ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/730 Esas KARAR NO : 2023/39 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 10/12/2021 KARAR TARİHİ : 17/01/2023 Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri ile davalı ... şirketi firmasının ortağı v e tek yetkilisi olan ... arasında akrabalık ilişkisi bulunduğu, davalı firma yetkilisi ...'nun firması faaliyetlerinde kullanılmak üzere acil para ihtiyacı için kardeşi ...'ndan yardım istediği, bunun üzerine ..., eşi ... ve diğer müvekkil şirket tarafından ...'nun firması davalı ... şirketine dava dilekçesinde tablo halinde gösterildiği üzere ... tarafından 41.000,0 TL, ... tarafından 26.000,00 TL....
Bu durumda dosya içeriğine, temyiz isteminin kapsamına göre; uyuşmazlık, tüketim ödüncü sözleşmesinden kaynaklı olup, temyiz itirazlarını inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu Kararı uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 05.09.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 386 ve devamı maddelerine göre tüketim ödüncünden kaynaklı alacak ve m. 586'ya göre müteselsil kefalet için başlatılmış icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67'ye göre açılmış itirazın iptali davasıdır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 386'ya göre; "Tüketim ödüncü sözleşmesi, ödünç verenin, bir miktar parayı ya da tüketilebilen bir şeyi ödünç alana devretmeyi, ödünç alanın da aynı nitelik ve miktarda şeyi geri vermeyi üstlendiği sözleşmedir." Taraflar arasında yapılan genel kredi sözleşmesi tüketim ödüncü sözleşmesi niteliğindedir. Tüketim ödüncü sözleşmeleri karşılıklı edimleri içeren nitelikte sözleşme olup tüketim ödüncünü alan taraf sözleşmede kararlaştırılan tarihte aldığı ödüncü iade etme yükümlülüğü altındadır....
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davanın tüketim ödüncü sözleşmesinden kaynaklı olup tüketim ödüncü sözleşmesine dayalı alacak davalarında zamanaşımı süresinin 6 ay ve 10 yıl olarak düzenlendiğini, eldeki davada paranın verildiği tarih olan 16/08/2001 tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin dolduğunu, tüketim ödüncü sözleşmesinde faiz kararlaştırılmamışsa faiz talep edilemeyeceğinin yasal bir zorunluluk olduğunu, TBK'nın 388. maddesine göre; tüketim ödüncü sözleşmesinde faiz oranı belirlenmemişse kural olarak ödünç alma zamanında ve yerinde o tür ödünçlerde geçerli olan faiz oranının uygulanacağını, sözleşmede aksine bir hüküm yoksa belirlenen faizin yıllık olarak ödeneceğini, faizin anaparaya eklenerek birlikte yeniden faiz yürütülmesinin kararlaştırılamayacağını, ayrıca ticari nitelikte olmayan tüketim ödüncü sözleşmesinde taraflar kararlaştırılmış olmadıkça faiz istenemeyeceğini, ayrıca davacının borç iddiasını ispatlayamadığını, gönderilen havalede herhangi bir açıklama...
Dava tüketim ödüncü (karz) sözleşmesi nedeniyle davacının faiz alacağına hak kazanıp kazanmadığına ilişkindir. Davacı kendi ortağı olduğu şirkete verdiği ödünç paranın faizini talep etmektedir. Bu noktada , öncelikle davacının vermiş olduğu paranın ticari tüketim ödüncüne istinaden mi verildiği yoksa adi bir tüketim ödüncü sözleşmesi mi olduğu hususunun tartışılması gerekir. Kanunda ticari tüketim ödüncünün tanımı yapılmamıştır. Doktrinde de ticari tüketim ödüncünün oluşabilmesi için ya karz akdinde ödünç veren tarafın ticari amaçlarla hareket etmesi gerektiği ya da ödünç verilen kişinin bu parayı ticari maksatlarla kullanması gerektiği yönünde görüşler ileri sürülmüştür. Davalının sermaye şirketi olduğu ve adi alanı bulunmadığı gözetildiğinde aldığı bu ödünç parayı ticari maksat dışında kullanamayacağı anlaşıldığından davamıza konu olayda ticari tüketim ödüncü bulunduğundan bahsedilebilecektir. Türk Borçlar Kanunu 386/2....
-TL'yi davalının talebi üzerine kendisine geri verilmek üzere ödünç verdiğini, TBK md. 386'ya göre; "Tüketim ödüncü sözleşmesi, ödünç verenin bir miktar paranın veya tüketilebilen misli bir şeyin kullanılmasını sağlamak üzere mülkiyetini ödünç alana devretmeyi, ödünç alanın da aynı nitelik ve miktarda geri vermeyi üstlendiği bir sözleşmedir." bu anlamda taraflar arasındaki ilişkinin tüketim ödüncü sözleşmesi olduğunu, yine TBK md.387/2'ye göre; "Ticari tüketim ödüncü sözleşmesinde taraflarca kararlaştırılmamış olsa bile faiz istenilebilir." denildiğini, somut olayda tarafların tacir olup aralarındaki tüketim ödüncü ilişkisi ticari işletmelerini ilgilendiren ticari nitelikte bir işlem olduğunu, bu nedenle borcun muaccel olduğu tarihten itibaren işlemiş olan kanuni faize ilişkin haklarının saklı olduğunu, müvekkilinin 30.000,00.-TL tutarındaki bu alacağına karşılık olarak davalıdan .../.../... keşide ve .../.../... vade tarihli bono aldığını, davalı ...'...
Alacaklı tarafın icra takibini başlattığı 10.03.2020 tarihine kadar hem ortaklık sözleşmesinden hem de tüketim ödüncü sözleşmesinden kaynaklanan alacak zamanaşımına uğramıştır. Davalı taraf süresi içerisinde zamanaşımı savunması yaptığından davanın reddi gerektiği kanaatine varılmıştır. Borç bulunmakla birlikte istenebilmesi borçlunun zamanaşımı savunması yapmamasına bağlıdır (olumsuz şarta). Bu nedenle takibin haksızlığından söz etme imkanı bulunmadığı gibi davacı tarafın kötü niyetli takipte bulunduğu ispatlanmadığından davalı tarafın %20 tazminat istemi yerinde görülmemiştir. V- KANUN YOLLARI 6100 sayılı HMK 341. maddesi gereğince hüküm tarihi itibariyle miktar veya değeri 5.880,00 TL'yi geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Somut olayda, mahkememizdeki dava konusu bu tutarın üzerinde olduğundan hükme karşı tarafların istinaf yoluna başvuru hakkı bulunmaktadır....
vd maddelerinde düzenlenen tüketim ödüncü sözleşmesi düzenlendiği anlaşılmaktadır. Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi'nin 2021/575 E, 2021/2189 K sayılı ilamında belirtildiği üzere; "Bu bağlamda yapılan değerlendirme de; uyumazlığa konu alacağın tüketim ödüncü sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşılmakla uyuşmazlığın esasına girilmesinden önce, ödünç verilen bir paranın geri verme zamanının belirlenmesi gerekir. 6098 sayılı TBK'nın 392. maddesinde ödüncün geri verilme zamanı; "ödüncün geri verilmesi konusunda belirli bir gün ya da bildirim süresi veya borcun geri istendiği anda muaccel olacağı kararlaştırılmamışsa ödünç alan, ilk istemden başlayarak altı hafta geçmedikçe ödüncü geri vermekle yükümlü değildir" şeklinde belirlenmiştir. Taraflar arasında, paranın geri ödenmesi gereken tarihinin belirlendiğine dair bir sözleşme olmadığı gibi tarafların bu yönde bir açıklamaları da yoktur....
Noterliği'nin 21.09.2020 tarihli .... yevmiye sayılı ihtarnamesi ile cevap verildiğini, ihtarnamede talep edilen hususlara karşı itiraz edildiğini, müvekkili şirket ile davacı arasında iddia olunan davaya konu borç/alacak nin TBK 386. madde ve devamı maddeleri kapsamında bir Tüketim Ödüncü Sözleşmesi olmadığını, neticede; zamanaşımı ve husumet itirazlarının kabulü ile davanın reddine, aksi halde davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER ve GEREKÇE: Dava, tüketim ödüncü sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re'sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuç- landırılmıştır. Bilirkişiler .... ve ......
Maddesinde belirtilen tüketim ödüncü sözleşmesinden kaynaklandığının anlaşıldığı, somut uyuşmazlığın TBK'nun 386. Maddesinde belirtilen tüketim ödüncü (Bir miktar paraya ilişkin olarak) sözleşmesinden kaynaklandığı sabit olduğuna göre görevli mahkemenin HMK'nın 2. Maddesine göre genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu kabul edilmiştir.( Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/3014 Esas 2017/6373 Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/567 Esasa 2021/670 Karar) Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davasının Mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....