WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesince, taraflar arasındaki uyuşmazlığın 4077 sayılı Kanun kapsamında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ... 7.Tüketici Mahkemesi ise taraflar arasında geçerli bir abonelik sözleşmesinden sözedilemeyeceği ve dolayısıyla tüketici işlemi bulunmadığı gerekçesiyle, görevsizlik kararı vermiştir. 4822 sayılı Kanun ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde Kanunun amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu Kanun, 1. maddede belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar.” hükmüne yer verilmiştir. Kanunun 3. maddesinde "Tüketici: Bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi" şeklinde tanımlanmıştır....

    Somut uyuşmazlıkta davacı ile davalı arasında 4077 sayılı yasada tanımlanan şekilde abonelik sözleşme ilişkisi bulunduğu anlaşılmaktadır. 4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunu uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık taraflar arasındaki abonelik sözleşmesinden kaynaklanmakta olup Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilin davalı alacaklı ile borç ilişkisinin abonelik ilişkisinden kaynaklı olduğundan dolayı ilamsız takip yapılmasının hukuken mümkün olmadığını, bugüne kadar elektrik borcu haricinde başkaca bir ödeme yapılmadığını, bu sebeple başlatılan icra takibinin de aynı şekilde abonelik sözleşmesinden kaynaklandığını, firma tarafından müvekkil aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, söz konusu icra takibi elektrik aboneliğinden kaynaklı olduğunu, bu doğrultuda müvekkil şirkete sadece MTS yolu ile icra takibi yapılması gerektiğini, ilamsız icra takibi yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, dava dilekçesinde usulsüz tebligata yönelik şikayette bulunulduğunu, yerel mahkeme tarafından bu hususta hiçbir değerlendirme yapılmadığını ileri sürerek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını, vekalet ücreti ve yargılama giderinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir....

      Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi ( Tüketici Mahkemesi sıfatıyla ) ise, tüketici mahkemesi sıfatıyla verdiği kararda, davalının abonelik sözleşmesinin tarafı olmadığı, sadece kullanıcı olduğu, abonelik sözleşmesinden kaynaklanan bir uyuşmazlık bulunmadığı ve genel mahkemelerin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu Kanun, 1 inci maddede belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar.” hükmüne yer verilmiştir....

        Dava, tüketicinin taraf olduğu taşıma sözleşmesinden kaynaklı manevi tazminat istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 3/k bendinde ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi "tüketici", 3/ı bendinde ise mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem "tüketici işlemi" olarak tanımlanmıştır....

          Dava, tüketicinin taraf olduğu taşıma sözleşmesinden kaynaklı manevi tazminat istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 3/k bendinde ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi "tüketici", 3/ı bendinde ise mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem "tüketici işlemi" olarak tanımlanmıştır....

            DAVANIN KONUSU : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) KARAR TARİHİ : ..... KARAR YAZIM TARİHİ : ..........

              Dava konusu....ile ... tesisatlar ile borcu bulunduğu iddia edilen ....numaralı sözleşme hesabının farklı adreslere ilişkin olduğunun bilirkişi raporu ile belirlendiği, dava tarihinde yürürlükte bulunan 08/05/2014 tarihli ve 28994 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren (mülga) Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 15/8 maddesinde; "Tüketicinin bir perakende satış sözleşmesinden kaynaklanan borcu nedeniyle, aynı tüketicinin başka bir perakende satış sözleşmesine konu kullanım yerinin elektriği kesilemez." şeklinde düzenleme bulunmakta olup, bu madde hükmüne göre, abone olan tüketicinin borcu nedeniyle başka bir kullanım yerindeki aboneliğinin elektriği kesilemeyeceğine göre, aynı şekilde abone olan tüketicinin borcu nedeniyle başka bir kullanım yerinde abonelik tesis edilmesinin engellenemeyeceğinin anlaşılması karşısında, mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak kurulan hükümde bir isabetsizlik görülmemiştir....

                DELİLLER, DEĞERLENDİRLİMESİ VE GEREKÇE: Dava , abonelik sözleşmesinden kaynaklı ödenen paranın istirdadına ilişkindir. 19/12/2018 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 7155 sayılı "Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun"un 20. maddesinde "13/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir. 3. Dava şartı olarak arabulucuk Madde 5/A - (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.", aynı kanun 26/1-a bendinde ise anılan maddenin 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlemesi yer almaktadır....

                  Tüketici Mahkemesi'nce, taraflar arasında geçerli bir abonelik sözleşmesinden sözedilemeyeceği ve dolayısıyla tüketici işlemi bulunmadığı gerekçesiyle, görevsizlik kararı verilmiştir Asliye Hukuk Mahkemesi ise, taraflar arasındaki uyuşmazlığın 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu Kanun, 1 inci maddede belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar.” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde "Tüketici: Bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi" şeklinde tanımlanmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu