Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçlu olmadığı kanısında bulunan borçlu, borçlu olmadığını tespit ettirmek için (yukarıda görüldüğü gibi) icra takibi devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabilir ve bu menfi tespit davasında hiç değilse icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı alarak (m.72,III, c.2) aleyhine devam etmekte olan icra takibinin durdurulmasını ve menfi tespit davasını kazanınca da icra takibinin iptalini sağlayabilir. Borçlu, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tahdidi altında ödemiş ise, ödemiş olduğu paranın kendisine geri verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir; ilamsı icra takibinde ödemiş olduğu paranınkendisine geri verilmesi için, ilamsız icra takibi yapamaz....

    Mahkemece, menfi tespit davasının kısmen kabul kısmen reddine; 66,60 YTL borçlu olduğunun tespitine,toplam 7 000 000 000 TLmanevi tazminat talebinin kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 2. maddesinde “Bu kanunun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiş, yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan ... veya tüzel kişileri kapsar....

      Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir-------Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse, menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması (veya ihtiyati tedbir kararının kaldırılması) nedeniyle, (menfi tespit davası görülmekte iken) borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (m.72/6); yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder-------....

        Sayılı dosyası tarafından reddedilmiş ve bu karar taraflarınca istinaf edildiğini, HMK’nın 106. maddesinde düzenlenen tespit davasının özel bir şekli olan menfi tespit davası, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davası olarak nitelendirilemeyeceğini, bu dava sonucunda, borçlunun borçlu olmadığının anlaşılması halinde borçlu olunmayan kısım belirtilmek suretiyle olumsuz tespit hükmü kurulduğunu, menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştüğü hallerde dahi olumsuz tespit hükmü kurulması gerektiğini, oysa arabuluculuk sonucu verilen kararlar ilam hükmünde olup, cebri icra yoluna başvurulabilecek nitelikte olduğunu, ancak yukarıda açıklandığı gibi menfi tespit davaları sonucunda verilen hükümler esasa yönelik olarak cebri icraya konu edilip infaz edilemeyeceğinden, ticari davalarda arabuluculuğa başvuruyu dava şartı olarak öngören madde hükmünün amaçsal yorumundan Yasa Koyucu'nun bilinçli olarak menfi tespit davalarını arabuluculuk dava şartına tabi tutmadığı anlaşıldığını...

          İİK kapsamında kalmayan menfi tespit davaları da olabileceği için menfi tespit davasının ayrıntılı olarak İİK’da düzenlenmesi de dava şartı arabulucuk dava şartından muaf olması için yeterli bir done değildir. İİK 72. maddesindeki menfi tespit davasının aynı zamanda kendiğilinden istirdata dönüşme ihtimali de gözetilmelidir. Diğer taraftan ödeme üzerine açılan menfi tespit davasında hukuki yarar bulunup bulunmadığı da Yargıtay'da tartışmalı bir konudur. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi ödemeden sonra istirdat davası yerine soyut olarak tespitle yetinilmesini istenilmesi özel düzenlemelerden olmadığı gibi genel biçim koşullarına aykırılık oluşturduğundan davanın reddi gerektiği görüşünde (Baki Kuru Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası sayfa 233 ve devamı, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 02/02/1999 gün..... e-k sayıl kararı) iken Yargıtay 11....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava; Menfi Tespit, istirdat ve haksız icra takibi iddiasına dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı tarafça, davalı tarafından Bandırma 3. İcra Müdürlüğünün 2016/1477 Esas sayılı dosyasında Star Ekmek Fırını Ersin Ayran ve Ort....

            İİK'nın 72/6 maddesi kapsamında açılan menfi tesbit davası dolayısıyla tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edileceği yasal olarak hüküm altına alındığından başta menfi tespit davası için gerekmeyen zorunlu arabuluculuk şartının yargılama sırasında borcun ödenmesi sebebiyle davanın yasa gereği istirdat davasına dönüşmesi durumunda da aranmayacağı istikrar kazanan Yargıtay içtihatları ile sabittir....

              Maddesine göre, tespit davası yoluyla, mahkemeden, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının ya da yokluğunun yahut bir belgenin sahte olup olmadığının belirlenmesi talep edilir. Tespit davası açanın, kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında, bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararı bulunmalıdır. Maddi vakıalar, tek başlarına tespit davasının konusunu oluşturamaz. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 106. maddesinde düzenlenen tespit davasının özel bir şekli olan menfi tespit davası, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davası olarak nitelendirilemez. Bu dava sonucunda, borçlunun borçlu olmadığının anlaşılması halinde borçlu olunmayan kısım belirtilmek suretiyle olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştüğü hâllerde dahi olumsuz tespit hükmü kurulması gerekmektedir....

              hepsinin oluştuğunu, eğer banka kötü niyetli olmasaydı bu bilgilere sahipken müvekkiline karşı icra takibi başlatmayacağını, ayrıca davacı lehine vekalet ücret hükmedilirken 4 nolu bend ile nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, 2.550,00- TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını, açılan davanın terditli olup, asli taleplerini menfi tespit ve istirdat, aksi kanaat olursa ise uyarlama talebinden ibaret olduğunu, mahkemenin asli talebi olan menfi tespit ve istirdat davalarını kabul ettiğine göre, AAÜT'nin İkinci Kısım Birinci Bölüm, 5 numaralı bentte belirtilen maktu ücrete hükmedilmesinin doğru olmadığını, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

              "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki menfi tespit, maddi / manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı menfi tespit davası yönünden davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, maddi / manevi tazminat davası yönünden davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

                UYAP Entegrasyonu