Bu sebeple taraflar arasındaki temel borç ilişkisindeki bozukluklar kambiyo ilişkisini etkilemez. Temel borç ilişkisinden doğan def’îler, temel borç ilişkisi ile kambiyo ilişkisinin taraflarının aynı olması ve bile bile borçlu zararına hareket edilmesi hâlleri dışında, kambiyo ilişkisinde ileri sürülemez. Zira temel borç ilişkisi kendi hukukuna, kambiyo ilişkisi de kendi hukukuna tabidir. 19. Borçlu, kambiyo senedi nedeniyle alacaklıya karşı, genel olarak, ya kambiyo taahhüdünün hükümsüz olduğunu ya da temel borç ilişkisinden dolayı herhangi bir nedenle sorumlu tutulamayacağını ileri sürerek menfi tespit talebinde bulunabilir. Başka bir anlatımla borçlunun kambiyo senedi borcundan dolayı sorumlu olmaması, doğrudan doğruya kambiyo senetleri hukukundan doğan nedenlerden kaynaklanabileceği gibi, temel borç ilişkisine yönelik nedenlere de dayanabilir....
-TL bedelli bono vermesinin hayatın olağan akışına uymadığını, bonolarda düzenleme yeri bulunmadığından, bonoların kambiyo senedi vasfını yitirdiğini, davalının, bonoları lehtardan ciro yoluyla almak suretiyle hamil olduğunu, düzenleme yeri bulunmaması nedeniyle bonolar kambiyo senedi vasfını yitirdiğinden, ciro sadece kambiyo senetlerine mahsus bir devir işlemi olduğundan, davalının ciro ile yetkili hamil olamayacağından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapmasının mümkün olmadığını ileri sürerek, davacının Ceyhan İcra Müdürlüğü'nün 2015/6263 esas sayılı dosyasından davalıya borçlu olmadığının tespiti ile davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davalının takibe konu bonoların son hamili olduğundan, takip yapma yetkisi bulunduğunu belirterek, davanın reddi ile davacı aleyhine tazminata hükmedilmesini istemiştir....
Kişi namına yazılı ve davacı tarafından keşide edilen kambiyo senedi niteliğindeki bono nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Kambiyo senetlerinin Ticaret Kanunu 670 vd. Maddelerinde düzenlenmesi sebebiyle kambiyo senedinden kaynaklanan davalar mutlak ticari dava niteliğinde olup, asliye ticaret mahkemelerinin görev alanına girmektedir. Somut olayda, menfi tespit davasına konu icra takibinin kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatıldığı, takip dayanağı senedin kambiyo senedi vasfına haiz olduğu, dosya kapsamına göre, davacı veya davalı tarafından, taraflar arasında var olan bir akti ilişkiye dayanılmadığı, bu hali ile davanın kambiyo hukukundan kaynaklandığı ve mutlak ticari dava niteliğinde olduğu anlaşılmakla uyuşmazlığın ticaret mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....
İcra Müdürlüğünün 2018/36122 Esas sayılı dosyasında kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça müvekkili aleyhine kötü niyetli olarak başlatılan icra takibinin iptali ve davalıya icra takibi borcunun olmadığının tespiti amacı ile işbu davanın açılmasının zorunlu hale geldiğini bildirerek müvekkili aleyhine yapılan icra takibinin iptalini, davalıya icra takibine konu borcun olmadığının tespiti ile %20'den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir....
bono nedeniyle başlatılan icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine yöneliktir....
Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitine yöneliktir. Başka bir deyişle hukuki yararın bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır. Dayanılan hukuki ilişkinin gerçekten mevcut olmadığı icra takibine maruz kalmadan önce ileri sürülebileceği gibi, icra takibinden sonra da ileri sürülebilir. Borçlunun icra takibinden önce veya sonra menfi tespit davası açabilmesi için borçlu olmadığının tespitinde hukuki yararının bulunması şarttır. Buna rağmen, borçlunun, alacaklının harekete geçmesini beklemeden borçlu olmadığının tespitinde korunmaya değer bir yararı bulunabilir. Bu tür bir yararının bulunması hâlinde borçlu, borçlu olmadığının tespiti için dava açabilir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kambiyo senedinin konu edildiği icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti davasıdır.Davacı tarafından varlığı inkâr edilen bir hukukî ilişkinin mevcut olmadığının tespiti için açılan davaya menfi (olumsuz) tespit davası denir ------------ Uyuşmazlık temelde, davaya konu bonoda tahrifat bulunup bulunmadığı davacının kambiyo senedi düzenleme ehliyetinin bulunup bulunmadığı bu hususlar nedeniyle davacının davalıya borçlu olup olmadığı noktasındadır.Davalı takip alacaklısı----davacı takip borçlusu hakkında, ----- sayılı takip dosyasında, bonoya dayalı olarak 400.000,00 TL asıl alacak, 29.383,56 TL işlemiş faiz, 1.200.00 TL komisyonun tahsili istemiyle 15/03/2018 tarihli takip talebi ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatılmıştır.Davacı tarafça, davaya konu bonoda tahrifat yapıldığı ve düzenleme tarihinde müvekkilin kısıtlı olduğundan bahisle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)'nun 72. maddesi uyarınca borçlu olmadığının...
Madde gereğince takipten sona açılan takibi dayanak bono nedeniyle borcun olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davaya Tire Asliye Hukuk Mahkemesince tüketici mahkemesi sıfatıyla basit yargılama usulü uygulanmak suretiyle bakılıp sonuçlandırılmıştır. Oysa, dava kambiyo senedi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olup mutlak ticari dava niteliğindedir. Dava değeri itibariyle yazılı yargılama usulü uygulanması gerekmektedir. Türk Ticaret Yasası gereğince yazılı yargılama usulü uygulanmak suretiyle ve ticaret mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken tüketici mahkemesi sıfatıyla işin esasının incelenerek karara bağlanması usulsüz olmuştur. Keza, HMK ile düzenlendiği üzere Tüketici Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki de görev ilişkisi olup, kararın denetlenmesi açısından da resen dikkate alınması gerekmektedir....
ye borçlu olmadığının TESPİTİNE, 2- Bakırköy .......
in senette adının geçmediğini, ... tarafından yapılan bir ciro bulunmadığını, sözleşmenin taraflarından ...Ltd Şti'nin 10.000-TL senet bedelinin cayma akçesi olarak hesaplarına yatırılmasını ihtar ettiğini, çekilen ihtarnamelerden de anlaşılacağı üzere bahsi geçen kişilerle müvekkilinin ilgisi bulunmadığını, senedin alıcı kısmının doldurularak sözleşme harici kişilere verildiğini, müvekkilinin senet nedeniyle borçlu olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. GEREKÇE: Dava, kambiyo senedi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Kambiyo senedi niteliğinde olan bono, düzenlenmesine esas teşkil eden temel ilişkiden bağımsız, karşı edimin ödenmesi şartına bağlanamayan, kayıtsız şartsız bir bedelin ödenmesi taahüdünü içeren mücerret (soyut) bir borç ilişkisini ifade etmektedir. Kambiyo senetlerinde soyutluk prensibinin en önemli işlevi ispat açısından kendisini gösterir....