeklinde hüküm kurulmuş olup, bu kez davacı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili dava dilekçesinde, vekil edeninin Türkiye'de nüfusa ... olarak kayıtlı iken 1970'li yıllarda ... ülkesine göç edip orada ... olarak nüfusa kaydedildiğini ileri sürerek; Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ... ile ... Cumhuriyeti Devleti vatandaşı ...'ın aynı kişiler olduğunun tespitini istemiştir. İlk Derece Mahkemesince, idari makamlara başvurmadan eldeki davayı açmakta davacının hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiş, davacı vekilinin istinaf istemi Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince esastan reddedilmiş, davacı vekili temyize gelmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Irza geçme HÜKÜM : Mahkûmiyet İlk derece mahkemesince bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Dosya içerisinde suça sürüklenen çocuğun nüfus kaydı bulunmadığı ve kolluk tarafından verilen müzekkere cevabında da suça sürüklenen çocuğun vatansız olduğu ve ikamet belgesi bulunmadığının bildirildiği, bozma sonrası yapılan yargılamada ise suça sürüklenen çocuğun Kırıkkale ilinde ikamet ettiği ve annesi Sultan'ın 23.02.2011 tarihinde nüfusa tescil edilip Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğunun anlaşılması karşısında, suça sürüklenen çocuk nüfusa kaydedilmiş ise nüfus kaydının getirtilmesi, kaydedilmemişse Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına geçip geçmediğinin veya varsa yabancılara mahsus ikamet teskeresinin bulunup bulunmadığının araştırılması, suça sürüklenen çocuk hakkında ikamet tezkeresinin de bulunmaması durumunda yabancılar kütüğüne kaydının yaptırılıp “Türkiyede Vatansız Kişi Kimlik...

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Aynı Kişi Olduğunun Tespiti istemine ilişkindir. Somut olayda; Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Besna Gündüz ile Suriye Cumhuriyeti Devleti vatandaşı Nıjud Hoca'nın aynı kişiler olduğunun tespitine yönelik karar verilmesinin talep edildiği, mahkemece davanın kabulüne yönelik kararın verildiği, nüfus idaresi temsilcisi tarafından kararın istinafa taşındığı görülmektedir. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Besna Gündüz ile Suriye Cumhuriyeti Devleti vatandaşı Nıjud Hoca'nın aynı kişiler olduğunun tespitine yönelik karar verilmesinin istendiğine göre, dava nüfus davasıdır ve davacının eldeki davayı açmadan önce idari makamlara başvuru zorunluluğu bulunmamaktadır. Buna göre, somut olaydaki iddia ile ilgili olarak DNA araştırması yaptırılıp, alınan rapor da gözetilerek oluşan sonuca göre karar davanın kabulüne yönelik karar verildiği anlaşılmaktadır.(Bknz. Yargıtay 8....

        Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilme söz konusudur (HGK 30.01.2008 gün 2008/2- 36- 47 sayılı kararından). 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu 36/1- (c)maddesinde ise “Tespit davaları, kaydın iptali veya düzeltilmesi için açılacak davalara karine teşkil eder" hükmünü içermektedir. Eldeki davada, Davacı T1 Suriye vatandaşı olup baba adı Mustafa, anne adı Türkiye olduğu ve Halep nüfusuna kayıtlı olduğu, davacının annesi olduğunu iddia ettiği T4'nın Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğu dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır....

        Dahili davalılar T9 Fatma Çiçek, T11, T7 T5 T10 müşterek cevap dilekçeleri ile; davacının kendilerinin ablası olan ve daha önce Irak'ta vefat eden Meryem Çiçek'in çocuğu olduğunu, Meryem Çiçek'in Irak'ta Mohammed Almofti ile evlendiğini ve oraya yerleştiğini, nüfusa da orda kayıtlı olduğunu, Irak'ta kaydı bulunan Meryem Almofti ile nüfus kaydına göre kardeşleri görünen Meryem Çiçek'in aynı kişi olduğunu belirterek davayı kabul ettiklerini bildirmişlerdir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; Dava, davacının Irak kayıtlarına göre annesi olan Meryem Almofti ile Türk vatandaşı olan ve Türkiye nüfusuna kayıtlı Meryem Çiçek'in aynı kişi olduklarının tesbiti talebine ilişkindir. Davacının Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmamaktadır. Türk vatandaşı olarak Türkiye'de nüfusa kayıtlı değildir....

        UYAP Entegrasyonu