Dolayısıyla davacının isteği kayıt iptal ve tescil olarak nitelendirilse bile, zilyetlik hukuki nedenine dayalı tapu iptali tescil isteminin açıklanan bu nedenle reddi gerekir. Kaldı ki, ıslah yoluyla muhdesat belirtme istemini kayıt iptal ve tescil davasına dönüştüren davacı 26.09.2003 tarihli dilekçesiyle düzelterek davayı açmaktaki gerçek iradesini 1823 parsel üzerinde bulunan zeytin ağaçlarının kütüğün beyanlar hanesine şerh verilmesi olarak açıkladığından, davanın bir tapu iptal, tescil davası olarak kabulü olanaklı değildir....
Tüketici Mahkemesince, davaya konu taşınmazın dava tarihinden önce davacı adına kaydedildiği, davacı tarafın tapu iptal tescil talebinin bulunduğu, davanın taşınmazın aynına ilişkin olduğu, bu nedenle taşınmazın bulunduğu yerde davanın görülüp sonuçlandırılması gerektiği, tapu iptal tescil talebi olmaması halinde davanın tüketicinin yerleşim yerinde görülüp sonuçlandırılabileceği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Yalova 4. Asliye Hukuk Mahkemesince (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) ise, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı, bu sebeple kesin yetkinin de söz konusu olmayacağı, davanın ilk açıldığı yer mahkemelerinin yetkili olduğu, tüketicinin yerleşim yerinin "Pendik/İstanbul" olduğu, davalı tarafça cevap dilekçesi ile yetki itirazında bulunulmadığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Devremülk hakkı Kat Mülkiyeti Kanunu’nda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 40. ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18. maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamı, tüketicinin açtığı, haricen satın alınan bağımsız bölümün tapusunun iptali ve tescil istemine ilişkin olup, temyize konu kararın Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak verildiği anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 26/01/2022 tarihli ve 2022/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 7. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, dosyanın Yargıtay 7. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 08/09/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 40. ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18. maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamı, tüketicinin açtığı, haricen satın alınan bağımsız bölümün tapusunun iptali ve tescil istemine ilişkin olup, temyize konu kararın Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak verildiği anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 26/01/2022 tarihli ve 2022/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 7. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, dosyanın Yargıtay 7. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 08/09/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Her ne kadar İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesince dava bağıştan rücu olarak nitelendirilmiş ise de; davacı tarafından yapılan temlikin bağış suretiyle olmadığı, dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden davanın, hile hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. 3.3.3. Somut olayda, davacının kandırıldığını iddia ettiği ve bu durumu en geç davalı eşinin kendisine açtığı boşanma davası ile öğrendiğini ileri sürdüğü, boşanma davasının 09.02.2015 tarihinde açıldığı, açılmamış sayılmasına karar verilen tapu iptali ve tescil davasının ise bu tarihten itibaren bir yıl geçmeden 23.10.2015 tarihinde açıldığı, davalının da akit tarihi ile boşanma davası arasında davacının durumu öğrendiği yönünde bir itiraz ileri sürmediği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL-TENKİS Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada; Asıl davada davacı, mirasbırakan babası ...’ın 249, 730, 1478, 1487, 1499, 1599, 1654 ve 2005 parsel sayılı taşınmazlardaki paylarının tamamını torunu olan davalıya bağış suretiyle temlik ettiğini, temlik tarihinde 82 yaşında olan mirasbırakanın ehliyetsiz olduğunu, fiil ehliyetini haiz olsa dahi saklı payının ihlal edildiğini ileri sürerek tapu kayıtlarının iptaline, mümkün olmazsa tenkise karar verilmesini istemiş; bozmadan sonra açılan birleştirilen davada ise aynı iddiaları ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile tüm mirasçılar adına tescilini istemiş, bozma kararından sonra mirasbırakan ...’ın terekesine temsilci atanmıştır.Asıl ve birleştirilen davada davalı, dedesi olan ...’ın eşinin ölümünden sonra tüm ihtiyaçları ve bakımı ile ilgilendiği, maddi ve manevi destek olduğunu, bu sebeple taşınmazların adına bağışlandığını belirterek...
ten tahsiline, diğer davalılar hakkındaki davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından hakkında tapu iptal tescil ve alacak davası reddedilen davalılar yönünden ayrıca davalılar yararına hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama giderleri ile tapu iptal tescil talebi konusunda mahkemece bir karar verilmemesine yönelik olarak, davalı ... vekili tarafından ise yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi yönlerinden temyiz edilmiştir. ...-Davacı, davalı ... adına kayıtlı ... nolu, davalı ... adına kayıtlı ... nolu taşınmazların evlilik birliği içinde edinildiği, davalı eski eş ... tarafından edinildiği halde kendi adına kayıt oluşturmadan ablası davalı ... üzerine tapuya tescil ettirdiği, onun da daha sonra diğer davalılara bu taşınmazları satıp devrettiği gerekçesiyle tapu iptal tescil talebinde bulunduğu halde mahkemece bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeden kademeli isteklerden alacak talebinin incelenmiş olması usul ve yasaya aykırıdır....
Hukuk Dairesinin 10.05.2007 gün ve 2007/2141-6092 sayılı kararıyla, yerel mahkemenin hüküm fıkrası “6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulamasına itiraz davasında mahkememizin görevsizliğine, tapu iptal tescil davası yönünden dosyanın ayrılarak başka bir esasa kayıt edilmesine, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uygulamasına itiraz davasına ilişkin dosyanın talep halinde görevli ve yetkili...Kadastro Mahkemesine gönderilmesine” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilerek onanmış, 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulamasına itiraz davası ayrılarak görevsizlikle kadastro mahkemesine gönderilmiş, tapu iptal tescil davası ve elatmanın önlenmesi davası elde tutularak, mahkemece Hazinenin çekişmeli parselin, 6831 sayılı Yasa ile Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yer niteliğiyle, Hazine adına tescili istemi ret edilip, tapu iptal ve Hazine adına tescil ve elatmanın önlenmesi istemiyle açtığı dava ve Orman Yönetiminin davasının kabulüne, çekişmeli......
B....Tüketici Mahkemesinin 26.12.2023 Tarihli ve 2023/847 Esas, 2023/226 Karar Sayılı Kararı Davacının yalnızca sözleşmenin iptali ile ödenen bedelin istirdadını talep ettiği, tapu iptal ve tescil talebinin olmadığı, hukuk yargılamasının temel ilkelerinden olan tasarruf ilkesi ve taleple bağlılık ilkesi gözetildiğinde davacı tarafından usulüne uygun olarak tapu iptal ve tescil talebini içerir bir dava açılmadığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. II. GEREKÇE A. Uyuşmazlık Uyuşmazlık, devremülk sözleşmesinden cayma nedeniyle sözleşmenin feshi, verilenlerin iadesi istemine ilişkindir. B. İlgili Hukuk 1....
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2009 gün ve 2009/4 - 383 E. - 2009/517 K.; 16.06.2010 gün ve 2010/4 - 349 E. - 2010/318 K. sayılı kararlarında da vurgulandığı gibi; tapu işlemleri kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğundan ve tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan, bu kayıtlarda yapılan hatalardan TMK'nın 1007. maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulü gerekir. 4721 sayılı TMK’nın 705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır. Dolayısıyla bu tür bir dava, taşınmazın mülkiyetinin yitirilmesine ilişkin iptal ve tescil davasının kesinleştiği tarihten sonra açılabileceğinden, mülkiyetin kaybedildiği tarih itibariyle de taşınmazın değerinin tespit edilmesi gerektiği kuşkusuzdur....