Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen menfi tespit, istirdat- manevi tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 0.90 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 23.06.2014 günü oybirliğiyle karar verildi....

    KARAR Davacı, 3. kişinin davalı bankadan kullandığı konut kredisine kefil olduğunu, usulsüz şekilde asıl borçlu ile birlikte hakkında icra takibi başlatılması üzerine, asıl borçlu yönünden takip semeresiz kalmadıkça kefile başvurulamayacağı itirazı ile açtığı menfi tespit davasının lehine sonuçlanarak kesinleştiğini, ancak bu süreçte söz konusu takipte maaşından 27.201,50 TL nin haksız şekilde kesilmeye devam edildiğini ileri sürerek bu meblağın ödeme tarihlerinden itibaren faizi ile istirdadını istemiştir. Davalı, menfi tespit davası kesinleştikten sonra asıl borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlattıklarını, taşınmazın satışının gerçekleşmesine rağmen bakiye alacaklarının kalması üzerine kefil hakkında yeniden takibe giriştiklerini, ilk takipte kesilen paranın usulüne uygun başlatılan ikinci takip yönünden takas ve mahsubunu sağladıklarını, istirdat talebinin bu nedenle yersiz olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/504 Esas KARAR NO : 2022/824 DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 24/09/2020 KARAR TARİHİ : 04/10/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/11/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, kambiyo senedine dayalı menfi tespit ve istirdat talebi ile sözleşmeye aykırı ifa sebebiyle uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini taleplerine ilişkindir. Davacı, dava dilekçesi ile özetle; davalılardan ...’in bal satımına ilişkin televizyon programlarından tanıdığını, bu kişinin aynı zamanda İstanbul Silivri ilçesinde bulunan arsaların reklamını yaptığını, ...’in ..........

        Davacı, ödeme emirlerinin iptali isteminde bulunarak açtığı davada; yargılama sürecinde itirazi kayıtla Kuruma ödediğini iddia ederek davasını tamamen ıslah edip talep sonucunu değiştirerek istirdat davasına dönüştürmüştür.Bu yönde; her ne kadar 2004 sayılı Kanunun 72. maddesindeki "Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir." hükmüne paralel bir hüküm 6183 sayılı Kanunda yok ise de; Anayasanın 141. maddesindeki, "davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması, yargının görevidir." hükmü gözetildiğinde, menfi tespit ve ödeme emri iptali kararı sonucunun, istirdat isteminide kapsadığının belirgin olması karşısında, eldeki davaya istirdat davası olarak devam edilerek, bu yönde yapılacak araştırma ve inceleme sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

          Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davacının istirdat talebinin vazgeçme nedeniyle yasal koşulları oluşmadığından reddine, liK.nun 72. maddesi uyarınca menfi tesbit talebinin ödeme nedeniyle istirdat davasına dönüştüğü için menfi tesbit davasının konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, davacının icra inkar ve manevi tazminat, davalı bankanın da tazminat taleplerinin reddine, davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmiş hüküm temyiz edilmeden 01.11.2004 tarihinde kesinleşmiş, ancak davalı banka vekili 22.11.2004 tarihli dilekçesi ile kararda maddi hata olması nedeniyle bu hususun düzeltilmesi talebinde bulunmuş, mahkemece bu talebin kabulü ile 29.11.2004 tarihli tavzih kararı ile vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesi şeklinde kararda düzeltme yapılmış, bu husus davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı vekilinin temyizi, yerel mahkemenin 29.11.2004 tarihli tavzih kararına yöneliktir....

            Davacı taraf dava dilekçesi ile menfi tespit ve icra takibinin durdurulması talepli dava açtıktan sonra 13/03/2018 tarihli celsede geçen süre zarfında 8.553,00 TL'lik ödeme yaptığını, kefil olduğu 2.000,00 TL'ye bir itirazının olmadığını ancak 6.000,00 TL'nin iadesini talep etmiştir. Davacının bu talebi ile birlikte açılan dava menfi tespit ve istirdat davasına dönüşmüştür. İlk derece mahkemesi yapılan yargılama sonucunda, 6502 Sayılı Yasanan 4/6. Maddesi gereğince tüketici işlemlerinde tüketicinin edimlerine karşı alınan teminatların adi kefalet niteliğinde olduğunu, adi kefalette asıl borçluya başvurulmadıkça kefile başvurulamayacağını, 09/09/2016 tarihli delil dilekçesi ekinde bulunan ibranameye göre icra takibinden dolayı herhangi bir borcun kalmadığının görüldüğü bu nedenle açılan davanın kabulü ile davacının İstanbul 33....

            *Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi 07/10/2019 tarihli raporunda; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından yapılan incelemede; inceleme konusu senetlerdeki basit tersimli borçlu imzaları ile Turgay Orhan ve Tunay Orhan'ın mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği" mütala edilmiştir. GEREKÇE: Dava, menfi tespit, istirdat ve haksız ihtiyati haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

            ın mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği" mütala edilmiştir. GEREKÇE: Dava, menfi tespit, istirdat ve haksız ihtiyati haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesi tarafından, "...bonolarda yer alan davacı adına atılı imzaların davacının eli ürünü olmadığının İstanbul Adli Tıp Kurumu'nca yapılan inceleme sonucu tespit edilmiş olması nedeniyle davanın kabulü ile;-Davacının İstanbul ...İcra Müdürlüğünün ......

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat hukukuna ilişkin davada Konya 4. Sulh Hukuk ve Konya Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davacının bilgisi dışında sahte belge ile adına hat alınarak kullanımdan doğan borç için hakkında yapılan icra takibinin kesinleştiği ileri sürülerek menfi tespit ve istirdat talebine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince, taraflar arasındaki uyuşmazlığın 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

                nin menfi tespit ve istirdat davası yönünden davanın kısmen kabulü ile, davalının % 50 kusurlu olduğu benimsenerek, kusuruna isabet eden 175.684,44 Euro davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ile vaki ödeme nedeniyle 175.684,44 Euro'nun 15.12.2006 ödeme tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesi gereğince işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile bu davacıya ödenmesine, menfi tespit ve istirdat istemi yönünden fazlaya ilişkin istemin reddine, davacılar Niyazi ve ... yönünden istirdat istemine ilişkin davanın zimmete geçirilen paranın şirkete ait olması nedeniyle aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine, yine maddi tazminat istemine ilişkin zarar olgusu kanıtlanamadığından, manevi tazminat isteminin ise, banka işleminin davacıların kişilik haklarını rencide edecek nitelikte olmadığı, manevi tazminat isteminin yasal koşullarının oluşmadığı nazara alınarak davacıların tümü yönünden kanıtlanamayan maddi ve manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş, kararın...

                  UYAP Entegrasyonu