Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava sigorta sözleşmesinden kaynaklı maddi tazminat talebine ilişkindir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun (TKHK) 2. maddesinde Kanunun kapsamı "Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar" şeklinde açıklanmıştır. Kanunun "Tanımlar" başlıklı 3. maddesinin birinci fıkrasının (l) bendinde ise tüketici işlemi, "Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi ifade eder" biçiminde tanımlanmıştır. 6502 sayılı TKHK'nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır....

    engel durumu oranında dahi yapılan ödemenin eksik yapıldığının, açıklanan nedenlerle; davanın kabulünü, davacı taraf için fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla sigorta sözleşmesinden kaynaklı şimdilik belirsiz 1.000,00-TL'lik alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile tahsilini, fazlaya ilişkin hakların ve fer’ilerinin saklı tutulduğunu beyanla gereğini, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini dava ve talep ettikleri görüldü....

      Somut uyuşmazlıkta taraflar arasındaki ilişkinin abonelik sözleşmesinden kaynaklandığı ve 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. 4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Mahkemece, ayrı bir tüketici mahkemesi varsa görevsizlik kararı verilmesi yok ise, davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir....

        Somut olayda, davacının imza örnekleri ile davaya konu abonelik sözleşmeleri üzerinde yapılan imza incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda, abonelik sözleşmelerindeki imzaların davacının elinden çıkmadığının sabit olduğu görüşü belirtilmiştir. Bu durum karşısında, taraflar arasında usulüne uygun olarak yapılmış abonelik sözleşmesinden bahsedilemeyeceği kuşkusuzdur. Uyuşmazlığın niteliği itibariyle, görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Bu nedenle mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın esasının incelenmesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulması gerekmiştir. 2- Bozma kapsamına göre davalının sair temyiz itirazları bu aşamada incelenmemiştir....

          -TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. 4822 sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3.maddesinde tüketici; “bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi” olarak tanımlanmıştır. Somut olayda taraflar tacir olup, ticari abonelik sözleşmesinden kaynaklanan alacağın (uğranılan zararın) tahsili talep edilmektedir. Bu durumda tarafların 4077 sayılı Yasa’da tanımlanan tüketici kapsamına girmediği ve davanın genel mahkemelerin görevi dahilinde bulunduğu gözetilmeden tüketici mahkemesi sıfatıyla davaya bakılması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 22.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR ESAS NO : 2021/81 Esas KARAR NO : 2021/130 DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 05/02/2021 KARAR TARİHİ : 09/02/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dilekçesinde özetle; davacıya ait --------- isimli firmadan------------ nolu---------- toplamda 8.000 TL para sızası dışında çekildiği, davacı ile davalı şirket arasında ---------------- rızası dışında para çekilmelerine karşı, kaybolma, çalınma gibi eylemlerin teminat altına alındığı, müvekkilin 03/10/2019 tarihinde rızası dışında kredi ve banka kartlarından çekilen toplam-----başlangıç tarihli 08/08/2020 bitiş tarihi------- altına alındığından davalı şirketten talep edilen para haksız ve yasal dayanaktan yoksun bir şekilde reddedildiğinden iş bu davanın açıldığından bahisle davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              KARAR Davacı, davalı avukata vekalet verdiğini, dava dışı şahıstan simsarlık hizmetinden kaynaklı alacağının tahsilini takip ettiğini, vekalet sözleşmesine aykırı olarak tahsil ettiği paraları vermediğini ileri sürerek fazlaya dair hakkı saklı tutularak 29.000 TL.nin faizi ile tahsilini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiş, karşı dava olarak maddi ve manevi tazminat ödetilmesini istemiştir....

                İcra Müdürlüğü olduğu gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava; GSM aboneliğinden kaynaklı alacağa yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun 28.11.2013 tarihli Resmi Gazetede yayımlanmış ve Kanun'un 87. maddesi uyarınca, 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” hükmüne yer verilmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tüketicinin açtığı abonelik sözleşmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, ikamet ettiği dairenin bulunduğu apartman elektrik aboneliğinin müteahhit adına kayıtlı olduğunu, elektrik aboneliği için davalı kuruma başvurduğunu, başvurusunun müteahhitin şantiye aboneliğinden kaynaklı borcu sebebiyle kabul edilmediğini, ileri sürerek elektrik aboneliği tesisine karar verilmesini istemiştir. Davalı, abonelik müteahhit adına kayıtlı olsa da enerji tüketiminin taşınmaz malikleri tarafından kullanıldığını, abonesiz elektrik tüketiminden doğan bütün borçların ve kaçak elektik kullanım tutanağına istinaden tahakkuk ettirilen borçların ödenmesi halinde abonelik tesisinin mümkün olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir....

                    Tüketici Mahkemesi; taraflar arasında abonelik sözleşmesi bulunmadığından tüketici işlemi bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Asliye Hukuk Mahkemesince; taraflar arasındaki abonelik sözleşmesinin geçerli olduğu ve uyuşmazlığın tüketici işleminden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu