Temel borç ilişkisinden doğan def’îler, temel borç ilişkisi ile kambiyo ilişkisinin taraflarının aynı olması ve bile bile borçlu zararına hareket edilmesi hâlleri dışında, kambiyo ilişkisinde ileri sürülemez. Zira temel borç ilişkisi kendi hukukuna, kambiyo ilişkisi de kendi hukukuna tabidir. Borçlu, kambiyo senedi nedeniyle alacaklıya karşı, genel olarak, ya kambiyo taahhüdünün hükümsüz olduğunu ya da temel borç ilişkisinden dolayı herhangi bir nedenle sorumlu tutulamayacağını ileri sürerek menfi tespit talebinde bulunabilir. Başka bir anlatımla borçlunun kambiyo senedi borcundan dolayı sorumlu olmaması, doğrudan doğruya kambiyo senetleri hukukundan doğan nedenlerden kaynaklanabileceği gibi, temel borç ilişkisine yönelik nedenlere de dayanabilir. Bununla birlikte borçlunun takas def’îni kullanması hâlinde ise, ne temel borç ilişkisine, ne de kambiyo senedi borcuna dayanılmakta, borçlu, kambiyo senedinden doğan borcu ile hamildeki alacağını takas etmektedir....
Temel borç ilişkisinden doğan def’îler, temel borç ilişkisi ile kambiyo ilişkisinin taraflarının aynı olması ve bile bile borçlu zararına hareket edilmesi hâlleri dışında, kambiyo ilişkisinde ileri sürülemez. Zira temel borç ilişkisi kendi hukukuna, kambiyo ilişkisi de kendi hukukuna tabidir. Borçlu, kambiyo senedi nedeniyle alacaklıya karşı, genel olarak, ya kambiyo taahhüdünün hükümsüz olduğunu ya da temel borç ilişkisinden dolayı herhangi bir nedenle sorumlu tutulamayacağını ileri sürerek menfi tespit talebinde bulunabilir. Başka bir anlatımla borçlunun kambiyo senedi borcundan dolayı sorumlu olmaması, doğrudan doğruya kambiyo senetleri hukukundan doğan nedenlerden kaynaklanabileceği gibi, temel borç ilişkisine yönelik nedenlere de dayanabilir. Bununla birlikte borçlunun takas def’îni kullanması hâlinde ise, ne temel borç ilişkisine, ne de kambiyo senedi borcuna dayanılmakta, borçlu, kambiyo senedinden doğan borcu ile hamildeki alacağını takas etmektedir....
-KARAR- Yerel Mahkemenin kararı Dairemizin 02.06.2008 gün ve 2007/12236 2008/6010 sayılı kararında özetle “Ödememe protesto sırasında tanzim tarihi bulunmayan, dolayısıyla tedavüle çıkarılırken kambiyo senedi niteliğini taşımayan senede sonradan tanzim tarihi konulması ona kambiyo senedi niteliği kazandırmaz. Mahkemece bu yön gözden kaçırılarak söz konusu belgenin kambiyo senedi olarak değerlendirilip yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.”gerekçesiyle bozulmuştur. Bozma üzerine yerel mahkeme yaptığı yargılama sonucunda; "davalı taraf alacaklı olduğunu ispat edemediğinden açılan menfi tespit davasının kabulüne" karar vermiştir. Kambiyo senedinin kanuni unsurlarından bir veya birkaçının eksik olması halinde bu senet kambiyo senedi sayılmaz, adi senet sayılır (Fırat Öztan, Kıymetli Evrak Hukuku 2.Baskı s.993; Y19HD. 08.03.2010, 2009/14007, 2010/2532). Bu takdirde ispat yükü senet borçlusuna ait olur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit, icra takibi ve kambiyo senedi iptali K A R A R Davacı, davada 15.04.2007 tarihli keşif ve 10.02.2009 ödeme tarihli kambiyo senedine dayanarak borçlu olmadığının tespiti, icra takibi ve takibe esas kambiyo senedinin iptali isteğinde bulunduğuna, taşınmazın aynına yönelik mülkiyet ya da zilyetliğe dayalı bir istek olmadığına göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (13.) Hukuk Dairesine ait olması icap eder. Ne var ki; anılan Dairece uyuşmazlık hakkında görevsizlik kararı verilmek suretiyle dava dosyası Dairemize gönderilmiş bulunduğundan, hükme yöneltilen temyiz itirazlarını inceleyecek Dairenin Yüksek Başkanlar Kurulunca belirlenmek üzere dosyanın Yüksek Yargıtay Birinci Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 26.09.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğü' nün 2019/11788 esas sayılı dosyasıyla bu davadaki diğer davalı tarafça kambiyo senetlerine özgü takip yolu ile başlatılan takip üzerine davacı, borçlu olmadığının tespiti için bu davayı açtığını, müvekkilin, mevzubahis takibe konu kombiyo senedi ile bir ilgisi bulunmadığını, dava dilekçesinden anladıkları kadarıyla bu kambiyo senedi davacı tarafından diğer davalı taraf olan ...' a verildiğini, dolayısıyla tespiti istenen borç ilişkisi de davacı ile ... arasında olduğunu, müvekkilinin bu borç ilişkisiyle bir alakası bulunmadığını, dava dilekçesi ile de müvekkiline herhangi bir husumet yöneltilmediğini, dolayısıyla müvekkilinİN işbu menfi tespit davasında taraf olmasının anlamsız olduğunu, husumete itiraz ettiklerini, davacı ile müvekkili arasında gerçekleşmiş olan ve ......
un borçlu olmadığının tespitinin gerektiğini, bu nedenlerle bonodaki temel ilişkinin gerçekleşmemesi sebebiyle bononun iptaline ve müvekkilin alacaklıya borçlu olmadığının tespiti ile davanın kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
un kefaleti ve teminat olarak alınan kambiyo senedine aval imzasında TBK 584 maddesine göre eş rızası bulunmadığından geçersiz olduğunun kefalet ve avalin hükümsüz olduğunun tespiti ile davalıya borçlu olmadığının tespitine ve takiplerin müvekkili yönünden iptaline karar verilmesini talep etmiştir. CEVAP:Davalı vekili, müvekkili banka ile dava dışı ... arasında 02.10.2013 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, ...'...
GEREKÇE : Dava, kıymetli evrak nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davacı yan, 17/04/2018 tanzim, 02/05/2018 vade tarihli 10.000,00TL bedelli bono sebebiyle davalıya borçlu olmadığını, davalıyla davacı arasında herhangi bir alacak - borç ilişkisinin bulunmadığını, senedin davalı tarafça kötüniyetli olarak ele geçirilerek ve lehtar kısmına davalının kendi adını yazarak senedi doldurduğunu iddia etmektedir. Davalı ise kambiyo senetlerinin illetten mücerret olduğunu, ispat yükünün davacıda olduğunu, kambiyo senedi vasfında olan bonoya karşı borçlu olunmadığının yazılı delille ispatlanması gerektiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir. Uyuşmazlık, 17/04/2018 tanzim, 02/05/2018 vade tarihli 10.000,00TL bedelli bono sebebiyle davacının davalıya borçlu olup olmadığı hususundadır. Davaya konu bononun kambiyo senedi niteliğine haiz olduğu belirlidir....
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 25/09/2023 KARAR TARİHİ : 21/02/2024 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 23/02/2024 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde ; Bursa 4. İcra Müdürlüğü'nün 2022/... E. Sayılı icra dosyasından ve icra takibine konu 15.06.2019 keşide tarihli, 15.12.2019 vade tarihli ve 104.000-USD bedelli senetten dolayı davalıya borçlu olmadıklarını, şirketten ayrılan ortağın eski tarihli olacak biçimde senet keşide ettiğini, davalının soruşturma aşamasındaki beyanlarında davacı ile bir alışverişinin olmadığını açıkça bildirdiğini, bu sebeple davacının takibe konu senet dolayısıyla davalıya borçlu olmadığının tespiti ile %20'den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmişlerdir....
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; kambiyo senedinden kaynaklanan icra takibi nedeni ile menfi tespit istemine ilişkindir. Bir kambiyo senedi düzenleyip veren ve bu senedi alan herkes, bütün hukuki işlemlerin yapılmasına temel teşkil eden bir ‘gayeye’ ulaşmak istemektedir. İşte bu gaye, bir kambiyo senedinde mündemiç hakkın doğumu ve devri açısından hukuki sebebi teşkil eder. Kambiyo senedi düzenlenmesi dolayısıyla ortaya çıkan bu ilişki "kambiyo ilişkisi" olarak anılmaktadır. Kambiyo senedi vermek suretiyle borç altına giren borçlu "kambiyo taahhüdü"nde bulunmuş olur. Kambiyo ilişkisinin altında esas itibariyle bir asıl/temel borç ilişkisi vardır. Kambiyo senedinden kaynaklanan talebin geçerliliği, temel ilişkiden kaynaklanan temel talebin ve bununla ilgili olarak taraflar arasında varılmış amaca ilişkin mutabakatın geçerliliğinden tamamen bağımsızdır. Kambiyo senedinden doğan talep hakkına kambiyo hukuku, temel talebe ise, bu talebin ait olduğu hukuk kuralları uygulanır....